Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER-Dicle Üniversitesi (DÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Koronavirüs Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin,  Diyarbakır’ın koronadaki en kötü dönemini yaz ayların yaşadığı dile getirdi. Bundan sonraki süreçte daha kötü bir tabloyla karşılaşacaklarını beklemediğini kaydeden Tekin, “Tabi ki çok anormal seviyede bir vaka sayısı patlaması olursa, belki o tür şeyler yaşanabilir ama bu gidişata baktığımız zaman en fazla ne olur? Doluluk oranlarımız yüzde yüz olur. Onun dışında yoğun bakımlarımızdaki tüm hasta yataklar dolu olabilir. En kötü budur ama ben Diyarbakır için o seviyelere geleceğini şuan çok beklemiyorum işin doğrusu. Çünkü biz en kötü dönemi yazın yaşadık gibi geliyor bana” dedi.

 

Dicle Üniversitesi Koronavirüs Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, yazı dizisinin ilk bölümünde kentteki koronavirüs hakkında kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtlayıp önemli açıklamalarda bulundu.

 

“HAVALARIN SOĞUMASIYLA BİRLİKTE VAKA SAYILARINDA BİR ARTIŞ OLMAYA BAŞLADI”

1) Dicle Üniversitesi’nde Covid-19’un son durum nedir?

Prof. Dr. Recep Tekin: Diyarbakır’da özellikle Temmuz-Ağustos ayıyla birlikte vaka sayılarında çok belirgin bir artış olmuştu. En son Ekim ayıyla birlikte vakalarda ciddi bir düşüş oldu. Yatak doluluk oranlarımız çok azalmıştı. Özellikle son bir hafta içinde havaların soğumasıyla birlikte vaka sayılarında bir artış olmaya başladı. Şuan itibariyle yatak doluluk oranlarımız yüzde 70-80’lerde kliniklerde. Yoğun bakımda da yüzde 40- 60 civarı bir doluluk oranımız var. Tabi havaların soğumasıyla birlikte aslında baktığımız zaman özellikle 40-50 yaş arası erişkinlerin hastanelerde yattığını görüyoruz. Bununla birlikte, bu süre zarfı içinde aslında kötü hasta sayımızda bir artış söz konusu. Yaz döneminde her ne kadar yatak doluluk oranında yüksek olsa bile, oranlayacak olursak aslında bu dönemde kötü hasta sayımızda bir artış söz konusu. Şuan itibariyle hastanemizde yerimiz var. Doluluk oranlarımız çok değil ama gidişat böyle giderse zaman ne gösterecek onu önümüzdeki günlerde bizde merak ediyoruz işin doğrusu.

 

“BİZ AVRUPA’IN PANDEMİ SEVİYESİNE GELECEĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORUZ”

2) Diyarbakır’daki en kötü senaryo nedir?

Prof. Dr. Recep Tekin: Tabi ki şu anda en kötü senaryoya bakacak olursak, bence Diyarbakır bizim yaz döneminin en kötü sürecini yaşadık gibime geliyor. En kötü dönemimiz ne olabilir? Belki yine yaz dönemi gibi olabilir ama ondan daha kötü olur mu? Umarım öyle olmaz. En kötü durum ne olabilir? Tabi ki işte Avrupa’daki benzer senaryolar ama bizde o kadar kötü bir tablo yaşamayacağız gibi duruyor. Çünkü bizim hem sağlık altyapımız olsun, hem sağlık çalışanları konusundaki özverilerden dolayı, hem de bakanlığın destekleriyle birlikte biz o seviyeye geleceğimizi düşünmüyoruz işin doğrusu. Tabi ki çok anormal seviyede bir vaka sayısı patlaması olursa, belki o tür şeyler yaşanabilir ama bu gidişata baktığımız zaman en fazla ne olur? Doluluk oranlarımız yüzde yüz olur. Onun dışında yoğun bakımlarımızdaki tüm hasta yataklar dolu olabilir. En kötü budur ama ben Diyarbakır için o seviyelere geleceğini şuan çok beklemiyorum işin doğrusu. Çünkü biz en kötü dönemi yazın yaşadık gibi geliyor bana.

 

“DİYARBAKIR’DA SAHRA HASTANESİ ÇALIŞMASI YAPILIYOR”

3)Diyarbakır’da doluluk oranıyüzde yüz olduğunda alternatif var mı?

Prof. Dr. Recep Tekin: Bakanlığın yaptığı çalışmalar var. Eğitim Araştırma Hastanesi, Selahaddin Eyyubi Hastanesi, pandemi hastanesidir.  Zaten bizim pandemi binamız var. (Dicle Üniversitesi) Özel hastanelerde artık pandemi hastanesi gibi özel hizmet veriyor. Diyarbakır’da virüs yüzde 30-40 oranlarında. Hepsi dolsa bile zaten bizim ‘Sahra Hastanesi’ adı altında bir çalışmamız var. En kötü durumda Sahra Hastanesi aktifleşecek. Buraya kuracaklar. Burada sağlık hizmeti vereceklerdi. Bu konuda da bir hazırlık yapılmış, B Planı hazır. Artık vaka sayıları çok artar. Hastane hizmet edemeyecek seviyeye gelirse, o Sahra Hastanesi, pandemi hastanesi devreye girer. O zamanda orada hizmet vermeye başlarız. Oraya da gideceğini pek düşünmüyorum işin doğrusu. Tabi ki detaylar konusunda ben bu konulara çok fazla hakim değilim ama Valiliğin bu konuda bir çalışma yaptığını iyi biliyorum. Yani kaç yataklı olacak, kaç kişiye hizmet edecek, hepsi hazırlanmış. Bu konuda pandemi planı içinde yer aldığını biliyoruz. Öyle tahmin ediyorum ki Diyarbakır’ın nüfusu hazırlandı. En kötü senaryoya göre hareket edilip, buna göre bir plan ve program çizilmiştir diye düşünüyorum.

 

“GRİP AŞISI EKİM SONU, KASIM BAŞI GİBİ ÖNERİYORUZ”

4) Grip aşısı halen yapılabilir mi?

Prof. Dr. Recep Tekin: Grip aşısı halen yapılabilir aslında. Biz zaten grip aşısını Ekim sonu, Kasım başı gibi öneriyoruz işin doğrusu. Öncelikle grip sezonu hep Aralık-Mart ayı olduğu için Ekim sonu, Kasım başı ideal vakitlerdir. bizim için. O yüzden risk gruplu kişilerin yapmamışlarsa aşılarını şimdi yapmalarını tavsiye ediyoruz. Aşıyı herkes yapmalı diye bir kaide yok aslında. Özellikle risk gruplarının yapmasını tavsiye ediyoruz. Özellikle yaşlı, altmış beş yaş üstü, şeker hastalığı olan, Kuala hastalığı olan, hipertansiyonu olan, kalp hastalığı olan insanlara özellikle tavsiye ediyoruz. Risk grubu yoksa grip aşısı yapılmayabilir. Çünkü şöyle de bir avantajı var, pandeminin bize tek faydası bu diyebiliriz aslında. Özellikle önceki senelere baktığımda grip sayısında ciddi bir azalma var. Özellikle maske ve mesafe kullanıldığından dolayı grip sayısında çok büyük bir azalma oldu. Bu yılda aynı durumu bekliyoruz. Bu yılda grip sayısında bir azalmanın olacağını tahmin ediyoruz işin doğrusu.

Editör: TE Bilisim