MÜCADELE- Eren şöyle konuştu: “Geçmişte bu meselenin çözümüne dair adımlar atılmaya çalışıldı, hatta çok yakın bir dönemde olan çözüm sürecinde hepimiz bu meseleye dair en umut besleyici duyguları yaşadık. Sürece dair önemli bir toplumsal destek oluşmuştu. Ne yazık ki bu süreç bozuldu ve yeniden ve daha ağır çatışmalı bir dönemde kendimizi bulduk. Çözüm sürecinin bozulması ve Kürt meselesindeki yeniden güvenlikçi konsepte girilmesi, Türkiye’nin demokrasisine, ekonomisine büyük zarar verdi. Bu gelişmeler yargı alanında önemli sorunlara sebebiyet verdi.”

 

Eren, en nihayetinde, Kürt sorununa dair tekrar bir çözüm arayışına girmek gerektiğini, bu çözüm arayışına toplumun tüm kesimlerinin de dahil edilmesinin gerekli olduğunu söyledi.  Eren, CHP’nin son dönemde Kürt sorununa dair çözüm niyetini beyan eden açıklamalarını da anlamlı bulduğunu ifade ederek, “Halihazırda çözüm iradesinin kendisi, kendi başına kıymetli. Muhataplık vs. tartışmalarıyla bunu kısırlaştırmak yerine politik aktörlerin tamamının temsilleri ve güçleri oranında katkı sağlayabildikleri ölçüde işin içinde olması önemli. Yine bu dönemde yalnızca CHP’nin veya muhalefetin değil, iktidarın da Kürt sorununun çözümüne dair irade ortaya koyup adım atması daha da önemli olacaktır. Sivil toplumun, siyasetin ve diğer tüm paydaşların bu sorunun çözümüne dair elinden geleni yapması hayatidir” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim