Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Korona Virüs Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, yazı dizisinin dördüncü bölümünde şöyle konuştu: 

 

“YENİ DOĞAN BEBEKTE DE POZİTİF VAKANIN OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

1) Diyarbakır’da korona testi pozitif çıkan en küçük yaş kaç? 

Prof. Dr. Recep Tekin: Bizde pozitiflik oranına baktığımız zaman, bir yaşında pozitife yakalanan hastalarımız var aslında. Tabi ki bunlar kötü sayılar olmadı bizde. Bir yaşında pozitiflerimiz oldu, üç yaşında, beş yaşında, on yaşında. Ama onların birçoğu birkaç gün hastanede kalışları oldu. Ama dışarıdan da biliyoruz yeni doğan bebekte de pozitiflik olduğunu biliyoruz aslında. Anne Covid olduktan sonra yeni doğan bebeğinde birkaç gün sonra pozitif olduğunu biliyoruz. Böyle vakalarımızda var. Yeni doğan bebekte de pozitif vakanın olduğunu biliyoruz.

 

“ÇOCUKLARA VE GENÇLERE DE VİRÜS BULAŞIYOR”

2) Çocuklara ve gençlere virüs bulaşmaz algısı ne durumda?

Prof. Dr. Recep Tekin: Yani aslında öyle bir algı yok.Gençlerde hastalık yapmaz, gençlere virüs bulaşmaz gibi algılardan ötürü çok rahat davranıyorlar. Maske takmada olsun, mesafe olsun kapalı ortamlara girebiliyorlardı. Bu konuda bir rahatlık vardı. İşte tam tersi virüs bulaşıyor, hafif atlatıyor. Bu kışla birlikte çocuklarda pozitiflik oranı da artmaya başladı, gençlerde de pozitiflik var. Hatta bizim son dönemde baktığımızda, özellikle son bir hafta on gün içinde 40-50 yaş arası yetişkinlerde pozitiflik oranının hastanelerde seyredildiğini görebiliyoruz. O yüzden böyle bir algı söz konusu değil. Hastalık bunlara bulaşıyor. Aslında genç kesim oluyor bizim için. Bunlarda belki hastalık hafif atlatılabilir ama kesinlikle pratikte baktığımız zaman bulaşmanın büyük kaynağı çocuklar ve yetişkinler olduğunu da görebiliyoruz. Özellikle çocuk dışarıda, gençler dışarıda kapıp hastalığı eve getirebiliyor. Burada gençlere şunu söylemek gerekiyor, doğrudur belki gençlerde hastalık bulaşılabiliyor ama hastalık çok etki etmiyor. Ama şunu unutmamak lazım anneniz, babanız veya dedenizle birlikte aynı odada kaldığınız için, aynı evde kaldığınız için onlara bulaşabiliyor. Ağır hastalık geçirmenize neden olabiliyorsunuz. Bu yüzden burada gençlere çok ciddi işler düşüyor. Çünkü gençler taşıyıcı durumunda kalıyor burada. Gençlerin bu konuda daha hassas davranmaları gerekiyor. Özellikle maske takmaları gerekiyor, mesafeyi korumaları gerekiyor. Gençlerden toplum içinde kaçınmalarını istiyoruz. Çünkü aksi halde erişkinlere bulaşmaları fazla olacak. Erişkinlerde hastaneye yatış oranını ya da ölüm oranını artıracaktır.

 

3) Çocuklara maske takılmasın önerisi vardı, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Prof. Dr. Recep Tekin: Dışarıda açık alanda tekse çocuklar aslında, özellikle kapalı ortamlarda, özellikle okul ortamlarında bütün dünya bunu öneriyor. Kalabalık ortamlardaysa maskenin takılması öneriliyor. Aksi halde bu rakamlar çok yüksek olacaktı. Tabi ki burada şuna dikkat etmek gerekiyor. Nede olsa bazen göz ardı edilebiliyor. Çocuklarda sonuçta maske takıldığı zaman teneffüslerde veya belli aralıklarda tek alanda, açık alanda maskenin dinlenmesi için açılması önerilebilir. Biz öneriyoruz da bunu. Aslında çocuk maske taktı, teneffüste veya açık alandayken maskesini dinlendirebilir, çıkarabilir. Bunu yapsın ama kalabalık ortamlarda, kalabalık yerlerde maske takılmasını öneriyoruz. Her ne kadar bulaşma riski düşük olsa bile çocuklarda, hani kaynak olarak olabiliyor. Maske takılması gerekiyor.

 

“5 YAŞ ALTI ÇOCUKLAR ÖZELLİKLE KALABALIK ORTAMDA MASKE TAKMALILAR”

Özellikle beş ve on beş yaş gençleri için öneriliyor. Beş yaş altı için çeşitli görüşler var ortada. Kimiler taksın diyor, kimileri takmasın diyor. Çünkü beş yaş altına veya üstüne çok fazla hastalık yapmadığı için, bulaşma oranı çok düşük olduğu için, yine takılmayabilir diyorlar ama bu da tabi karmaşık bir konu. Bazıları var taksın diyor, bazıları takmasın diyor ama bunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz beş ve on beş yaş arası gençlerin bulaşıcı konusunda katkı sağladığı için, o yüzden bu grubun takması öneriliyor. Beş yaş altı takanlarda olsun, takmayanlarda olsun diyorlar, çocuğa zarar verir diyenlerde var ama onlarda hastalık bulaştırabildikleri için, takmasın diyenlerde var. Bununla ilgili tam net bir şey yok ama beş yaş altı çocuklar çok fazla birbirleriyle irtibat halinde değillerse, çok kalabalık ortamlara girmiyorlarsa takmaya da bilirler ama kreş gibi ortamlara giriyorsa o vakit takması gerekebilir. Bunu da duruma göre değerlendirmek gerekiyor.

Editör: TE Bilisim