MÜCADELE- Dicle Üniversitesi’nin 2021-2022 yılı Eğitim-Öğretim Akademik yıl açılış dönemi vesilesiyle Dicle Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde tören düzenlendi. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından başlayan törende konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, İstanbul'un ve Diyarbakır'ın kaderi birdir, ortaktır. İstanbul işgal edildiğinde işgal kuvvetleri komutanının mütekebbir ve küstah bir biçimde şehre girdiğini gören ve önüne karagül yazısını yazan Süleyman Nazif hemşerimizdir. Bir Diyarbakırlıdır.” Dedi.

 

 

Türkiye’de 131’i devlet, 78’i vakıf üniversitesi olmak üzere 209 üniversitenin olduğu bilgisini veren Şentop şöyle konuştu; “Üniversitelerimizde 8 milyon 400 bin öğrencimiz var. Bu Türkiye nüfusunun yüzde onuna tekabül ediyor. Dünyada birçok ülkenin nüfusundan daha fazla sayıda üniversite öğrencimiz var. İlköğretim ve ortaöğretimdeki öğrencilerimizi de katarsak Türkiye’de 30 milyona yaklaşan bir öğrenci nüfusu var. Bu sayı bize diğer ülkelere göre daha genç nüfusa sahip olduğumuzu gösteriyor. Nüfus; günümüzün en stratejik, kıymetli sermayesidir. Tabi bu nüfusu iyi eğitmemiz, yetiştirmemiz lazım. Devlet kendisine düşen vazifeyi bu anlamda yaptı. Her şehrimizde en az bir tane üniversite var. Üniversitedeki imkanlar benim başladığım yıllara kıyasla çok büyük farklar var. Üniversitelerin birinci amacı bilgi üretmek, bilim üretmek, ikinci amacı bunu öğretmek. Üçüncü amacı ise bu ürettiği bilgiyi toplumla bütünleştirerek uygulama alanına aktarmak.”

 

“İSTANBUL'UN VE DİYARBAKIR'IN KADERİ BİRDİR, ORTAKTIR”

Dünyada ne zaman büyük bir dönüşüm, değişim yaşansa bunu en doğrudan hisseden bölgenin Mezopotamya, Anadolu ve Türkiye olduğunun altını çizen Şentop şöyle devam etti: “Son iki yılda doğudan batıya, Japonya'dan, Meksika'ya, Fas'tan, Rusya'ya, birçok ülkeyi ve belli başlı birçok yeri gezdim. Semerkant, Buhara, Bağdat, Üsküp, Saraybosna gibi şehirleri ziyaret etme fırsatım oldu. Bir zamanlar ilmin çekim merkezi olan, öne çıkmış bu şehirlerde bulundum. Bugün bu şehirler suskundur. Barış yurdu olarak bilinen Bağdat, Şam ve Endülüs suskundur. Şükürler olsun ki İstanbul ve Diyarbakır ayaktadır. Suskunluğun koyulaştığı yerde bizim sembol şehirlerimiz bir yıldız gibi parlamaktadır. İstanbul ve Diyarbakır'ı art arda zikrettim. Bu bir tesadüf değildir. İstanbul'un ve Diyarbakır'ın kaderi birdir, ortaktır. İstanbul işgal edildiğinde işgal kuvvetleri komutanının mütekebbir ve küstah bir biçimde şehre girdiğini gören ve önüne karagül yazısını yazan Süleyman Nazif hemşerimizdir. Bir Diyarbakırlıdır. Ve bu sebeple Malta'ya sürülmüştür. Ve şu anda İstanbul'da İstiklal Şairi Mehmet Akif ile yan yana kucak kucağa yatmaktadır. İşte İstanbul ve Diyarbakır'ın kaderi bu kadar birbirine eşittir, denktir. Dünyanın böylesine bir dönüm noktasında olduğu bir zaman diliminde, bize düşen dünyaya ayağımız bu coğrafyada kalarak bakmaktır. Yegâne kurtuluşumuz dünyaya Türkiye'den bakmaktır. Türkiye'de kalarak bakmaktır. Sadece fiziken değil fikren ve ruhen Türkiye'de olmak çok mühimdir. Aksi bizi yabancılaşmaya ve başkalarının adamı olmaya götürür. Bu kadim coğrafyada binlerce yılın yabancısı seslere değil, bu bölgenin sahih çağrısına kulak vermek gerekir. Hiçbir gerekçe bu kadim coğrafyanın sesine kulak tıkamayı meşru ve haklı kılamaz. Kaos çıksın ve bizden bir rol edinelim demenin hiçbir mazereti olamaz. Üstelik bu çıkışsız bir yoldur. Asıl olan İstanbul ile Diyarbakır'ın ahdini, kardeşliğini, yoldaşlığını izlemektir. Türkiye bir büyük birlikteliğin, bir büyük ittifakın neticesidir. O ittifak da Türkiye'yi hem vatan hem de vazife bilenlerin kurduğu bir ittifaktır. Bu ittifak neticesinde yüce gazi meclisimiz kurulmuş, milli mücadele verilmiş ve bugünlere gelinmiştir.”

 

“NE OLUR SADECE ÜNİVERSİTENİN KAMPÜS DUVARLARI İÇERİSİNDE KALMAYIN”

Vali Münir Karaloğlu ise yaptığı konuşmada Dicle Üniversitesi’nin yarım asırdır gerek öğrenci sayısı ve eğitim kadrosu gerekse ürettiği değerler bakımından Türkiye’nin hedeflerine hizmet eden, Türkiye’yi hedeflerine taşıyacak en önemli kurumlarından bir tanesi olduğunu söyledi.

 

Kadim şehir Diyarbakır’ın tarih boyunca bilim ve ilim insanlarının merkezi olduğunu vurgulayan Karaloğlu, şöyle konuştu: “Sevgili gençler içerisinde bulunduğunuz şehir önemli bir merkez, kadim bir şehir. Ne olur sadece üniversitenin kampüs duvarları içerisinde kalmayın. Şehri tanımaya, şehri keşfetmeye, anlamaya, şehir insanları ile bütünleşmeye de gayret edin. Göreceksiniz ki eğer şehri anlamaya gayret ederseniz, şehir en az üniversiteniz kadar sizin eğitiminize katkı sunacaktır.”

 

Törene TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un yanı sıra Vali Münir Karaloğlu, Diyarbakır Milletvekilleri Mehmet Mehdi Eker, Ebubekir Bal, Oya Eronat, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ali İrfan Yılmaz, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, Dışişleri Diyarbakır Temsilcisi Büyükelçi İbrahim Mete Yağlı, Bağlar Kaymakamı Yavuz Güner, Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Gökhan Çiloğlu, İl Emniyet Müdürü Dr. Hüseyin Aşkın, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

 

Tören sonrasında TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Vali Münir Karaloğlu’nu makamında ziyaret etti. Valilik şeref defterini imzalayan Şentop, Karaloğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası karşılıklı hediye takdimi yapıldı. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim