Fatih suruç

MÜCADELE HABER- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, Diyarbakır’da koronavirüsün son durumu hakkında gazetemize açıklamada bulundu. Türkiye’de günlük olarak açıklanan koronavirüs vaka ve vefat sayısında 7 Nisan verilerine göre Avrupa'da ilk, dünyada ise dördüncü sıraya yerleşti. Bir günde 276 kişi hayatını kaybederken, vaka sayısı ise 54 bin 740 oldu. Diyarbakır’da ise normalleşmeyle birlikte düşük riskli grubu temsil eden mavi renkten sarıya dönüşerek orta riskli grup yani sarıya dönüştü. Artan vaka sayılarıyla birlikte kırmızı olma yolunda olan Diyarbakır’da 40’ı yoğum bakım olmak üzere toplam 130 hastanın olduğunu öğrenildi.

 

Diyarbakır’da dünkü verilere göre 165 bin 701 kişiye aşı yapıldı. Bu sayının 2 milyona yakın Diyarbakır nüfusu için yeterli olamadığını söyleyen Güldiken, Koronavirüs sürecinde aşı çalışmaların yeterli seviyede olmadığını söyledi. Sürecin şeffaf olmaması vatandaşlarda güvensizliğe neden olduğunu ve aşı çalışmalarında ise Diyarbakır’da aşının olmadığı yerlerinde olduğu vurgulayan Güldiken, vatandaşları aşı yapmaları konusunda da çağrı yaptı.     

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, gazetemizin sorularını şöyle yanıtladı:

 

“DİYARBAKIR’DA GÜNLÜK 300 POZİTİF VAKA ÇIKIYOR”

Mücadele Haber: Diyarbakır’da koronavirüsün son durumu nedir?

Şiyar Güldiken: Diyarbakır’da günlük yaklaşık 2 bin test yapılıyor bunların yaklaşık 300 tanesi pozitif çıkıyor yani günlük 300 yeni vaka var. Hastanelerde tedavi gören bütün hastaneleri baz alarak söylüyorum çevre ilçeler ve özel hastanelerde dahil 130 civarında bunun 40’u hemen hemen yoğun bakım da tedavi görüyor. Böyle devam ederse biz her türlü turuncuyu geçeriz Ramazan ayıyla beraber bir kapatılma olacak belki bir tık azalabilir ama tabi toplu iftar yemekleri olmazsa örneğin geçen yıl Ergani’nin bir köyünde zikir yapmışlardı. Bu yılda kaçak olarak yasak bir şekilde bir etkinlikler olmazsa, bir araya gelişler olmazsa eğer Türkiye genelinde bir düşüklük bekliyoruz. Diyarbakır’da vefat sayılarıyla ilgili elimizde bir veri yok maalesef vaka sayılarına kısmen ulaşabiliyoruz fakat onun dışındakilere çok fazla ulaşamıyoruz.

 

“TAM KAPANMAYI ÖZGÜRLÜKTEN YOKSUN BIRAKMA OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”

Mücadele Haber: Ramazan ayında genel bir kapanma öneriniz var mı? 

Şiyar Güldiken: İşin doğrusu tam kapanmayı özgürlükten yoksun bırakma olarak değerlendiriyoruz en son aşama olarak onu görüyoruz. İnsanların gidip parklarda açık alanlarda mümkün oldukça birbirlerini aralarındaki sosyal mesafeyi koruyarak o açık alanlara gitmelerini öneriyoruz onu daha çok tercih ediyoruz. Çünkü dört duvar arasında hem stres oranı artıyor hem bulaşma oranı artıyor aynı evin içinde aynı yerde ortak alanlar falan olunca bu açıdan hem açık alanlara insanların gitmesini tercih ediyoruz ve öneriyoruz da ama tam kapanma dediğinde çalışmak zorunda olan insanları ne yapacağız?

 

“NORMALLEŞME TÜRKİYE EKONOMİSİNİN KÖTÜYE GİTMESİNDEN KAYNAKLIYDI”

Bu saatten sonra hükümetin tam kapanmayı göze alacağını düşünmüyorum çünkü hem 2020 Haziran da hem de 2021 Martındaki zamansız açılım “normalleşme” zaten ekonomik çevrelerin baskısından kaynaklı Türkiye ekonomisinin kötüye gitmesinden kaynaklıydı. Yani en azından onu bir toparlayalım niyetiyle açtılar ama hep söylediğimiz bir şey var bir tık daha acele edilmeseydi eğer kesinlikle sonuç bu olmayacaktı.

 

“AŞILANMA HALEN İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL”

Aşılanma halen istenilen düzeyde değil yılbaşında Sağlık Bakanının söylediği aşı planı, programı verildi ama o sayıların çok çok gerisindeyiz. Aşı bulaşmayı engellemiyor ama hastanede yoğun bakıma girmeyi o riski en azından azaltıyor tedavi görme riskini azaltıyor. Rahat bir şekilde bu hastalığı atlatmayı sağlıyor bu aşı ama halen tartışmalar devam ediyor bu işin içinde birçok rant olduğuna dair bir çok veri var.

 

“TOPLUMUN BAĞIŞIKLIĞININ GÜÇLENMİŞ OLMASI İÇİN EN AZ YÜZDE 60’ININ AŞILANMIŞ OLMASI LAZIM”

Mücadele Haber: Diyarbakır’da aşı çalışmaları?

Şiyar Güldiken: Bir toplumun bağışıklığının güçlenmiş olması için o toplumun en az yüzde 60’ının aşılanmış olması lazım. Bir çok aile hekimi arkadaşımız bu konuda çok dert yanıyor vatandaşımız randevusunu alıyor geliyor fakat aşı yok deniliyor. Hem aşı çok az hem de test sayısı çok az Türkiye’de dün diyelim ki 300 bin aşı vardı. 2 bini Diyarbakır’ındır nüfusa oranlarsak bile Diyarbakır nüfusunun yaklaşık 2 milyon Türkiye’nin yaklaşık kırkta biri peki 300 bin toplam test yapılmışsa bu yaklaşık 12 bin falandır yani. Aşı yapma endişesinin nedeni şeffaf yürütemedikleri için insanların güven problemi var.

 

“SÜRECİN ŞEFFAF OLMAMASI VATANDAŞLARDA ENDİŞE YARATIYOR, ORTAK AKIL OLMALI”

Şiyar Güldiken: Çin aşısıydı sonra biontech aşısına dönüştürdüler mesela biontech aşısı Diyarbakır’da eğitim araştırma hastanesinde tek var diğer yerlerde yok çoğu hastanelerde yok şimdi öncelikle insanların bundan dolayı güveni yok ikincisi aşının güvenirliğine dair şimdi sağlık bakanı çağırıda bulunuyor bizler çağırıda bulunuyoruz aşı yapalım aşı mutlaka olalım diyiyoruz ama buna rağmen Diyarbakır’daki sağlıkçıların bile en az % 15-20’si henüz aşı yaptırmamış yani bu işin merkezindeki insanlar bile buna güvenmiyorsa merkezin dışındaki toplumun diğer insanları nasıl ikna edeceğiz Şimdi öyle de bir boyutu var yani bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmemesinden kaynaklı yoksa niye insanlar aşı yaptırmasın ki? En başından beri bu meselenin içinde bir güvensizlik var şeffaf yürütülmemek var. Kurumları dâhil etmemek var kurumlardan kastım mesela tabip odası falan değil ki bu işin içine basını dâhil edecek, muhtarı dâhil edecek, belediye çalışanını dâhil edecek STK’ları dâhil edecek kanaat önderlerini dâhil edecek ortak akıl gerekiyor ki o zaman vatandaş güvenecek toplumu bir bütün olarak güven ortamı içine koyacak ki o zaman yapmak istediği hedeflediği şeye ulaşmış olur bu kadar basit yani ama bunlar her işi inada bindiriyor inada bindirirse olmaz ki.

 

Mücadele Haber: Biontech ve Çin aşısı arasındaki fark nedir?

Şiyar Güldiken: Çin aşısı Türkiye’de kullanılan daha önce aşılarla aynı yöntemdir yani canlı olmayan aşılar hafif virüslere yapılan aşıdır. Biontech ise aktif virüslere yapılan aşıdır ikisinin arasındaki tek fark budur tabi ki o coğrafyada yaşayan insanların alışkanlıklarına da bağlı olarak koruyuculuğu artan bir şeydir ama sonuç olarak Biontech de Çin aşısı da olursan herhangi birsine erişe bildiklerinde insanlar yapsın diyoruz çünkü başka çare yok yani en kötü ihtimalle hastalığı hastanede geçirmektense evde atlatmayı sağlayan bir şeydir.

 

“BU VİRÜSLE BAŞ EDEBİLMENİN YOLLARI YÖNTEMLERİ BELLİDİR BUNLARA RİAYET EDELİM”

Mücadele Haber: Vatandaşlara tedbir anlamında öneriniz nedir?

Şiyar Güldiken: Bu hastalık hepimizi etkiliyor biz bu hastalıktan bir an önce kurtulmak istiyorsak o halde aşıya erişebiliyorsak mutlaka aşı olmalıyız çaba sarf etmeliyiz motivasyonumuz bu yönde olmalı. Hijyene, maskeye, mesafeye dikkat etmeliyiz. Toplu yaşam alanlarından çok çok acil olmadığı sürece gitmemeliyiz. Düğün taziye gibi alanlara gitmemeliyiz. Mümkün oldukça açık alanlarda doğa ile içice olunan alanlarda zaman geçirmeliyiz bu bulaşma riskini azaltamayız. Biz bu riski azaltmadığımız sürece bu virüsün önünü almak imkânsız net olarak şöyle bir durum var evet tartışmalar var başka ülkelerin dünya hükmetme fikri ülkelerin ortaya çıkardığı aşı yani ne olursa olsun nihayetinde böyle bir virüs var o zaman bu virüsle baş edebilmenin yolları yöntemleri bellidir bunlara riayet edelim.  

Editör: TE Bilisim