Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesindeki 8 bin yıllık Amida Höyük'te bulunan Artuklu Sarayı'nın ve onlarca medeniyete ait izlerin ortaya çıkarılması için ara verilen arkeolojik kazı çalışmalarını geçen ay yeniden başlamıştı. Artuklular dönemine ait saray kalıntısı ortaya çıkarılan höyükte devam edecek arkeolojik kazı ve araştırmayla, kentin tarihi hakkında birçok belge ve bilgiye ulaşılması beklenirken, Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İçkale Artuklu Sarayı Kazı Başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, süren kazı çalışmaları hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

 

 

“MİLLATAN ÖNCE 6100 YILLARINA AİT GEÇ NEOLİTİK YERLEŞİMİN İZLERİNE RASTLANDI”

Amida Höyük Diyarbakır’da ilk yerleşimin başladığı yerdir. Şimdiye kadar yaptığımız kazılarda millatan önce 6100 yıllarında Amida Höyükte Geç Neolitik yerleşimin izlerine rastlandı. Amida Höyük üzerinde yapılan Artuklu Sarayı Kazısı ilk kez 1961 yılında yapılıyor. 1946-1947 yıllarında su depoları yapılınca burada yoğun bir çini - seramik buluntuları çıkıyor. Bunun üzerine Diyarbakır’ın önde gelenleri harekete geçiyor. Burada bir kazı yapılmasını istiyorlar. 1961-1962 yıllarında Prof. Dr. Oktay Aslanapa tarafından burada bir kazı yapılıyor. Sarayın divanhanesi ve hamamı ortaya çıkartılıyor daha sonra kazılara ara veriliyor. 56 yıl aradan sonra 2018 yıllında Diyarbakır Arkeoloji Müze Müdürlüğü başkanlığında Prof. Dr. İrfan YILDIZ’ın bilimsel danışmanlığında kazılara tekrar başlandı. Prof. Dr. İrfan YILDIZ başkanlığında devam eden Artuklu Sarayı Kazısı 2019 yıllında Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülen kazılar arasına girdi.

 

“SARAYIN DİVANHANE, KAÇIŞ TÜNELİ, KABUL SALONU VE İKİ MEKÂNI ORTAYA ÇIKARTILDI”

Yaptığımız kazı çalışmalarında şimdiye kadar sarayın divanhanesi, kabul salonu ve iki mekânı ortaya çıkartıldı. Aynı zamanda sarayın kaçış tüneli olan tünel ve bu tünelin içersinde binlerce yıldır akan su kaymağı tespit edildi.

 

 

“SARAY’IN SON ESASLI ONARIMI ARTUKLU SULTANI NASRETTİN MAHMUT TARAFINDAN YAPILDI”

Genel itibariyle baktığımız zaman Artuklu Sarayı diyoruz ama aslında Saray Roma döneminde yapılmış bir saraydır. Bizans döneminde de kullanılmış ama son esaslı onarımı Artuklu Sultanı Nasrettin Mahmut tarafından yapıldığından dolayı saray literatüre Artuklu Sarayı olarak geçmiştir. Sarayın divanhanesi süslemeleriyle çok meşhurdur. Divanhane, selsebili, dört eyvanlı havuzlu bir divanhanedir. Doğu bölgelerinde özelikle Sasani Saraylarında gördüğümüz dört eyvanlı plan şemasını yansıtıyor. Selsebilden akan su, cam mozaiklerin olduğu kanallar vasıtasıyla havuza akar. Evliya Çelebi 17 . yüzyılda Diyarbakır’ı ziyaret edince özelikle bu divanhane hakkında bilgi veriyor ve divanhanede gördüğü cam mozaikleri Anadolu’nun hiçbir yerinde görmediğini sadece Mısırdaki Sultan Kalavun medresesinde gördüğünü belirtmektedir. Sarayın divanhanesindeki cam mozaikler Anadolu’da tek örnek olduğunu biliyoruz.

 

Sarayın mozaikleri Bizans döneminin, çinlileri ise Artuklu döneminin eseridir. Divanhanedeki havuz bizim için önemlidir. Sarayda 13. yüzyılda Artuklu döneminde yaşamış olan meşhur İslam Alimi El-Cezeri yaptığı otomatlarla tünelin içinde bulunan su kaynağından saraya su çıkartmıştır. Saraya çıkarılan su El Cezeri’nin yaptığı sistemle saraya dağıtılmıştır. Bu su aynı zamanda divanhanenin  havuzana da aktarılmıştır. Günümüzde havuzun içinde mevcut olan fıskiye kaidesi El-Cezeri’nin geliştirdiği fıskiyedir.

 

 

“SUR’DA ŞİMDİYE KADAR BİR TÜNELE RASTLAMADIK”

Sarayın tüneli efsanelerde geçerdi. Diyarbakır’ın kalesinin içerisinde dışarı giden tünellerin olduğu özelikle İslam orduları şehri fethedince şehrin yöneticisi olan Meryem'i Dara’nın bir tünelden kaçıp şehri terk etiğini biliyorduk. Yaptığımız kazı çalışmalarında saraydan Hz.Süleyman caminin oraya kadar inen bir tünel tespit ettik. Bu tünelin şimdiye kadar yarısı açıldı onun onarımı yapıldıktan sonra geri kalanı da açılacak tabi tünelin en önemli özeliği dünyada başka bir örneğine rastlamadığımız o gizli tünel içerisinde bir su kaynağının olmasıdır. Bu su kaynağı Peyas mahallesinden gelen Karapınar Su kaynağıdır. Sur’da şimdiye kadar bir tünele rastlamadık yani Diyarbakır’da hep efsanelerde tüneler anlatılır ama şimdiye kadar ulaştığımız tek tünel Amida Höyük içerisindeki tüneldir.

 

 

“DİYARBAKIR’IN TURİZME İVME KAZANDIRILACAK”

Kazıda özellikle çok sayıda buluntu elde edildi.  Bu buluntular seramik, keramik, mozaik, çini ve sikkeleridir. Bu buluntular Diyarbakır için değerlidir. Özellikle sarayı yaptıran Nasrettin Mahmut’a ait sikkelerin bulunması önemlidir. Akkoyunlulara ait sikkeler var bu sikkelerin büyük bir çoğunluğu o gün ki ismiyle Amid şehrinde basılan sikkelerdir. Burası Diyarbakır’ın kalbi konumundadır. Burası sadece Diyarbakır’ın kalbi değil aynı zamanda Yukarı Mezopotamya ve Diyarbekir bölgesinin kalbi konumundadır. Tarih boyunca Amid şehri ve bölge hep buradan yönetilmiştir. Amida, Amid şehrinin ilk yerleşimi burada başladığından Amida Höyük üzerindeki Artuklu Sarayı Kazısı Diyarbakır için çok önemli bir kazıdır. Bu kazının diğer bir önemi ise burada El-Cezeri gibi bir mühendisin, bir İslam aliminin yetişmiş olmasıdır. Ona ait verilerin çıkartılması açısından da önemlidir. Bu kazı devam ederken ve kazı tamamlandığından yapılacak olan restorasyonlarla alan turizme kazandırılarak Diyarbakır’ın turizmine ivme kazandırılacaktır.

 

“ÖNÜMÜZDEKİ SEZONDA TURİZME AÇILACAKTIR”

Diyarbakır İçkale, yanıbaşındaki sahabe kabirleri, Nasiriye Camisi ile içindeki müze kompleksi, Roma, Artuklu ve Osmanlı dönemi eserleriyle Diyarbakır turizminin gözdesi konumundadır. Amida Höyük kazısında çıkan veriler ve özelikle de ortaya çıkan gizli tünel ve bu tünel içindeki su kaynağı Diyarbakır turizmine ivme kazandıracaktır. Kazımızı ziyaret edip 2020 yılı kazı çalışmalarını başlatan valimiz Münir Karaloğlu bey gizli tünelin ve divanhanenin onarımını bu yıl yaptıracak. Onarımdan sonra bu mekanlar önümüzdeki sezon da turizme açılacaktır. Özellikle gizli tünelin kalan diğer bölümü de açıldıktan sonra Amida Höyük ziyaret edecek ziyaretçilerin çoğu bir Ortaçağ tünelinden geçip sarayın bulunduğu tepeye çıkacaklardır. Kazı yaptığımız alan Eski Diyarbakır’ın bünyesinde barındıran Sur bölgesine hâkim bir yerde olduğundan aynı zamanda bir seyir tepesi konumundadır.

 

 

VALİ KARALOĞLU  GEÇEN AY ÇALIŞMALARI İNCELEMİŞTİ

18 Ağustos 2020’de kazı çalışmalarını yerinde inceleyen Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu,   Yıldız'dan bilgi almıştı. Kazı çalışmasına da katılan Vali Karaloğlu, kazı alanının UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer aldığını, Artuklu Sarayı'nın 1200 ila 1220 tarihleri arasında inşa edildiğini belirtmişti. Buranın 5 bin yıldır yönetim merkezi olarak kullanılan dünyadaki ender alanlardan biri olduğunu söyleyen Karaloğlu, " Amida Höyük kazı alanında Artuklu Sarayı'nın kazısı şu anda yapılıyor. Artuklular 300 sene bölgeyi yönetmiş. Bölgede de, Diyarbakır'da da, Sur içinde ve dışında da önemli eserler bırakmış Diyarbakır'a önemli katkılar sunmuş bir medeniyettir. Kazısı yapılan Artuklu Sarayı 1200 ila 1220 tarihleri arasında inşa edildiği tarihleniyor. Artuklu Sultanı Nasıreddin Mahmud tarafından inşa ediliyor. 800 yıllık bir saraydan bahsediyoruz ama bölge kesintisiz 8 bin yıldır bir yönetim merkezi olarak kullanılmış bir bölge. Şu an üzerinde bulunduğumuz alanı biz yakın bir zamana kadar aşağıdaki sarayları biz zaten hem müze olarak hem valilik olarak kullanıyoruz ama bu tepeyi de jandarmamız uzun bir süre kullandı. Burası 8 bin yıldır bir yönetim merkezi olarak kullanılan dünyadaki ender alanlardan bir tanesi" demişti.

Editör: TE Bilisim