MÜCADELE- Türkiye genelinde yaşanan kuraklık Nisan-Haziran döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin tamamında, çoğunlukla "olağanüstü" olmak üzere etkisini gösterdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün üç aylık kuraklık haritalarına göre, Türkiye'nin önemli bölümünün yağış almadığı, olağanüstü, çok şiddetli ve şiddetli kuraklık yaşandı.

 

WWF-Türkiye’nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) açıkladığı küresel ölçekte yüksek su riski taşıyan illerden biri olan Diyarbakır’da, kuraklık hem baraj sularını hem de tarım ve hayvancılığı vurdu. Kentte bulunan barajların su seviyesi 200 metreye yakın çekildi.

 

 

Dicle ve Fırat nehirleri üzerindeki barajlarda, doluluk oranlarının yüzde 34 civarında olduğu belirtiliyor. Bu barajlardan biri de 2009 yılında yapımına başlanan Devegeçidi Barajı. Devegeçidi Barajı’nda sular 200 metreye yakın çekildi. Kar yağışındaki düşüş, iklim değişikliği, buharlaşma gibi nedenlerle suların çekildiği yerlerde ölü canlı türleri açığa çıktı.

 

Doluluk oranının, baraj kapaklarının alt seviyesine düşmesi nedeniyle, sulama bekleyen çiftçiler de olumsuz etkilendi. Göl tabanındaki çamurda besin bulmaya çalışan göçmen kuşlar, besin bulmakta zorlanınca baraj gölüne atılan çöpleri gagalarında taşıyor. Uzmanlar, baraj gölünde en az 20 türün yok olduğunu söylüyor.

 

Bitki Biyologu Prof. Dr. Selçuk Ertekin, bütün dünyada iklimsel kriz yaşandığını belirterek “Bunun nedeni gelişen teknolojiyle birlikte değişen tüketim alışkanlıklarımız, suya olan ihtiyacın artması… Dünya zaten değişken bir dünya. Yağışlar, diğer meteorolojik olaylar değişebilir, zaten dünyanın doğasında var bu. Bununla birlikte gelişen teknoloji ve sanayi, insan nüfusunun artması tüketim alışkanlıklarının değişmesi günümüzde birçok soruna neden oluyor. Sadece su değil ama su suların başında gelen en büyük sorunlardan bir tanesi." dedi.

 

 

Bitki Biyologu Prof. Dr. Selçuk Ertekin ayrıca "Sanayi tüketiminin suya olan ihtiyacı, kentsel su tüketimi tarımsal su tüketimi ve çevre için kullanılan su tüketimi gittikçe artmakta. Bunun sonucu olarak da kullanılan yer altı suları azalmakta ve bu azalmanın sonucu olarak da büyük kuraklıklar yaşanabilmektedir. Bu geçmişte de olmuştur ama son 50-100 yıl öncesi ile değerlendirdiğimizde büyük bir su sıkıntısı olduğunu, kuraklık olduğunu görüyoruz. Özellikle Anadolu yarımadasında sık sık bazı göllerin kuruduğunu görüyoruz. Van gölünün 1-2 km çekildiğini görüyoruz” ifadelerini de kullandı.

 

Suların çekildiği Devegeçidi Barajı’nın birçok canlı türü için önemli bir habitat olduğunu söyleyen Ertekin “Nehrin çekilmesi, kıyı ve su sistemi arasında dengesizliğe neden oluyor. Orada belli bir yaşam alanı oluşmuş, kıyıda ve su içerisinde yaşayan canlılar arasında ekolojik bir ilişki var. Suyun kuruması veya çekilmesiyle birlikte suyun dar kesimleri veya diğer yavru canlılar için olan kesimleri, kumlu kesimleri veya o kayalıklar birer habitat, birer ev görüyordu o canlılar için. Şimdi bunların değişmesi gerekir orada yaşayan birçok canlı türü barınamayacak" dedi.

 

Ertekin ayrıca "Büyük bir kuraklık bekleniyor belli. Eskiden Devegeçidi’ne akan birçok çay vardı, şimdi o çaylar kurudu, özellikle insanlar süre süre veya yatağını değiştire değiştire kullandılar” şeklinde konuştu. (Sputnik)

Editör: TE Bilisim