Dicle Üniversitesi Hemşirelik Bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan 20 yaşındaki Zehra Kaplan ilk kitabını yayımladı. Hayret Bir Şey adını verdiği ve ön iki bölümden oluşan eseriyle edebiyat dünyasına merhaba diyen Kaplan, Mücadele Gazetesi'ne konuştu. Röportajımıza başlamadan önce kitap okumanın faydalarına değinen Kaplan, "Kitap okumak, bir şeyler yazabilmek ya da herhangi bir sanatla ilgilenebilmek, esasen insan ruhunu doyuran bir gıda görevi üstleniyor. Fiziksel açlığımıza verdiğimiz özenin aynısını da ruhsal açlığımıza vermemiz gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
HAYRET BİR ŞEY 12 FARKLI ÖYKÜDEN OLUŞUYOR
Kitabı hakkında bilgi veren Kaplan, "Kitabım on iki farklı fantastik öyküden oluşan bir kitap. Hayatın içinden yazmak sanırım bana göre değildi, Bunun için çok çabaladım ve uğraştım ama olmadı. Zaten sonra aslında o türe ait olmadığımı fark ettim. O nedenle özellikle fantastik ve bilim kurgu türleri benim fikrimce zihnimin ait olduğu yerler. Bunu sürdürebilmek, yaşatabilmek ve ilerletebilmek ise en büyük arzum. Hayret Bir Şey kitabı ise benim bu yoldaki ilk adımım aslında. Kitabın ön ve arka kapağında yer alan görsel, aslında kitapta yer alan ilk öyküyü temsil ediyor. Kitabın ön kapağında yer alan iki kalp rüyanın başlangıcını ifade ederken, arka kapakta fazlalık olan kalbin eksilmesi ve aslında gerçeğe dönüş rüyanın da bitişi ile beraber kitabında bitişini temsil ediyor." dedi.
"KİTABI ÇIKARMADAN ÖNCE İÇİMDE BİR KORKU VARDI"
Yirmi yaşında kitap çıkarmanın avantaj ve dezavantajlarına da değinen Kaplan, "Genç yaşta kitap çıkarmak kesinlikle en başta gurur duyduğum bir durumdu. Ancak kitabı çıkarmadan önce içimde bir korku vardı. Sanırım bu da durumun dezavantajı oluyor. Çünkü ne olursa olsun günümüzde iyi olma durumu veya ilerleyebilme durumu yaşla paralel bir şekilde düşünüldüğü için, kitabıma karşı bir önyargının olabileceğini fark ettim. Bunu da kabullendim aslında. Hatta buna rağmen ulaştığım her okuyucuda kendime karşı duyduğum gurur daha fazla." diye konuştu.
"DİYARBAKIR KÜLTÜRÜNDE HİKÂYE ANLATICILIĞI KÜÇÜKLÜĞÜMÜZDEN BERİ VAR"
Diyarbakır'ın kültür, sanat ve edebiyatına ilişkin de konuşan Kaplan, "Diyarbakır kültürü başta olmak üzere, Doğu kültüründe hikaye anlatıcılığı, anne ve babamızın bize küçükken anlattığı masallardan gelen o efsanevi mitler üzerinden uzun yıllardır var. Hatta sanırım benim fantastik türe kayma sebeplerimden en büyüğü de bunlardan biri olsa gerek. Çünkü benim bu meseleye olan ilgim, daha küçükken dinlediğim efsanevi hikayelerden ve masalardan geliyor. O nedenle Diyarbakır'ın edebiyat düşkünlüğü bence şehrin önemli unsurlarından biri. Bence Diyarbakır için edebiyat kültürü yaşatma anlamını taşıyor. Yani kendi kültürünü kendi yaşamını ilerletebilmek sonraki nesillere aktarabilmek anlamına da geldiğinden, hayati öneme sahip diyebilirim." şeklinde konuştu.
