Ekrem Sunar Geride bıraktığımız 16 Nisan günü yapılan Referandum ilgili sınavdan AK Parti gerek ülke genelinde, gerekse Güneydoğu’da küçümsenmeyecek bir zaferle çıktı. Bu zafer dikkate alındığında, iktidarın toplumun öncelikli beklentilerini giderme fırsatını da yakaladığını söylemek mümkün. * * * Toplum olarak her ortamda; ülkenin bir numaralı sorunu olan ‘Kürt meselesinin zaman kaybetmeden ivedi bir şekilde masaya yatırılarak kesin bir şekilde çözülmesiyle istikrar ve huzurun sağlanabileceğini’ savunur dururuz. Doğrudur; birlik ve beraberliğin olmadığı yerde istikrar ve huzurun olması mümkün değildir. Ancak, geride bıraktığımız referandum sonuçları bu fırsatı ortaya koymuş oldu; meseleden birinci derecede sorumlu gözüken AK Partinin elini güçlendirdi. Bu nedenle referandum sonuçlarıyla ortaya çıkan tablo, kamuoyunda var olan ‘barış umudunu’ yeniden pekiştirdi. * * * Şimdi tüm gözler; gerek Türkiye, gerekse bölge kamuoyunun büyük desteğini alan AK Partide. Kamuoyu, İktidar partisinin diğer siyasi partilerin de desteğini olarak ‘Barış sürecini’ yeniden görüşmelere alabileceği inancını taşıyor. Çünkü tüm ülke ve de özellikle Doğu ve Güneydoğu halkı artık huzur istiyor. Umut ve beklentiler, bu sorunun daha fazla uzatılmamasından yanadır. * * * Bir yandan ülke genelinde arzulanan barış ve huzurun tesis edilmesine yönelik çabalar sürdürülürken, diğer yandan da Güneydoğu’nun acil sorunu olan kalkınma planlarına öncelik verilerek, bölgenin ekonomik sanayisine uygun tesislerin kurulmasına ağırlık verilmelidir. Halen devam eden tesisler de bir an önce hayata geçirilmelidir. İktidar partisi kalkınma hamlesini yürütürken, diğer siyasi partiler de, seçim dönemlerinde programlarına dahil ettikleri ancak, bir türlü hayata geçirmedikleri hedeflerini uygulayarak Doğu-Batı arasındaki kalkınmışlık farkının kaldırılmasına destek vermek zorundadır. Demokratik bir Türkiye için de bu işbirliği zorunludur. . * * * Sonuç olarak; seçim süresince yapılan eleştiriler, karşılıklı hakaretler, itiraflar, karalamalar artık bir kenara bırakılmalıdır. Başta iktidar partisi AK Parti olmak üzere, bölge partisi durumundaki HDP, Ana Muhalefet CHP ve MHP, kamuoyunun vazgeçilmez beklentisi olan barış, huzur ve istikrarın sağlanması için elini taşın altına koymak zorundadır. Bu zorunluluk; daha özgür, daha demokratik, daha adil bir yaşam için de gereklidir. * * * Aksi halde, dönemin Cumhurbaşkanlarımızdan merhum Süleyman Demirel’in deyimi ile ‘Demokrasilerde çare tükenmez’ mantığıyla, 2019’da yapılacak seçimlerde, seçmen kendi tercini yapacaktır.
Editör: TE Bilisim