Amedspor Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Faruk Korkmaz adına yapılan açıklama şöyle: “12.09.2025 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kulübümüze gönderilen resmi yazı ile, göğüs sponsorumuzun “TEZGEL KOM Koma Me Bona Me" ibaresinin 2025-2026 sezonu boyunca forma reklamı olarak kullanılmasında hiçbir sakınca bulunmadığı açıkça bildirilmiştir. Bu onay doğrultusunda, 14.09.2025 tarihinde Pendikspor karşılaşmasına aynı ibare ile çıkmış, herhangi bir yaptırıma maruz kalmamış ve federasyonun verdiği iznin geçerli olduğu bizzat uygulamada da teyit edilmiştir.
Ancak, Sakarya müsabakası öncesinde gerçekleştirilen eşgüdüm toplantısında, TFF temsilcisi, bu kez göğüs sponsorumuzun üzerinde yer alan "koma me bona we" ibaresini gerekçe göstererek sahaya bu formayla çıkamayacağımızı, formaların sponsorsuz giyilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Federasyonun yazılı onayını ibraz etmemize ve Pendikspor müsabakasına aynı forma ile çıkılmış olmasına rağmen, yalnızca “telefonla alınan sözlü talimat” gerekçe gösterilmiş; kulübümüzün yazılı karar talebi ise karşılıksız bırakılmıştır. Hukuk düzeninde hiçbir bağlayıcılığı bulunmayan bu keyfi tutuma rağmen kulübümüz, aldığı yazılı izne dayanarak müsabakaya sponsoruyla birlikte çıkmıştır.
Bunun hemen ardından kulübümüz, "Sportif Ekipman Talimatı'na aykırılık” gerekçesiyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk edilmiş ve 110.000 TL para cezasına çarptırılmıştır. Bu karar, yalnızca hukuk mantığı açısından değil, federasyonun kendi verdiği resmi onayıyla da açıkça çelişmektedir. Disiplin hukukunun en temel ilkesi olan "kanunilik" kuralına göre, açıkça yasaklanmamış bir fiil nedeniyle ceza verilmesi mümkün değildir. Federasyon, kendi imzasıyla uygun bulduğu bir forma reklamını sonradan yasaklamış; böylece öngörülebilirlik, eşitlik ve hukuki güvenlik ilkelerini ağır biçimde ihlal etmiştir.
Asıl mesele, sponsor ibaresinin Kürtçe olmasıdır. Türkçe, İngilizce ya da diğer dillerdeki reklamlara engel çıkarılmamışken, yalnızca Kürtçe bir ifadeye yönelik bu yasakçı tutum, sporun ruhuyla bağdaşmayan açık bir ayrımcılık örneğidir. Kürtçe; milyonlarca yurttaşın anadili, bu coğrafyanın en kadim dillerinden biridir. Bir reklam ibaresinde Kürtçe kelimelerin yer alması hiçbir hukuki yasak kapsamında değildir. Ancak federasyonun kurumsal tahammülsüzlüğü, Kürtçeyi sahalardan dışlama çabası, futbolu siyasetin dar kalıplarına sıkıştırmakta ve ülkenin toplumsal barışını doğrudan zedelemektedir.
Bu yaklaşım, spor hukukunun evrensel normlarına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda güvence altına alınan eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ayrımcılık yasağına açıkça aykırıdır. Amedspor'a verilen bu ceza yalnızca bir kulübe yönelik değildir; aynı zamanda bu ülkenin çok kültürlü yapısına, kardeşçe bir arada yaşama iradesine ve sporun birleştirici gücüne indirilmiş ağır bir darbedir.
Amedspor Kulübü olarak, bu haksız ve hukuka aykırı cezayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Yönetim Kurulumuz tüm hukuki yollara başvuracak, bu keyfi uygulamanın iptali için ulusal ve uluslararası her zeminde mücadele edecektir. Bizler biliyoruz ki, adalet ve eşitlik eninde sonunda kazanacaktır.
Konuyla ilgili süreç titizlikle takip edilecek olup, Yönetim Kurulumuz, İstişare Kurulumuz ve şehrimizde bulunan sivil toplum kuruluşlarıyla gerekli değerlendirmeler yapılacaktır.”