Diyarbakır'da doğan ve Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olan genç edebiyatçı ve şair Şeyhmus Atak, ilk kitabı olan Veda Anonsu'nu yayımladı. Üniversiteyi bitirdikten sonra üç yıl süreyle öğretmenlik yapan Atak, Diyarbakır'ın edebiyat dünyasındaki yerini Mücadele Gazetesi'ne anlattı.

Ferdi Tayfur'un gerçek serveti ortaya çıktı: Tam 6 milyar TL
Ferdi Tayfur'un gerçek serveti ortaya çıktı: Tam 6 milyar TL
İçeriği Görüntüle

“ÜNİVERSİTEDE YAZMAYI SÜRDÜRDÜM”

Henüz lise ikinci sınıftayken edebiyatla hem aşk hem de şevkle bağlandığını söyleyen Atak,

"Cennet mekan A. Rahim Kılıç Hocamın elime Yılmaz Odabaşı'nın Feride'sini iliştirdikten sonra edebiyata, yazmaya ve şiire bulaştım. İlk şiirlerim lisenin dergisinde yayımlandı. Üniversitede yazmayı sürdürdüm.

Üniversitede bir grup arkadaşımla birlikte Meneviş adlı kültür sanat ve edebiyat dergisini yayımladık. Uzun yıllardır kültür sanat ve edebiyat yazıları yazmayı sürdürüyorum. Şiirlerimi eleye eleye bir süzgeçten geçirdikten sonra bu kitabı hazırladım.

Veda Anonsu adını verdim. Evet, yazma serüvenimin yayımlanan ilk kitabıydı fakat sevdiğim çoğu şeyi yitirmenin de bir yansımasıydı. Çünkü Veda Anonsu içerisinde lirik şiirler de barındıran, anneye, kente ve yitirilen tüm öznelere özenle ithaf ettiğim bir kitap. İyi ki şiir ve şair var. Ötesini düşünmek bile buhran veriyor bana çünkü." dedi.

Edebiyat Denince Diyarbakır Uçsuz Bucaksız Maden Dedi İlk Kitabını Yayımladı!-1

"DİYARBAKIR, KADİM VE KALENDER KENTİMİZ"

Diyarbakır ile edebiyatın birbiriyle önemli bir bağ olduğuna da değinen Atak, "Diyarbakır, kadim ve kalender kentimiz. Bizi büyüten ve büyüleyen yegâne annemiz. Gözlerimizi de yüreğimizi de menevişlendiren müstesna perimiz. Bize bir çok rol model sunan capcanlı vitrinimiz. Bugün Türkçe edebiyatta 5 şair sayın desek ilk beşte şüphesiz Ahmed Arif olur. Ahmed Arif der ki, 'Zemheri de uzadıkça uzadı. Seni, baharmışın gibi düşünüyorum. Seni Diyarbekir gibi. Nelere, nelere baskın gelmez ki seni düşünmenin tadı.' Hemen ardından Yılmaz Odabaşı. Akabinde 'Otuz Beş Yaş'ıyla dillere pelesenk olan Cahit Sıtk Tarancı'yı. Sezai Karakoç'u ve ismini sayamadığım nicelerini. Diyarbakır, edebiyat denilince tükenmez bir memba ve uçsuz bucaksız bir maden. Gençler de peşi sıra çok güçlü geliyor. Bu kent bunu sonuna kadar hak ediyor." diye konuştu.

"İYİ METİN ZAMANA DİRENİR"

Gençlere ve genç yazarlar ile şairlere tavsiyeler sunan Atak, "İlk ve en önemli edindiğim izlenim iyi metinler okumak, nitelikli metinlerin arkeoloğu olmak. Ardından yazma hevesi değil cüreti olanların düşlerine giden yolda engebeli patikalara, karanlıklara, olumsuzluklara ve olanaksızlıklara aldırış etmeden dirençli ve dirayetli olmaları.

Çünkü yazmak bir nevi meydan okumaktır. Heves geçici cüret kalıcıdır. Yazmak bir uğraşı alanı değil bir nevi ölümsüz olma ütopyasıdır. Bu da inanmak ve heybelerine sunturlu sözcükler eklemekle olabilir.

Tek hedef daha iyi ve kaliteli metin üretmek olmalı, aksini düşünmek hatadır. Çünkü iyi metin zamana direnir ve yazarını yahut şairini ölümsüz kılmakta mahirdir." şeklinde konuştu.

Muhabir: Devrim AKTÜRK