MÜCADELE HABER- 2021 yılı bütçesinin emekçi kesimler ve dar gelirliler için bir acı reçete ile kuru bir ekmek bütçesi olduğunu iddia eden Tekin, “Bu ülkenin alın teri ile geçim mücadelesi veren, hayatı emeği ile var eden tüm emekçi kesimleri,  yoksulları olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Tüm dünyayı saran pandemi her gün aramızdan yüzlerce can koparıyor. Vaka sayılarına her gün on binlerce vatandaşımız ekleniyor. İşçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf kısacası ülkenin tüm  yoksulları pandemi ve pandemi ile gittikçe derinleşen kriz koşullarında hem sağlıklarını hem de  işlerini ve gelirlerini kaybediyor” dedi.  

 

Tekin,“83 milyon olarak hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren bütçenin parlamentodaki görüşmeleri devam ediyor.  Hem bütçe yasa tasarısının içeriği hem de şu ana kadar kamuoyuna yansıyan tablo ülkeyi yönetenlerin pandemi koşullarında bile sermayenin çıkarlarını halkın sağlığının, emekçilerin haklarının önüne koyduğunu göstermektedir.  

 

Ülkede yoksulluk, işsizlik, çaresizlik hat safhada. Milyonlar işsizlikten,  hayat pahalılığından intiharın eşiğine sürükleniyor. Her altı çalışandan biri asgari ücretin bile altında bir ücrete mahkumken,  her iki çalışandan biri asgari ücret ile geçim savaşı veriyor.   Bundan önceki süreçlerde olduğu gibi 2021 bütçe sürecinde de halkın bütçe hakkı yok sayılmaktadır.  Maaşlarımızdan, ücretlerimizden kesilen, attığımız her adımda ödediğimiz vergilerin nereye, kime harcanacağına dair bize hiçbir söz hakkı tanınmamıştır.  Her yıl olduğu gibi bu yıl da bütçe kamuoyuna ‘eğitime, sağlığa, sosyal yardımlara en çok pay ayrılan bütçe’  olarak sunulmuştur. 

 

Oysa 2021 yılı bütçesi emekçi kesimler ve dar gelirliler için bir acı reçete, kuru ekmek bütçesidir. Salgın ve ekonomik kriz ile sağlık, beslenme, barınma, eğitim gibi temel acil ihtiyaçlara ulaşmakta çok daha zorlanan dar gelirliler, yoksullar bir kez daha görmezden gelinmiştir” dedi.

 

Hükümete çağrıda bulunan Tekin önerilerini şöyle sıraladı:

 

“Pandemi ile derinleşen işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk cenderesinde sıkışan emekçilerin, halkın sırtına yıkılan yükü daha fazla büyüten bu sermaye bütçesi bizim bütçemiz değildir.

 

Toplumun %99’na karşı %1’nin çıkarlarını, ihtiyaçlarını temel alan bu bütçe bizim bütçemiz değildir.

 

TBMM genel kurulunda görüşülen  emekçilerin, dar gelirlilerin ihtiyaçlarını gidermekten uzak, toplumsal eşitsizlikleri derinleştiren bu bütçe  geri çekilmelidir.

 

Kamusal hizmetleri geliştirecek, salgın süresince iş ve gelir kaybına uğrayan kesimleri destekleyecek halktan, emekten yana bir bütçe oluşturulmalıdır. 

 

Salgın hızla devam ettiği koşullarda bütçe kaynakları halkın sağlığı ve geçimi için kullanılmalı,  sosyal devlet uygulamaları için şirketler ve büyük servetler vergilendirilmeli, dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payı azaltılmalıdır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim