Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Kürtçe tiyatrosunun gelişimine ilişkin gazetemize konuşan Amed Şehir Tiyatrosu oyunculardan Yavuz Akkuzu, “2016’da kayyum otuz bir sanatçıyı okullu olmadıkları için işten çıkardı. Yani şöyle, beş yıllık deneyim isteniyordu yönetmenlikte. O beş yıllık deneyimi kaldırıp okullu şartını getirdi ve doğal olarak Kürtçe tiyatro yapan zaten kaç okullu insan var ki Türkiye’de. Kürtçe Okulu yok zaten. Biz zaten beş yıllık deneyimi meselesini o yüzden koyduk. Şehir tiyatrosunda Kürtçe tiyatro yapabilsin diye koymuştuk. Ama bunu çok basit politik nedenlerden dolayı kaldırıp, oyuncuları çıkardılar işten. Şehir tiyatrosunda bildiğim kadarıyla bir ya da iki oyuncu var ve Kürtçe oyunlar yapılmıyor belediyede” dedi.

 

Kürtçe tiyatrosunun gelişimin okullaşmaya bağlı olduğuna dikkat çeken Akkuzu, “ Kürt tiyatrosunu nasıl çoğaltabiliriz, bununla ilgili eğitim yapıp, daha çok okullaşma yapılmalıdır. Bence okullaşma, onun dışında bir eksikliği yok. Yani biz okullaşmıştık aslında. Yani okullaşmış derken MEB’e veya YÖK’e bağlı değil, Belediye bünyesinde Cigerxwin Kültür Merkezi, Aram Tigran Kültür Merkezi, Kent Konservatuarlarıyla edebiyat, dans, halk dansı, sinema, müzik, tiyatro bölümleri vardı. Ve eğitim Kürtçeydi. Maalesef atıldık. Yani sokakta konuşulmuyor, okulda yok, televizyonların hepsi Türkçe, Kürtçe bir iki kanal. Kürtçe kültür sanat yok denecek kadar az. Bunun tek nedeni okullaşmadır” diye konuştu.

 

Diyarbakır'da 1991’de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan şehir tiyatrosu sonrasında 2016 Kasım ayında belediyeye kayyum atanmasıyla işten çıkartılan ve özel tiyatro olarak devam eden Amed Şehir Tiyatrosu’ndan Yavuz Akkuzu ile gerçekleştirdiğimiz röportaj şu şekilde:

 

 

“KÜRTÇE OYUN SADECE DİYARBAKIR, İSTANBUL, BATMAN, MARDİN VE VAN’DA VARDI”

1) Amed Şehir Tiyatrosunu kısaca anlatır mısınız?

Yavuz Akkuzu: Amed Şehir Tiyatrosu’nun geçmişi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin şehir tiyatrosuna dahildir. 1991’de Diyarbakır Şehir Tiyatrosu kuruluyor. 1995-1999 döneminde Refah Partisi tarafından kapatılıyor. 1999’da Kürt Siyasal Hareketi’nin partileri belediyeye girdiğinde şehir tiyatrosu yeniden kuruldu. 2016 Kasım’ına kadar şehir tiyatrosunu oyunlarını sürdürdü. 2003’te bir Türkçe, bir Kürtçe yaptı. 2009’dan sonra sadece Kürtçe oyunlar oynandı. Bunun iki sebebi vardı; Birinci sebebi Türkiye’de çok fazla Türkçe tiyatro oyunları var. Devlet tiyatrolarında bin tane oyun çıkıyorsa, bunun dokuz yüz tanesi Türkçe oyun. Kürtçe oyun zaten Diyarbakır, İstanbul, Batman, Mardin ve Van’da vardı.

 

“BİR DİL YOK OLMAYLA KARŞI KARŞIYA”

Saysanız toplamda on grup ya var, ya yok. Yani bundan kaynaklı on grubun olduğu yerde Türkçe tiyatro oyun yapmanın bir anlamı yok. Çünkü bir dil yok olmayla karşı karşıya. Yani okullaşmamış, dil okulu olmayan, maalesef ticari yaşamda kullanılmayan, televizyonu olmayan, sanat alanları olmayan, vs. birçok siyasi meseleye girebiliriz de, bundan kaynaklı Kürtçeye geçildi.

 

“DENEYİM ŞARTI YERİNE OKULLU ŞARTI GETİRİLDİ!”

2016’da maalesef kayyum çoğu sanatçı olmak üzere otuz bir sanatçıyı okullu olmadıkları için işten çıkardı. Yani şöyle, beş yıllık deneyim isteniyordu yönetmenlikte. O beş yıllık deneyimi kaldırıp okullu şartını getirdi ve doğal olarak Kürtçe tiyatro yapanzaten kaç okullu insan var ki Türkiye’de. Kürtçe Okulu yok zaten. Biz zaten beş yıllık deneyimi meselesini o yüzden koyduk. İnsanlar Kürtçe tiyatro yapabilsin. Şehir tiyatrosunda Kürtçe tiyatro yapabilsin diye koymuştuk ama bunu çok basit politik nedenlerden dolayı kaldırıp, oyuncuları çıkardılar işten. Ve şehir tiyatrosunda bildiğim kadarıyla bir ya da iki oyuncu var ve Kürtçe oyunlar yapılmıyor belediyede.

 

“YENİ OYUNUMUZLA, YENİ MEKÂNIMIZLA SEYİRCİLERİMİZLE BULUŞACAĞIZ”

2017’nin Şubat ayında hemen Kasım ayında kayyum geldi, oyuncu arkadaşlarımızı çıkardı. Biz 2017 Şubat ayında Amed Şehir Tiyatrosunu Galeria’da açtık. Üç buçuk yıldır, hatta Şubat’ta belki dördüncü yılımızı dolduracağız. Biz pandemi dönemine kadar da oradaydık. Üç yıl orada kaldık, ondan sonra pandemiden bir kaç ay önce inşaatımıza başladık. Pandemi döneminde oynayamadık ve şimdi provalardayız. Yeni oyunumuzla, yeni mekanımızla seyircilerimizle buluşacağız.

 

 

“BU SEZON 3’Ü YENİ TOPLAM 8 OYUN OYNANACAK”

2) Yapılan çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Yavuz Akkuzu: Biz şimdi yeni mekânımızdaDarioFo’nun Nerdeyse Kadın Elizabeth, Kürtçesi HemaHemaJîn Elizabethoyunuyla 6 Kasım’da başladık. Onun dışında ‘Xwezgini’diye bir oyunumuz var, onu oynayacağız. Yıllar önce oynadığımız bir oyunu toparlayabilirsek yeniden oynayacağız. Birkaç oyuncumuz yok çünkü. ‘KêlaDimdimê’ diye bir Kürt destanı var. Şimdi bir arkadaşımız onu oyunlaştırıyor.

 

“DURUMU OLMAYANLARA EĞİTİM, SANATÇILARA DA ÜCRETSİZ MEKÂN SAĞLANACAK”

Bu yıl yeni üç oyun oynayacağız. Eski oyunlarımızdan da yaklaşık beş tanesini oynayacağız. Sergi alanımızda heykeltıraşlar, ressamlar, coğrafyacılar gelip sergi alanımızı ücretsiz bir şekilde kullanabilir. Ayrıca drama ve oyunculuk eğitimleri başlayacak. Onların tarihleri şimdi net değil. Çünkü bir organize olmamız gerekiyor. Onlarda şöyle; yani durumum el vermiyor diyen ücretsiz gelebilecek. Oyuncu yetiştirmek ve çocuklar için de drama eğitimleri. O anlamda yani isteyen gelebilir rahatlıkla. Yani ekonomik bir zorluğumuz yok. Ama buranın maalesef ekonomik koşulları ortada olduğu için, özel tiyatro olduğumuz için yani durumu olanlara tabi ki ücretleri karşılığında eğitimlerimizi vereceğiz. Onun dışında salonumuzu kullanmak isteyen müzisyenler, yani küçük dinletiler yapmak isteyenler için, yaklaşık iki yüz kişiyi alabilecek bir alan. Salonumuz yüz elli civarıdır ama arka duvarını açtığımızda iki yüz kişiye çıkabiliyor konserler için. Yani müzisyenler olsun, dansçılar salonumuzu kullanmak isterlerse, gelip kullanabilir. Burada oynamak istedikleri zaman gelip bize haber vermeleri yeterli. Boş zamanlarında istedikleri gibi oynayabilirler.

 

“KÜRTÇE TİYATROSU SAHNEYLE SINIRLI KALIRSA GELİŞEMEZ”

3) Kürtçe tiyatrosunun tarihinden kısaca anlatır mısınız?

Yavuz Akkuzu: 1919’da İstanbul’da Abdurrehim Rehmi Hakkari ilk defa bir Kürtçe oyun yazıyor. Kürtçe tiyatro dediğimiz şey aslında ritüelistik olan zaten iç içe olan bir şey, köy seyirlik oyunları. Yani yılbaşlarında, Nevrozlarda, bağ bozumlarında oynadıkları oyunlarında bunun tarihi bilinmez. Daha çok modern tiyatronun içinde yazılmış ilk Kürtçe oyunu Abdurrahîm Rahmî Hekkarî, İstanbul’da yazıyor. Ondan sonra Kemal Burkay bir oyun yazıyor 1970’lerde. 1960’larda da Musa Anter yazıyor. Bu üç yazılı metin dışında 1990’lara kadar bir Kürtçe metin yok, oynanmıyordu da. Çünkü o zamanlarda yasaktı. 1990’larda MKM Kürtçe tiyatro yapmaya başlıyorlar. Aslında bizim Kürt tiyatrosunun Türkiye’de oynama tarihi 1990’dan günümüze kadar olan otuz yıllık dönemdir. Belki sahnede, belki herhangi bir mekanda ya da Suriçi’nde bir konakta yaptık ya da gezen bir şeye dönüştürebilirsek, halka daha çok açılabilirsek başarılı olabileceğiz. Yoksa sahneye kapılmak biraz insanın canını sıkıyor. Yani maalesef o ritüelistik etkisi, sadece o anlık seyirciyle buluştuğumuz zaman ritüelistik oluyor. Ama maalesef seyircinin pasifliği bende can sıkan bir şey. O anlamda yani ortaya koyduğun bir fon öneri var mı, yok. Ama o kanala girmeli. Onu tartışmaya yürütmeli. Orada Kürt tiyatrosu sanki aksıyor gibi. Ama o ritüelistik fonlardan, çağdaş sahneleme metotlarını kullananlar var Kürt tiyatrosunda, yeterli düşünmüyorum.

 

 

“KÜRTÇE TİYATROSU OKULLAŞMADAN GELİŞEMEYECEK”

4) Kürtçe Tiyatrosunun gelişimi için sizce neler yapılmalıdır?

Yavuz Akkuzu: Bence okullaşma, onun dışında bir eksikliği yok. Yani biz okullaşmıştık aslında. Yani okullaşmış derken MEB’e veya YÖK’e bağlı değil, Belediye bünyesinde Cigerxwin Kültür Merkezi, Aram TigranKültür Merkezi, Kent Konservatuarlarıyla edebiyat, dans, halk dansı, sinema, müzik, tiyatro bölümleri vardı. Ve eğitim Kürtçeydi. Ben mesela orada Kürtçe tiyatro eğitimi veriyordum. Oradan çıkan sanatçılar bize dahil oluyordu ya da kendi grubunu oluşturuyordu. İşte buradan yavaş yavaş bunun okulunu oluşturmuştuk ve ciddi işleri oluşturuyorduk. Maalesef atıldık. Yani oyuncusunu, yazarını, drama türünü, yönetmenini yetiştirememe. Biz kendi içimizde yapıyoruz bunu. Ama bu akademik zeminde olması gerekiyor. Kendi içimizde yeterli oluyor. Biz pratiğin içerisindeyiz. Pratiğin içerisinde yetişen oyuncu iyi bir yere gelir. Biz zaten Cigerxwin, Aram Tigran’da şunu yapıyorduk; Eğitimimizi veriyorduk ve aynı zamanda pratiğe de dahil ediyorduk yavaş yavaş. Oyunlarda küçük roller vererek, oyunculara reji asistanlığı yaptırarak pratik ve teoriyi iç içe yürüten bir sistemimiz vardı. İşte okul olmadı mı oyun yazılamayacak, yazılmıyor. Yazanlar var ama az. Çünkü bir kere Kürtçe dil okulu yok dikkat çekmek lazım. Yani sokakta konuşulmuyor, okulda yok, televizyonların hepsi Türkçe, Kürtçe bir iki kanal. Kürtçe kültür sanat yok denecek kadar az. Sineması, öyküleri, romanları var tabi ki ama yirmi milyona yakın Kürt’ten bahsediyoruz, yok. Bunun tek nedeni okullaşmadır. Okullaşacak, kendi okullarını kuracaklar, kendi üniversitelerini kuracaklar, orada eğitimlerini verecekler, her türlü insanı, eğitimi yetişsin. Okullaşmadığı sürece bir kültür alanını kendini dünyaya zeminine taşıyabilecek. Tabi ki içlerinden sıyrılıp çıkan insanlar, işler çıkıyor, çıkacak da. Ama bir şeyden bahsediyorum, yılda dünya çapında neden on filmimiz, on yirmi tiyatromuz çıkmasın ki? Bütün halklar gibi. Bunun tek nedeni bence okullaşmadır. Başka bir nedeni yok.

 

5) Tiyatronuzun hedefleri nelerdir?

Yavuz Akkuzu: İlk günden beri hep daha çok grup yaratmak, daha çok Kürt tiyatrosu yapan grup oluşturmak, kendi bünyemizde büyümeyi şehir tiyatrosunda koymuştuk. Maalesef şimdi özel tiyatroya geçtiğimizde kendi grubunu kuruyan ama eğitimlerle Kürt tiyatrosunu yapmak isteyenlerle birçok insanı tiyatroya kazandırma hedefimiz var. Ne kadar çok Kürt tiyatrocu çıkarabilirsek o kadar bizi mutu ediyor. Oyunlardan, iyi oyunculuktan, iyi dekordan daha çok önemli. Kürtçe’nin maalesef yayılması gerekiyor. Çünkü dil yok olmak üzere. Ve Kürt kültür sanatının potansiyelinin güçlü olduğu farkındayız. Onları açığa çıkarabilecek sanatçılar vermesi gerekiyor, bütün sanat dalları için. Yani bir hazine yok olmak üzere. Onunla ilgili büyümekten bahsediyoruz. Maalesef benim için eskiden belki eşit derecedeydi. Şimdi maalesef bunu söylemem kötü ama benim için sanatsal şey ikinci noktaya geldi. Onun için çoğaltmamız gerekiyor. Kürt tiyatrosunu nasıl çoğaltabiliriz, bununla ilgili eğitim yapıp, daha çok okullaşma yapılmalıdır. Türkiye’nin neredeyse tüm Büyükşehirleri’nde oyun oynuyoruz. Diyarbakır, İstanbul, Mersin veya Adana’ya, Urfa’ya, Mardin’e veya Van’a gidip oyunlar oynuyoruz. Bunu daha da artırmamız lazım yayılabilmesi açısından. Onun dışında Avrupa’ya zaten gidip geliyoruz, Sakız Festivali’ne gidip geliyoruz. Zaten Kürt festivallerine ve oyun davetlerine gidip geliyoruz. Bunları artırmamız lazım, daha çok gidip gelmemiz lazım.

 

“ÖZEL TİYATROLARIN FESTİVAL YAPMASI KOLAY DEĞİLDİR”

6) Amed Tiyatro Festivalini anlatır mısınız?

Yavuz Akkuzu: Biz İstanbul’dan Kürtçe yapan gruplar getiriyoruz. Van’dan, Batman’dan, İran’dan, Güney Kürdistan’dan tiyatro festivallerimize katılanlar oluyor. Ağırlıklı Kürtçe festivaller oluyor. Bütün festivallerde İki üç tane, dört tane Türkçe oyunumuz oluyor. Yani bizim yanımızda duran, bizi desteklemiş olan ve Türkiye’de o dönemde yeni yaklaşım olan tiyatroyu oyunlarını getiriyoruz. Ve yaklaşık on gün süren tiyatro festivalleri yapıyoruz. Ve özel tiyatroların festival yapması kolay değildir. Ve Türkiye’de zaten birkaç grubun denemesi vardır. Yani özel tiyatro gruplarının yapması kolay değildir. Bu bizim için çok önemli. Belediyede yaptığımız tiyatroları bırakmıyoruz. Orada üç tane yaptığımızın devamını özelde yapıyoruz.

 

“ZAZAKİ OYUNLARDA YAPTIK, YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Belediye’de iken bir oyun yaptık, Aziz Nesin’in Zazaki oyununu. O dönemde Zazaca bilen arkadaşlarımız fazlaydı. Şimdi maalesef az. Tek bir arkadaşımız var. Maalesef bundan kaynaklı yapamadık. Sonra geçen yıl bir çocuk oyununu hem Kurmanci, hem Zazaki oynadık. Yani Kurmanci arkadaşlarımız ezber yaparak yola çıktılar. Grubumuzda Zaza’nın eksikliğinden kaynaklı o alana giremedik. Yoksa çok açığız özel tiyatroda ezbere Zazaki yapmaya.

Editör: TE Bilisim