Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Diyarbakır Müftülüğü olarak ihtiyaç sahiplerine yardımlar yapacaklarını ve ihtiyaç sahiplerinin de başvuruları sonucu yardımda bulunulacağını belirten Karabayır, Ramazan ayında tedbirlere uymanın farz olduğunu söyledi. “Tedbirlere uymak da farzdır. Dinimiz kolaylık dinidir, tedbir dinidir. Cenabı hakkın bize emanet ettiği canımızı korumayı emreden bir dindir. Bu tür hassas durumlarda dinimiz bize kolaylık olsun diye bize yol gösteriyor ve bizde ona uyacağız inşallah. Sağlık bilim adamlarımızın uyarılarına uyalım bu farzdır.” Dedi.

 

Ramazanda fakiri, garibanı, kimsesizi düşünme ayı olduğunu söyleyen Karabayır, farz olan ibadetleri yerine getirmenin yeterli olmadığını paylaşmanın da ibadet olduğu vurgusunu yaparak şöyle konuştu, “Namazınız eğer bir başkasına da faydanız oluyorsa eğer gerçek namazdır. Orucunuz bir başkasına faydanız oluyorsa oruçtur. Eğer diğer insanlarla maddi manevi şeylerinizi paylaşmıyorsanız ibadetiniz eksik demektir. İslam paylaşma dinidir.” Diye konuştu.

 

Müftü Karabayır: Müslümanlar Hizipçiliği Bırakmalı! - Mihrap Haber

 

Diyarbakır İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, gazetemizin sorularını şöyle yanıtladı:

 

“RAMAZAN AYINDA BİR TAKIM TEDBİRLER ALINMAK ZORUNDA”

Mücadele Haber: Ramazan ayı pandemiye denk geldi bununla ilgili genel düşünceniz?

Yavuz Selim Karabayır: Tabi ki bu bütün insanların müptela olmuş olduğu ağır biri imtihan inşallah en kısa zamanda biter tabi ki kurallara uymak şartıyla bize işin ehlinin bildirmiş olduğu bu kurallara uymak şartıyla bizler bu beladan inşallah kurtuluruz. Dolasıyla Ramazan ayında geçen yılda olduğu gibi bir takım tedbirler alınmak zorunda gibi görülüyor. Bu da bilim kurulunun bize vermiş olduğu bilgiye göre bütün yetkililerin de olduğu gibi herkesin uyması gereken bir kural olarak kabul ediyoruz. Dinimizde bunu emrediyor. Eğer bilim adamlarımız bir takım tedbirler alınmasını istiyorsa biz de alacağız. Bunlar neler oluyor geçen yıl malum teravih namazları kılınmadı, camilerde Cuma namazları dışarıda kılındı bir arada camilerimizde ibadet edilmez olmuştu. Bunun faydasını görmüştük şu anda da görüyoruz ki yine aynı şekilde yeni virüs çeşitleriyle salgın devam ediyor.

 

“TERAVİH NAMAZINI KOMŞULARLA BERABER DEĞİL, EVDE ÇOCUKLARINIZLA KILIN”

Diyanet İşleri Başkanlığımızın bilim kuruluyla yapmış olduğu istişareler sonucunda teravih namazları camilerde kılınmayıp, evlerde kılınma kararı verildi. Evlerde herkes kendi tek başına ya da çocuklarıyla beraber namaz kılacak. Şunu da belirtmiş olayım teravih namazı evlerde kılınacak derken bütün mahalleli bir evde toplanacak veya yahutta kalabalık bir şekilde kılınacak olarak anlaşılmamalı. Teravih namazı sünnettir, Ramazan boyunca kılınır ancak cemaatle kılınması elbette ki fazilettir ancak mazeretimiz çok ciddi olduğundan insan hayatı çok önemli olduğundan evlerde kılınması tavsiye ediliyor. Bizlerde buna riayet edeceğiz. Başka da eğer hastalığın seyrine göre de yeni talimatlar verilmezse ibadetlerimizi bu şekilde yapacağız. İnşallah cenabı hak kolaylık versin diyorum.

 

“RAMAZANDA CAMİLER 5 VAKİT AÇIK OLACAK”

Mücadele Haber: Ramazan ayında camiler açık olacak mı?

Yavuz Selim Karabayır: Tabi ki camiler 5 vakit açık olacak ancak bu kurallara uymak şartıyla. Mesafeye uyarak herkes kendi seccadesini alarak mutlaka maskeli ve hijyene dikkat ederek gelecekler. 5 vakit namazımız fazla uzatılmadan çok fazla kalabalığa mahal verilmeden kılınıyor. Ramazan ayında da böyle olacak sadece teravih namazını kılmayacağız çünkü teravih namazı uzun ve kapalı ortamda o kadar uzun süre kalınmaması gerektiği için hastalığın ister istemez yayılmasına neden olur ne kadar tedbirli olunursa olunsun sebep olacaktır şu andaki uygulamamız bu vesileyle olacaktır.

 

“İNSANLARLA MADDİ MANEVİ ŞEYLERİNİZİ PAYLAŞMIYORSANIZ İBADETİNİZ EKSİK DEMEKTİR”

Mücadele Haber: Ramazan ayında müftülüğün çalışmaları nelerdir?

Yavuz Selim Karabayır: Ramazan ayı hayır ayıdır fakiri, garibi, kimsesizi düşünme ayıdır. Biz inanıyoruz ki namaz dâhil bütün ibadetler sadece şahsı ilgilendirmiyor. Namazınız eğer bir başkasına da faydanız oluyorsa eğer gerçek namazdır. Orucunuz bir başkasına faydanız oluyorsa oruçtur. Eğer diğer insanlarla maddi manevi şeylerinizi paylaşmıyorsanız ibadetiniz eksik demektir. İslam paylaşma dinidir. Biz Diyanet Vakfı olarak geçen yıllardan beri merkez bütün ilçelerimizde hayır çarşıları kurduk. Bu hayır çarşılarına daha önce komisyon tarafından tespit edilen müracaat edilen gidip yerinde görülen Diyarbakırlı hemşerilerimiz varlar bizim korumamız gereken yardımcı olmamız gereken insanlar varlar. Onların tespitini yaptık onlara madden inşallah destekte bulunacağız. Bugüne kadar oluyordu şu anda bizim 360 tane din gönüllüsü Diyarbakır’ın her tarafından ulaştığımız güzel insanlarımız var yetimlerimiz var inşallah okuması gereken öğrencilerimize bursta vereceğiz. Bunu Ramazan ayında arttırıyoruz.

 

“İHTİYAÇ SAHİBİ KİMSE ELİNDEN TUTMAK GEREKİR İSLAMİYET BUNU GEREKTİRİR”

Yavuz Selim Karabayır: Hayır sahiplerimizin destekleriyle de bu güzel insanlara yardım ulaştıracağız bunu Ramazan ayında daha yoğun bir şekilde yapacağız. İftar sofrası kuramıyor olsak da iftarda yiyebilecekleri ihtiyaçlarını biz kendi elimizle evlerine götüreceğiz. Kendi gücü yetenler de rencide olmadan daha önceden kendilerine verilmiş kartla gelip alışverişlerini bizim çarşıda yapacaklar. İhtiyaç sahibi kimse elinden tutmak gerekir İslamiyet bunu gerektirir biz Diyarbakır’ımızda bu faaliyetleri yoğunlaştırıyoruz önemli olanda bu öğrencilerimize giyim kuşamdan tutunda kırtasiye malzemesine kadar bütün ihtiyaçlarını müftülüklerimiz karşılamaya çalışacak.

 

“İHTİYAÇ SAHİBİ KİMSE MÜFTÜLÜĞÜMÜZE BAŞVURU YAPABİLİR”

Mücadele Haber: İhtiyaç sahibi biri nasıl başvuru yapabilir?

Yavuz Selim Karabayır: Müftülüklerimize başvuracak müftülüklerimiz gelip onları yerinde görüyor ihtiyaçlarını gidip konuşuyorlar zaman zaman Valiliğin Sosyal Dayanışma Vakfıyla da istişare edip bu yardımlarımızı onlara ulaştıracağız. Bize başvurduklarında ihtiyaçlarını bildirdiklerinde bizim heyetimiz gidip kendileriyle tanışıyor yerlerinde görüyorlar ihtiyaçlarını tespit edip ona göre de o kardeşimize yardım ediyorlar. Hayırseverlerde bizlere ulaşabilir. İbadet deyince sadece namaz, zekat, oruç bu tür ibadetleri anlamıyoruz. Biz bunların çokluğu değil sadece tüm bunlar eğer bizi ihtiyaç sahiplerine mahsum gönüllere yönlendirmiyorsa onların dertlerine derman olmuyorsak Müslümanlığımızda bir eksiklik var İslam’ı yanlış anlıyoruz demektir. Elbette farz ibadetler olmalı farz ibadetlerden sonra en önemli ibadet gönül almaktır ihtiyaç sahiplerinin yanında bulunmaktır. Onun için ramazan bir fırsat.

 

“KURAN’I KERİM’DE KENDİNİZİ BİLE BİLE TEHLİKEYE ATMAYIN DİYE EMİR VAR”

Mücadele Haber: Tedbirler konusunda tavsiyeniz?

Yavuz Selim Karabayır: En büyük ibadet Allah’ın bize emanet olarak vermiş olduğu canı korumaktır. Çünkü Allah bize canımızı korumamızı emrediyor çünkü canımız emanettir. Sağlığınız bozulursa ibadet edemezsiniz diyor sağlık en büyük farzdır dolasıyla salgın zamanında tedbir almak ve buna uymakta farzdır. Kimse üzülmesin camiye gidemiyoruz diye sevabımız azalıyor diye düşünmesinler tedbir aldığımızdan dolayı sevabımız artıyor. Uzmanlar salgından dolayı ölü sayısının artacağını söylüyor bu yüzden teravih namazını camide kılamayacağız. Tedbirlere uymak da farzdır. Dinimiz kolaylık dinidir, tedbir dinidir. Cenabı hakkın bize emanet ettiği canımızı korumayı emreden bir dindir. Bu tür hassas durumlarda dinimiz bize kolaylık olsun diye bize yol gösteriyor ve bizde ona uyacağız inşallah. Sağlık bilim adamlarımızın uyarılarına uyalım bu farzdır. Çünkü işin ehli odur. Böyle hastalık zamanlarında aklı selim hiçbir kimse dini iyi bilen hiçbir alim ne olursa olsun kendimizi tehlikeye atarak ibadet edeceğiz diye fetva veremez. Çünkü Kuran’ı Kerim’de kendinizi bile bile tehlikeye atmayın diye emir var. Dolayısıyla bizde bu emirlere uyacağız inşallah.

Editör: TE Bilisim