Mezopotamya’nın kalbi olarak bilinen ve 12 bin yıllık bir geçmişe sahip kadim kent Diyarbakır bu Kurban Bayramı tatilinde de ziyaretçilerini ağırlıyor. Geçmişin izlerini taşıyan surları, camileri, hanları ve köprüleriyle adeta bir açık hava müzesi olan Diyarbakır’da mutlaka görülmesi gereken pek çok tarihi ve doğal güzellik bulunuyor.
DİYARBAKIR SURLARI
Diyarbakır Surları, şehrin simgelerinden biridir. Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun ve en sağlam surları olan bu yapılar, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır. Diyarbakır surları, ziyaretçilerini iki bölüm ve dört ana girişle karşılıyor. Diyarbakır Kalesi (surları) 30’dan fazla medeniyetin izlerini taşımasıyla önemli bir tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor. Surların hemen yanı başında bulunan Hevsel Bahçeleri ise Dicle Nehri’ne uzanan verimli topraklarıyla şehrin doğal güzelliklerini yansıtır.
DİYARBAKIR ULU CAMİ
Anadolu’nun en eski camisi olan Ulu Cami’nin 639 yılında bir Ermeni kilisesinden dönüştürülerek inşa edilmiştir. Minaresinin kare planlı olması da bu bilgiyi kanıtlar nitelikte. Bilim insanı El Cezeri tarafından yapılan güneş saati de Ulu Cami’de bulunuyor. İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak kabul edilmektedir. Diyarbakır’a yolu düşen herkesin ilk rotasıdır.
ON GÖZLÜ KÖPRÜ
On Gözlü, Silvan, Mirvani ya da Dicle Köprüsü… Diyarbakır’ın tarihine ışık tutan bu köprü Dicle Nehri’nin iki yakasını birleştiriyor. Sur ilçesinde 1065 yılında Diyarbakır hükümdarı Nizamüddevle tarafından inşa edilen Dicle Köprüsü hem tarihi hem de mimari açıdan etkileyici bir yapı. On Gözlü Köprü denilen Dicle Köprüsü, on kesik kemer üzerinde inşa edilen bloklarla Dicle’nin iki yakasını birleştiriyor. Bölge her gün onlarca yerli e yabancı turisti ağırlıyor.
TARİHİ HASAN PAŞA HANI
Diyarbakır’ın meşhur yerlerini gezerken Hasan Paşa Hanı’nda bir kahve molası vermeden olmaz. Üç katlı ve avlulu bu tarihi handa restoranlar, kitapçılar ve kafeler bulunuyor. Geçmişe kısa bir yolculuk yapmak isteyenlerin ilk rotası.
CEMİL PAŞA KONAĞI (KENT MÜZESİ)
1880’li yıllarda Diyarbakır valisi Ahmet Cemil Paşa ve ailesine ev sahipliği yapan görkemli konak, 2015 yılından beri Kent Müzesi olarak ziyarete açık. Merkez Sur ilçesinde bulunan ve kesme bazalt taşlar, üç avlu, havuzlu bahçe ve benzersiz Diyarbakır mimarisine sahip bu konak, şehrin zengin kültürel mirasıyla tanışmak için eşsiz bir fırsat sunuyor.
SURP GİRAGOS ERMENİ KİLİSESİ
Orta Doğu’nun en büyük Ermeni Ortodoks kilisesi olan Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel zenginliklerinin önemli bir parçası. Merkez Sur ilçesinde 16’ncı yüzyılda yapıldığı tahmin edilen kilise, eşsiz mimarisiyle de öne çıkıyor. Kilise, yıllara meydana okuyan tarihi yapılardan biridir.
DÖRT AYAKL MİNARE
1500 yılında Sur ilçesinde inşa edilen Şeyh Mutahhar Camii’nin minaresi, adından da anlaşılacağı üzere dört ayak üzerinde yükseliyor. Sıra dışı yapısıyla Anadolu’da benzeri olmayan bu minarenin ayaklarının İslam’ın dört mezhebini simgelediği rivayet ediliyor.
MALABADİ KÖPRÜSÜ
Silvan ilçesinde bulunan ve 1147 yılından bu yana ayakta duran Malabadi’nin dünyanın en büyük kemer açıklığına sahip taş köprüsüdür. Malabadi Köprüsü, 40 metreyi aşan kemerinin yanı sıra olağanüstü mimarisi ve üzerindeki kabartma detaylarıyla da görenleri büyülüyor.
ZERZEVAN KALESİ VE MİTHRAS TAPINAĞI
Çınar ilçesinde bulunan Zerzevan Kalesi, Roma dönemine ait garnizon şehirlerden biri. 2017 yılında yapılan kazı çalışmaları sırasında bu alanda Mithras Tapınağı keşfedildi. Bu gizemli alan hakkında hiçbir yazılı belge bulunmazken, gizli dini törenler için kullanıldığı bilinmekte. Kazıların devam ettiği ve kentin dışında yer alan bu bölge için özel araç ile ulaşım daha kolay bir hale gelir.