Yıllardır "uyutan kahvehane" olarak bilinen bu 1948 yapımı işletme, sessiz ve serin ortamıyla özellikle yaz aylarında ziyaretçilerin uğrak noktası haline geldi.
TAŞ VE TOPRAKTAN GELEN HUZUR VE SERİNLİK
Dağlardan gelen suyun oluşturduğu havuzu ve doğal yapısıyla huzur veren bu özel kahvehane, yazın serin, kışın ise ılık bir ortam sunuyor. Kahvehaneye adım atan vatandaşlar, kısa sürede kendilerini uykunun kollarına bırakıyor. İşletme sahibi Yasin Başpınar, 1977'den bu yana işlettiği kahvehanenin bu özelliğini, uykuya dalan müşterilerinin fotoğraflarını çekerek duvara asmasıyla ispat etmiş.
Yalçın Başpınar, “Burası yazın serin oluyor, kışın da ılık oluyor. Gelen vatandaş da sıcak havalarda içeri girip oturduğu zaman ister istemez uykusu geliyor. Yıllardan beri özelliği budur. Ben de uyuyanları fotoğraflayarak ispat etmişim” diyerek kahvehanenin sırrını açıklıyor.
"HORLAYANLARI DA DUYUYORUZ"
Kahvehanenin müdavimlerinden Lütfü Yalçın, espirili bir dille buranın etkisini şöyle anlatıyor:
“Nedense bu kahvehanenin bir özelliği var. Ayakta olan yarı yatıyor, yarı geziyor. İçeri giren tam yatıyor, dışarı çıkan yarı buçuk ayık geziyor. Buranın özelliği budur. Oraya girip, dinleniyorlar ve hemen yatıyorlar. Bazen biz de dinlenmeye geliyoruz. Horlayanları da duyuyoruz."
88 yaşındaki Adil Amca da "Yıllardır buraya geliyorum. Burada uyuyakalanların fotoğrafları var. Burada oturunca biz de ‘patikleme' olarak bilinen şekilde birden uyuyakalıyorsun" sözleriyle kahvehanenin uyutma özelliğini doğruluyor.
Elazığ'ın bu sıra dışı kahvehanesi, şehrin sakinleri için sıcak yaz günlerinde kaçış noktası olmaya devam ederken, uyuyan müşterileriyle de ilginç hikayelere ev sahipliği yapıyor.
