Fatih SURUÇ

MÜCADELEDiyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Diyarbakır’da ortalama günlük pozitif korona vaka sayısı 700’lerde olup 90’ı yoğun bakım toplamda 300 hasta olduğunu söyledi. Diyarbakır’da aşılanmanın artmasıyla günlük korona vaka sayısında 2 binlerden 700’lere düştüğünü söyleyen Başkan Turan, zamanla yeni varyantların çıkacağını ve bunun önüne geçmek için aşılanma çalışmaların hızlanması çağrısında bulundu. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Halis Yerlikaya ise Diyarbakır’da korona kaynaklı ölümlerinin günlük 10-15 olduğunu ve mezarlıklarda yer kalmadığını savundu.

 

TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, normalleşmeyle beraber pandeminin bittiği algısının oluştuğunu ve bunun da iktidarın sorumluluğunda olduğunu söyledi. İnsanlara pandeminin bitmedi algısının verilmesi çağrısında bulunan Dr. Yerlikaya, kentte günlük 10-15 ölümün olduğunu ve mezarlıklarda yer kalmadığını savundu. Ayrıca filyasyon ekiplerinin de etkili bir şeklide çalışma yapmadığını söyledi.

 

Diyarbakır’da 2 ayda 9 gebenin korona nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Dr. Yerlikaya, gebeler için koronanın büyük bir risk oluşturduğunu söyleyerek aşı yapmaları çağrısında bulundu. Ayrıca emziren annelerinde aşı yapabildiklerini söyleyen Dr. Yerlikaya, aşının bebekler de koruyucu olarak fayda sağladığını da belirtti. 

 

“SON GÜNLERDE VAKALARDA DÜŞÜŞ VAR”

Diyarbakır’da vaka sayısı ve hastanede yatan hasta sayısında düşüklük olduğunu söyleyen Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan şöyle konuştu, “Son günlerde vakalarda düşüş var. Günlük ortalama 700 civarında pozitif vaka tespit ediliyor. Bu da günlük 2 bin 300 vakadan düşerek bu rakamlara geriledi. Hastanelerde yatan hastaların sayısı da düştü. Hastanelerde yatarak tedavi görenlerin yaklaşık 90’ı yoğun bakım toplamda 300-350 civarında seyir ediyor.

 

“İNSANLARA AŞI YAPIN DENİLDİ AMA NEDEN YAPIN DİYE ANLATILMADI”

Aşılamada STK’larla yaptığımız kampanyalarla oranlar arttı. Daha öncesinde kampanyalar başlatmadan önce birinci doz aşıda bile yüzde 22’ler, ikinci doz ise yüzde 14’ler seviyesindeydik. Şu anda ise yüzde birinci dozda yüzde 62,  ikinci dozda ise yüzde 40’lara yükseldi. Pandeminin başından süreç şeffaf bir şekilde yürütülmedi, yeterli toplumsal bilgilendirme yapılmadı, toplum katılımı sağlanmadı. Sürecin bu şekilde yürütülmesi aşılamaya da sirayet etti. Çünkü insanlara aşı yapın denildi ama neden yapın diye anlatılmadı. Gerekli açıklamalar yapılmadı. Aldığımız sorulardan da gördük ki insanların kafasında soru işaretleri vardı. Yaptığımız kampanyalarla bunu gidermeye çalıştık.

 

“VİRÜS KAPMAMIŞ KİŞİLERİ KORUMAMIZ GEREKİR”

Varyantlarla ile ilgili şöyle bir durum var ki; bu virüsün yayılımını durdurmazsak, engellemezsek yeni varyantlar ortaya çıkacaktır. Bunun için bilimsel veriler ışığında hareket etmek gerekir. Yaygın test yaparak, filyasyon çalışmalarına ağırlık vererek enfekte olmuş kişileri izole etmemiz gerekir. Karantina sürecinde insanlara yeterli sosyal destek sağlanmalıdır. Unutmayalım ki pandemi tüm yıkıcı etkisiyle devam ediyor. Aşımızı olalım. Aşımızı olsak dahi maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyalım. Kalabalık ve kapalı ortamlara girmekten kaçınalım.” diye konuştu.

 

“DİYARBAKIR’DA MEZARLIKLARDA DA YER KALMADI”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, “Pandemi henüz bitmedi. İlimizde aşılama oranları çok düşük. Eğer ki başarı sağlanmazsa bedelini ödeyin gibi bir bakış açısı söz konusudur. Eskiden 10-15 ölüm olmuyordu. Mezarlıklarda da yer kalmadı. Kentimizin turuncuda kalmasının birçok sebeple bağlantısı vardır. Bunu tek bir sebebe bağlamak doğru değildir. Diyarbakır pandemi öncesinde de diğer illerle kıyaslandığında bir eşitsizlik söz konusuydu. Sosyo-kültürel gelişmişlik, insanların ekonomik durumu, okur-yazarlık durumlarının her biri buna nedendir. Ancak şu anda bence en önemli faktör Belediye’nin yaklaşımıdır. Bireylere anadilinde güvenilir bir şekilde yaklaşımlarda bulunulsaydı fayda sağlanırdı ve böyle olmazdı. Ancak bununla ilgili kampanyalar yapılmadı. Aynı zamanda insanlara gerekli sosyal destekler sağlansaydı fayda alınırdı. Bugün insanlar Covid-19 olduğunu söylemekten itina eder durumda. Filyasyon çalışmalarının etkili bir şekilde yapılamaması da buna etkendir. İnsanların hastanelere yoğunlaşması gibi durumlar.

 

“PANDEMİ BİTMEDİ, DEVAM EDİYOR”

Normalleşme olunca insanlar pandeminin bitmiş olmasına bağlıyor. Bunun sorumlusu iktidardır. İktidar bu konuda pandeminin bitmediğini ve uzun bir süre devam edeceği algısını vermesi gerekiyor. Nitekim ekonomik ve sosyal durumun da buna yönelik oluşması lazımdır. Bu desteklerin sağlanması lazımdı ama maalesef ki bu yapılamadı.

 

“GEBELİK COVİD-19 İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR RİSK OLUŞTURUYOR”

Diyarbakır Pandemi hastanesinde 2 ayda 9 gebe covid-19 nedeniyle kaybedildi. Gebelik Covid-19 için çok büyük bir risk oluşturuyor. Bugüne kadar aşılamanın gebelerde bir yan etkisi görülmemiştir. Bu nedenle gebeler de aşılarını olsunlar, gebeler için de aşı candır hayat kurtarır. Özellikle son 3 ay kritiktir ama böyle bir şart yoktur, kuraldır. İlk 3 ayda bebeğin gelişiminin yaşandığı aylar olduğu için asprin ve parol gibi önerilmiyor. Kısacası ilk 3 ayda da yapılabilir ve kişisel olarak fark etmez diyorum. Emziren annelerde hiç sorun yok. Hatta bebeği koruyor. Hiçbir sorun yok.” dedi.

Editör: TE Bilisim