Barış Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır şubesinde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, temel insan hakları politikalarının “umut hakkı”nın öneminin vurgulandığı, temel hak ve özgürlükler güvence sigortasının alınmasından, sürdürülebilir bir barıştan söz edilemeyeceği belirtildi.
PARA TEMELLİ GÜVENLİĞİN SAKINCALARI
"10 Aralık İnsan Hakları Haftası ödülüyle Barış Anaları olarak, hep birlikte, özgürlüklerin güçlendiği, adaletin ve eşitliklerin ön planı olduğu bir toplum için çaba göstermeliyiz... Barış ve demokratik toplumların temel taşlarından biri, barışın toplumsallaşmasıdır. Barış Anneleri olarak uzun yıllar boyunca sürdürdüğümüz arayışı, insanların kalkınmasını ve süt umutlarını beslemektedir. Paranın güvenliği, demokratik bir insanlığın barışı, adaletin ve birlikte yaşama kültürünün inşasını doğrudan engellemektedir. Temel hak ve özgürlükler güvence belgesinden alınamaz, sürdürülebilir bir barıştan söz edilemez.
“ANNELERİN BAŞINDAKİ BEYAZ TÜLBENT GİBİ SÜRECİ TEMİZ TUTMAK İSTİYORUZ”
Bunun için, özellikle İmralı Ada Hapishanesi'nde 26 yıldır Abdullah Öcalan'a uygulanan ağır tekkri politikaları, bir devlet politikası olarak sürdürülmektedir. Tecridin devam ediyor olması, aynı zamanda umudun korunmasının da devam etmektedir. Umut hakkı, bir temel insan hakkıdır ve bu hakkın engellenmesi ciddi bir ihlaldir. Umut umudunun olduğu yerde bir kez daha devlete çağrıda bulunuyoruz… Biz de İmralı'ya gitmek istiyoruz ve sürece aktif bir şekilde dahil olmak istiyoruz. Annelerin başındaki beyaz tülbent gibi süreci temiz tutmak istiyoruz.”




