Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Pandemi sürecinde de birçok çocuğun evde kaldığı ve bu süreçte internet ve tablet gibi bazı ekipmanlara erişme imkanlarının olmadığını gördüklerini belirten Erel, oluşturdukları "Telekonferansla Destek Programı” ile çocukların önerileri de dikkate alınarak çalışma atölyeleri hazırladıklarını ve bu atölyeleri özellikle de dezavantajlı çocuklar için uygulamaya koyduklarını söyledi.

 

Çatışmalı ortam, toplumsal, doğa ve göç olayları nedeniyle psikolojik sorunlar yaşamaya maruz kalan ve bu süreçte birçok alanda geri kalan çocuklara yeni ve rengarenk bir yaşamın kapısını açmak için çeşitli aktiviteler yaptıklarını belirten Rengarenk Umutlar Derneği Proje Koordinatörü Duriye Erel, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

 

 

“TRAVMA İZLERİNİ SİLMEYE KATKI SUNMAK İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTMEKTEYİZ”

1) Rengarenk Derneğini kısaca anlatır mısınız?

Duriye Erel: Rengarenk Umutlar Derneği’ni özellikle 2015 yılı sonlarında Sur ilçesinde başlayan çatışmalar ve ardından uygulanan sokağa çıkma yasakları sırasında çatışmalara tanıklık etmiş çocukların yaşadıkları ve hakları konusunda Diyarbakır’da çalışma yürüten sivil toplum örgütlerinin yeterli sayıda olmamasından kaynaklı uzun yıllar sahada ve özelde Sur bölgesinde gönüllü çalışmış küçük bir grup olarak kurduk. Dernek olarak, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan çatışmalardan etkilenen 5-18 yaş arasındaki çocuklarla sosyo- kültürel ve sosyo-psikolojik çalışmalar yürüterek, çocukların gündelik hayatın akışında travma izlerini silmeye katkı sunmak için çalışmalar yürütmekteyiz.

 

2) Yapılan çalışmalardan bahseder misiniz?

Duriye Erel:Erken Çocukluk Eğitimi Oyun Odalarımızda 4-5 yaş aralığında ki 15 çocukla, çocukların sosyal yönleri, kas- motor gelişimleri ve bilişsel süreçlerinin daha sağlıklı gelişmesine katkı sunuyoruz. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet ve farklılıklara saygı duyma gibi alternatif eğitim programları uygulanıyor.

 

Destek/ Kütüphanelerimiz, Tahir Elçi Oyuncak Kütüphanemiz çocukların hayal gücünü, gelişimini ve becerilerini güçlendiren; şiddeti özendirmeyen, cinsiyetçiliği pekiştirmeyen ve ayrımcılığı çağrıştırmayan yeni ve 2. el oyuncaklardan oluşuyor. Oyuncağa erişimi olmayan çocuklar üyelik sistemi olan kütüphaneye gelip istedikleri oyuncağı alıyor ve 1 hafta sonra yenisi ile değiştirmek üzere geri getiriyorlar. Çok dilli kitaplardan oluşan kitap kütüphanemiz her yaştan çocuğun faydalanabileceği içeriklerle oluşturuldu.

 

Bisiklet Kütüphanesi, Oyuncak Kütüphanesinin kurulmasından hemen sonra çocuklar ve ailelerin talepleri doğrultusunda bisiklet kütüphanesi oluşturuldu, kampanya ile elimize ulaşan yeni ve 2. el bisiklet sayısı yeteri miktarda olmayınca bisiklet kullanımını kitap okuma kriterine bağlayarak adilane bir kullanım alanı yarattık.

 

 

Çocuklarla Söyleşiler, Sanatsal Aktiviteler; çocukların önerileri ile her hafta kentte kİ sanatçı, sporcu, iş insanı vb. farklı meslekler gruplarını tanıdıkları söyleşiler düzenleniyor ve kentte gerçekleşen sanatsal-sportif etkinliklere çocukların katılımı sağlanıyor.

 

Destek ve Eğitim- Atölyelerimiz, Diyarbakır’da yaşanan yoğun silahlı çatışmalı sürecin çocuklar üzerinde yarattığı travmaların etkilerini azaltmak ve sosyal kültürel gelişmelerine katkı sağlamak için bir çok atölye gerçekleştiriyoruz. 7-16 yaş arası çocuklar için düzenli atölyelerimiz; Çocuk Hakları, Yaşam Becerileri, Drama, Sözlü Tarih, Dil, Görsel Sanat, İleri- Geri Dönüşüm, Müzik, Halk dansları vb. Düzensiz atölyelerimiz; Toplumsal Cinsiyet, Farklılıklara Saygı, Kukla Yapımı, Masal Yazımı ve Okuma, Robotik Kodlama, Haklar, Bilim, Duygu Atölyeleri vb.

 

Barış Hakkı- Barış Hakkı Çalışmalarımız, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan çatışmalar sırasında ve sonrasında çocukların nefret, düşmanlaştırma, taraf ve kendi aralarında şiddet uygulama gibi durumların tespiti üzerine çocuklarla barışı konuşma ihtiyacı ile başlattığımız bir çalışmadır. Bu kapsamda Çocuk ve Barış alanında çalışan STÖ ve bireyler ile üç toplantı ve çalıştaylar gerçekleştirdik. Dünya deneyimleri konusunda literatürleri inceledik. Çocukların doğrudan katılımıyla oluşturmak istediğimiz Barış Modülü çocuklara bir barış perspektifi sunacak ve barış talebinin öznesi olmalarına katkı sağlayacaktır.

 

Raporlama- Mevsimlik Çocuk İşçiler, Mevsimlik Değil Her Zaman Çocuk projesi genel olarak tarımda çalışan gezici/geçici/mahalli (yerel) tarım işçisi çocukların haklarını öğrenmelerini sağlamak, çocukların yüksek yararını gözetmek, görünür kılmak amacıyla yürütüldü.

 

Yaz kampları, dönemin sonunda çocuklar ve gönüllü eğitmenler eşliğinde İzmir, Antalya ve Elazığ illerindeki çocuk yaz kamplarına katılıyoruz.

 

Kadınlara yönelik farkındalık geliştirici çalışmalarımız ise, dernek merkezinin bulunduğu mahallelerde yaşayan kadınlara yönelik çeşitli güçlendirici çalışmalar yürütüyoruz.”

 

 

“DERNEĞİMİZDE GÖNÜLLÜLÜK ESASLI BİR ÇALIŞMA SİSTEMİ VAR”      

3) Kaç eğitmen çalışıyor ve istihdamı nasıl sağlanıyor?

Duriye Erel: Derneğimizde gönüllülük esaslı bir çalışma sistemi var. Bununla birlikte yönetim kurulu ve koordinasyon ekibi de elbette çalışmaların kolaylaştırılması ve bir takım yasal yükümlüklerin gerçekleştirilmesi için her daim çalışma halindeler. Pandemiden önce dernek binasını günlük olarak açtığımız dönemde çalışmalarımızı yaklaşık 35 gönüllü ile yürütmekteydik. Bu gönüllü havuzumuz hala mevcut ve her daim onların desteği ile devam ediyoruz yolumuza.

 

4) Derneğin hedefi nedir?

Duriye Erel: Çatışmalı ortam ve göç benzeri toplumsal veya doğal olaylar nedeniyle çocukların bozulan sosyal ve kültürel yapısının yeniden onarılmasını sağlamak amacıyla insan hakları ve çocuğun yüksek yararını dikkate alan ekiplerle yaşanan travmatik süreçlerin aşılmasını sağlamaya yönelik çalışmalar yapmak.

 

 

“SUR’UN 4 MAHALLESİNDE YAŞAYAN 115 ÇOCUKLA BERABER UYGULADIK”

5) Pandemi sizi nasıl etkiledi ve şimdiki çalışmalarınız nasıl?

Duriye Erel:  “Bu süreçte tüm çocuklar, var olabildikleri sosyal alanlarını (okul, sokak, park, dershane, kurs, bahçe vs.) kaybettikleri bir süreci yaşıyorlar. Evinde yeteri kadar oyuncağı, kitabı ve interneti olan çocuklar bile bu dönemi zorlanarak geçiriyorlar. Ayrıca örgün eğitime ara verilen tarihten itibaren başlayan uzaktan eğitimin internet ve televizyon ile gerçekleşiyor olması asgari bir takım araçlara sahip olmayı beraberinde getiriyor. Söz konusu araçlara sahip olamayan çocuklar süreçten olumsuz etkilenmektedir. Dolayısıyla her çocuğun eşit bir şekilde bu imkanlardan faydalanması ve eşitsizliğin giderilmesi gerekiyor. 

 

Dernek olarak, 12 Mart 2020 tarihinden beri COVID- 19’a karşı alınan tedbirlere bizler de uyduk ve tüm çalışmalarımızı evden yürütmeye başladık. Ancak bu süreçte çocuklarla nasıl bağlantıda kalacağımıza dair hızlıca bir tartışmalar yürüttük.  Çalışma yürüttüğümüz çocukların mevcut sosyo-ekonomik koşulları düşünüldüğünde tüm çocukları kapsayacak yöntem telekonferans yöntemi oldu. Bu nedenle çalışmalarımızı hızla bu sürece uygulayarak başlattık. 

 

Rengarenk Umutlar Derneği olarak çocuklardan doğrudan aldığımız veriler sonrasında, karantina sürecinde çocukların zamanlarının büyük bir kısmını evde televizyon izleyerek geçirdiklerini, ders çalışamadıklarını, internete erişemediklerini, özellikle kardeşleri ile anlaşamadıkları, tedirgin, mutsuz ve kaygılı oldukları, hijyen kurallarına uyamadıkları sonuçlarına ulaştık.

 

Bu bağlamda RUMUD olarak çocukların güçlendirilmesi ve iyi olma hali düşünülerek “Telekonferansla Destek Programı”nı çocukların önerdiği atölyeler ile hazırladık ve Nisan 2020 itibari ile uygulamaya başladık. Bu programla drama, müzik, ileri dönüşüm, sanat gibi atölyelerimizi Sur’un 4 mahallesinde yaşayan 115 çocukla beraber uyguladık.”

Editör: TE Bilisim