Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanlı Hukuk ve Adalet İşleri Başkanlığı, 2017 yılındaki nevruz kutlamaları sırasında Kemal Kurkut’u öldürdüğü iddia edilen sanık polis memuru Y.Ş’nin “delil yetersizliği gerekçesiyle” mahkeme heyeti tarafından verilen beraat kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

 

Açıklamada şöyle denildi: “21.03.2017 tarihinde Diyarbakır’da Nevruz kutlamasına katılmak isteyen Kemal Kurkut,  kutlama alanı girişinde polis memurları tarafından ateş açılması sonucu hayatını kaybetmiştir. Sanığın yargılandığı dava dosyasında, Diyarbakır 7. Ağrı Ceza Mahkemesi sanık hakkında “delil yetersizliği gerekçesiyle” beraat kararı vermiştir. 

 

“FOTOĞRAFINI ÇEKEN GAZETECİ HAKKINDA 20 YILA KADAR HAPİS CEZASI”

Kemal Kurkut’unöldürülme anının fotoğrafını çeken gazeteci hakkında 20 yıla kadar hapis cezası istemli soruşturmalar ve davalar ikame edilirken,  Kemal Kurkut'u herkesin gözü önünde öldürülmesi olayında yargılanan sanığa beraat kararı verilmesinin izahı mümkün değildir.   

 

“KARARIN ADİL BİR YARGILAMA SONUCU VERİLMEDİĞİ ORTADADIR”

Soruşturma aşamasından başlayarak kovuşturma aşamasına ve verilen beraat kararına kadar dava dosyasında yaşananlara bir bütün olarak bakıldığında, yaşanan sürecin bir yargılama olarak nitelendirilmeyeceği açıktır. Dosya kapsamında aldırılan ve birbirinden farklılık gösteren UKB raporları arasındaki çelişkiler, boş kovanların olay yeri incelemesi yapılmadan toplanması, mahkeme kararının delil yetersizliğinden beraat kararı vermesi ve kamuoyuna yansıyan diğer sebepler birlikte düşünüldüğünde verilen kararın adil bir yargılama sonucu verilmediği ortadadır. Açık bir şekilde mahkemece verilen karar, uzun bir zamandır Türkiye’de tahkim edilmeye çalışılan cezasızlık politikalarının bir uzantısıdır. 

 

“TOPLUMSAL BARIŞA VURULAN EN AĞIR DARBELERDENDİR”

Kemal Kurkut dosyası ve bu dosyada verilen beraat kararı cezasızlık politikaların örneklerinden sadece bir tanesidir. Bu tür dosyalarda, kamuda yarattığı etki ve topluma sirayet eden güvensizlik gözetilerek verilen cezanın caydırıcı olması gerekirken,  sanığın beraatine karar verilmesi toplumun adalete ve hukuk güvenliğine olan inancını yok etmektedir. Failleri belli olan böylesi cinayet dosyalarının faili meçhul dosya olarak kapatılması, maddi gerçeğin örtbas edilmesi, hukukun işlevsiz bırakılması, adaleti sağlayacak yargılama mekanizmalarının işletilmemesi ve yargının hukuksuz kararlar vermesi toplumsal barışa vurulan en ağır darbelerdendir. 

 

“KEMAL KURKUT DOSYASININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Kemal Kurkut dosyasının adil ve şeffaf bir yargılamanın yapılması ve faillerin cezalandırılması için dosyanın takipçisi olacağız; bu durumun temini için adli ve idari tüm makamların hukuka bağlı kalarak hareket etmesini talep ediyoruz.”

Editör: TE Bilisim