Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Koronavirüs dahil tüm virüslerin kendini yaşatmak için mutasyona uğradığını belirten Güldiken, “İnsanoğlu, doğaya hükmetme çabasından vazgeçmediği sürece, bu tür virüs ve salgınlarla daha çok karşılaşacaktır. Bugüne kadar bilinen yüzbinlerce virüs varlığı tespit edilmiş durumda ancak asıl mesele bunlarla nasıl yaşayacağımızdır.” diye konuştu.

 

SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Psikolog Şiyar Güldiken, salgına ilişkin sorularımızı yanıtladı.

 

“ÖLÜM ORANLARI ÖNCEKİ DÖNEMLERE GÖRE ARTIYOR”

Mücadele Haber: Diyarbakır’da vaka ve ölüm oranında sizce son durum nedir?

Şiyar Güldiken: Bugün itibariyle hastanelerde yoğun bakımlarda 90, servislerde 230 olmak üzere yaklaşık 320 hasta tedavi görüyor. Toplam vaka sayısı düşmüş olmasına rağmen yoğun bakım hasta sayısının, oransal olarak su an daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durum da ölüm oranlarını önceki dönemlere göre arttırıyor.

 

“SÜRECİN OLMAZSA OLMAZI ŞEFFAFLIKTIR”

Mücadele Haber: Aşılar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Şiyar Güldiken: Aşıların faz çalışmasının tamamlanması ve uyumluluklarının test edilmesi gerekiyor. Bunun içinde bakanlığın en hızlı şekilde bu süreçleri tüketmesi gerekiyor. Aşı güvenirliğinin sağlanması, toplumda gönüllü aşı olma sayısını da arttıracaktır. Sürecin olmazsa olmazı şeffaflıktır. Her aşamanın toplumla paylaşılması hem aşıya hem de yetkililere olan güveni beraberinde getirecektir.

 

“ÖNEMLİ ORANDA VAKA VE HASTA SAYISININ AZALDIĞINI SÖYLEMEK MÜMKÜNDÜR”

Mücadele Haber: Diyarbakır pik seviyesini atlattı mı, 2021 yılını nasıl görüyorsunuz?

Şiyar Güldiken: Ulaşabildiğimiz bilgilere göre değerlendirme yaparsak Diyarbakır’ın PİK aşamasını geçtiğini ve önemli oranda vaka ve hasta sayısının azaldığını söylemek mümkündür. Toplumda önemli bir duyarlılık ve bilincin geliştiğini söylemek gerekiyor ancak henüz istediğimiz düzeyde değil maalesef. Bunun en temel nedeni de yetkililerin yeterli ve gerekli güveni oluşturamamasıdır. 2021 yılının hem sağlık emekçileri hem de tüm emekçiler ve toplum açısından kolay olmayacağını düşünüyorum. Aşı tartışmaları, genel kısıtlama ve yasaklar; daha çok ekonomik boyutta oluşturulmaya çalışıldı. Ancak gelinen aşama pek de olumlu değil. Ekonomik olarak yoksunluk yaşayan geniş bir toplum gerçekliği varken durumun iyi olacağını düşünmüyorum.

 

“İNSANOĞLU, DOĞAYA HÜKMETME ÇABASINDAN VAZGEÇMEDİĞİ SÜRECE, BU TÜR VİRÜS VE SALGINLARLA DAHA ÇOK KARŞILAŞACAKTIR”

Mücadele Haber: Mutasyon hakkında ne düşünüyorsunuz, yeni bir tehlike gelir mi?

Şiyar Güldiken: Virüs, kendini yaşatmak için mutasyona uğruyor ve bu her türlü virüs için geçerli olan bir durumdur. Bir bedene bulaşınca orada zaten uyum sağlamak için mutasyona uğrar ve oradan başka bir bedene bulaşınca da yeni haliyle devam eder. İnsanoğlu, doğaya hükmetme çabasından vazgeçmediği sürece, bu tür virüs ve salgınlarla daha çok karşılaşacaktır. Bugüne kadar bilinen yüzbinlerce virüs varlığı tespit edilmiş durumda ancak asıl mesele bunlarla nasıl yaşayacağımızdır. Eğer Covid-19’un en başında yapıldığı gibi savaşmaya çalışırsak asla kazanamayız. Ancak birlikte yaşamayı ve en önemlisi de hükmetmeyi ve dolayısıyla da her şey insan için anlayışından vazgeçersek iyi bir gelecek mümkün olacaktır.

 

“SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI TEK BAŞINA ASLA YETERLİ OLMADI VE OLMAYACAK”

Mücadele Haber: Sokağa çıkma kısıtlaması sizce yeterli mi, farklı tedbirler gerekli mi?

Şiyar Güldiken: Bu tedbir artık bir özgürlükten yoksun bırakmaya dönüşmüştür. Birçok çelişkisi var. Mesela toplu yaşam alanları açık ama sadece belli saatlerde kapalı. Özel okulların okul öncesi açık ama devlet okullarının kapalı. Sokağa çıkma kısıtlaması tek başına asla yeterli olmadı ve olmayacak.

 

“DÜNYADA DA EN KUTSAL CANLI İNSAN DEĞİLDİR”

Mücadele Haber: Son olarak eklemek istediğiniz?

Şiyar Güldiken: Şehirlerdeki çarpık ve plansız yapılar, canlıların nefes almasını engelliyor. Büyük parklar, doğal yaşama daha çok ayrılmış mekânlar oluşturulmalıdır. Her yerel yönetim bunu planlamalıdır. Çevre şehircilik bakanlığı ne için var? Bu dönemde ev içi şiddet ve cinsel saldırılar, kadın katliamları katlanarak artmış durumda. Toplumun tüm kesimlerinin, Virüs konusunda alınacak kararlarda ortaklaşmasının koşulları oluşturulmalıdır. İnsan şunu asla unutmamalıdır; Bu evrende, canlının olduğu tek yer Dünya değildir ve Dünyada da en kutsal canlı insan değildir.

Editör: TE Bilisim