Diyarbakır'daki Anzele su kaynağının, Roma dönemindeki özel bir adıyla anıldığına dair kesin ve yaygın olarak kabul görmüş bir bilgi bulunmamaktadır. Tarihi kaynaklar ve arkeolojik bulgular, Anzele'nin Roma döneminde de aktif olarak kullanıldığına işaret etse de o döneme ait net bir ismi bilinmiyor.
Ancak Anzele adının kökeninin Arapça'dan gelmekte olduğu ve asıl adının Ayn-ı Zelal olduğu kaynaklarda geçmektedir.
Öte yandan bu yer, zamanla halk arasında kısaltılarak Anzele olarak anılmaya başlanmıştır.
‘ANZELE’NİN KELİME ANLAMI NEREDEN GELİYOR?
Ayn, Arapça'da "göz" veya "kaynak, pınar" anlamına gelir. Zelal ise Arapça'da "berrak, temiz, tatlı" anlamına gelir. Dolayısıyla, Ayn-ı Zelal kelime anlamıyla "berrak kaynak" veya "temiz pınar" demektir. Bu isim, Anzele'nin tarih boyunca berrak ve şifalı suyuyla ün kazanmış olmasından kaynaklanmaktadır.
EVLİYA ÇELEBİ’DE YAZMIŞ: BİR DÖNEM BALIKLARDA VARMIŞ
Anzele suyu, Diyarbakır'ın en eski ve önemli su kaynaklarından biridir ve tarihi Roma dönemine kadar uzanır. Geçmişte şehrin içme suyu ihtiyacını karşılayan bu kaynak, aynı zamanda etrafında balıkların yüzdüğü kutsal bir havuz olarak da bilinirmiş.
Öte yandan rivayetlere göre bu balıklar, tıpkı Urfa Balıklı Göl'deki gibi kutsal kabul edilir ve yenmezdi.
Ünlü seyyah Evliya Çelebi de Seyahatname'sinde Anzele'den bahsetmiş ve suyun şifalı özelliklerini vurgulamıştır. Hatta bazı efsanelere göre bu suyun "Ab-ı Hayat" yani "ölümsüzlük suyu" olduğu, hastalıklara şifa getirdiği ve bu suda yıkananların veya suyundan içenlerin iyileştiği söylenir.
Günümüzde ise Anzele, genellikle çocukların serinlemek amacıyla girmekte olduğu su kaynağı olarak biliniyor.