MÜCADELE- Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi tarafında yapılan açıklamada, Hayvan haklarına yönelik taleplerini ve insanlara hayvan haklarını anlatmak adına düzenlediği basın açıklamasını Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yaptı.

 

“KENDİLERİNE YAPILAN ZULÜM YAPANLARIN YANINA KÂR KALMAKTADIR”

Baro adına Açıklamayı Av. Leyla Naz Eren okudu. Eren, “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hayvan hakkı ihlalleri her geçen gün artarak devam etmektedir. Şiddetin ve sömürünün her türlüsüne en ağır biçimde maruz kalan hayvanlar, tıpkı biz insanlar gibi hissedebilen canlılar oldukları halde, kendilerini savunacak durumda olmadıkları için kendilerine yapılan zulüm yapanların yanına kâr kalmaktadır.

 

“HAYVAN HAKLARI YASASI ÇIKARILMALI”

Biz, Diyarbakır Barosu Hayvan Hakları Merkezi olarak bu haksız düzene dur diyor ve hayvan haklarının korunması adına, taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz. Öncelikle 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yerine, hayvanların yaşama hakkını temel alan bir “Hayvan Hakları Yasası” çıkarılmalı; bu kanunda hayvan hakkı ihlalleri caydırıcı cezai hükümlerle korunmalı, hayvanlara karşı işlenen suçlar kamu davası kapsamında değerlendirilmeli ve belediyeler ceza kapsamına alınmalıdır. Göstermelik, işletilmeyen kanun hükümleriyle potansiyel faiiller caymak bir yana adeta suça teşvik edilmektedir.

 

“İL MERKEZİ VE İLÇEYE YETERLİ MİKTARDA HAYVAN BARINAĞI İNŞA EDİLMELİ”

Her il merkezi ve ilçeye yeterli miktarda hayvan barınağı inşa edilmeli ve tüm hayvanların tedavi ve rehabilite edileceği şekilde tıbbi araç gereç, veteriner hekim ve diğer personellerle tam teşekküllü hale getirilmelidir. Belediyeler, sokak hayvanlarının korunmasında baş aktör olarak görevlendireceği personelleri hayvan hakları konusunda bilinçlendirmeli ve sıkı denetim altına almalıdır.

 

“SOKAK HAYVANLARININ ASIL YAŞAM ALANLARI SOKAKLARDIR”

Devlet, hayvanların sağlık hakkını güvence altına almalı ve yeterli sayıda veteriner hekim istihdam ederek bunu bir kamu görevi mantığıyla, herhangi bir kazanca dönüştürmeden yürütmelidir. Sokak hayvanlarının asıl yaşam alanları sokaklardır. Bu yüzden sokaklarda yeterli sayıda mama-su odağı ve barınma yeri inşa edilmeli ve bunların temizliği, dolumu ve bakımı için bütçe ayrılmalıdır. Ayrıca vatandaşlar da hayvanların yaşam haklarına saygı konusunda bilinçlendirilmeli ve onların da sürece katılımları sağlanmalıdır.

 

“HAYVAN DENEYLERİ TAMAMEN YASAKLANMALIDIR”

Hayvan deneyleri tamamen yasaklanmalıdır. İnsanlar bilim etiğine yakışır şekilde, kendi yaşamlarını kolaylaştırmak için yaptığı çoğu işlevsiz hayvan deneylerini terk etmeli ve alternatif çözümler bulmalıdır.

 

“HAYVANAT BAHÇELERİ KAPATILMALI”

Hayvanların yarıştırılması tümüyle yasaklanmalıdır. Özellikle at yarışlarının bir prestij gösterisi olduğu algısı yıkılmalı ve atlar özgürleştirilmelidir. Aynı zamanda atların ve eşeklerin taşıma ve faytonculukta kullanılmaları yasaklanmalı ve kalan ömürlerini huzur içinde geçirecekleri koşullar sağlanmalıdır. Hayvanat bahçeleri hayvan sömürüsünün en ağır biçimlerinden biridir. Hayvanat bahçelerinde hayvan sevgisi aşılandığı algısı gerçeğe dayanmadığı gibi hayvanların sevilmekten önce saygı görme ihtiyaçları vardır. Bu sebeple hayvanat bahçeleri kapatılmalı ve doğasından koparılan hayvanlar asıl yaşam alanlarına geri bırakılmalıdır.

 

“EĞİTİM MÜFREDATLARINA HAYVAN HAKLARI DERSİ EKLENMELİ”

Örgün eğitim müfredatlarına hayvan hakları dersi eklenmeli ve ayrıca tüm vatandaşlara yönelik hayvan haklarını içeren eğitim programları oluşturulmalıdır. Vegan yaşam kolaylaştırılmalı ve hayvan sömürüsünü tümden reddeden vegan bireyler için kolaylaştırıcı girişimlerde bulunulmalıdır. Hayvan derisi kullanımından vazgeçilmeli ve özel sektörün alternatif üretimlere geçmesi teşvik edilmelidir.

 

“AV TURİZMİ ADI VERİLEN VAHŞETE DERHAL SON VERİLMELİ”

Öncelikle av turizmi adı verilen vahşete derhal son verilmeli, av ihaleleri iptal edilmeli ve avcılıktan genel olarak vazgeçilmelidir. Ayrıca avcılığın eğlenceli bir spor olduğu algısını yok edecek çalışmalar yürütülmelidir.

 

“İKİ ÇAĞRI DAHA YAPMAK İSTİYORUZ”

Tüm bunların dışında bu önemli gün vesilesiyle iki çağrı daha yapmak istiyoruz; Öncelikle, hayvanlar yararına çalışan tüm dernek, platform ve aktivistleri dayanışma halinde olmaya ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.  İkinci olarak tüm barolara bünyelerinde bir Hayvan Hakları Merkezi kurma çağrısında bulunuyor ve talep olması halinde tüm tecrübelerimizi seve seve aktaracağımızı bildiriyoruz.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim