Diyarbakır Barosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin yaptığı itirazın reddedilmesiyle kararın kesinleştiği belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Selahattin Demirtaş hakkında vermiş olduğu 8 Temmuz 2025 tarihli kararda, tutuklanmasının seçilme hakkını engelleyen siyasi bir müdahale olduğu değerlendirmesi ile özgürlük ve güvenlik hakkı, makul sürede yargılanma hakkı ile tutukluluğun yargı denetimine tabi tutulması hakkının ihlal edildiği belirtilmişti. Söz konusu karara itiraz edilmiş ancak itirazın reddedilmesi ile karar nihai olarak kesinleşmiştir.
KOBANİ DAVASI
AİHM, hukuki dayanaktan yoksun olarak siyasi saiklerle verilen tutuklama kararlarının yargı bağımsızlığına ilişkin endişe verici olduğuna dikkat çekerek Türkiye'yi Sayın Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması; başta Figen Yüksekdağ olmak üzere Kobani davasında yargılanan ve halen tutuklu bulunan diğer siyasetçilerin de tahliye edilmesi yönünden adım atmaya zorlamaktadır.
Bu doğrultuda AİHS 46/1. maddesi gereği Mahkeme'nin kesinleşmiş kararlarına uymanın taahhüt edilmesi ve Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca uluslararası sözleşmelerin iç hukuk üzerindeki üstünlüğü de gözetilerek; uluslararası ve anayasal yükümlülüklere uyulması gerekmektedir.
“DEMİRTAŞ'IN DERHAL SERBEST BIRAKILMASI…”
Diyarbakır Barosu olarak AİHM'in kesinleşmiş ve bağlayıcı nitelikteki kararı gereği Sayın Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını; benzer nitelikteki siyasi saikli tutuklamaların sona erdirilmesini ve yargı mercilerinin tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklere ve evrensel hukuk ilkelerine uygun biçimde hareket etmesini teminen yargısal tedbirlerin ivedilikle alınması çağrısında bulunuyoruz."




