Her yıl yaklaşık 50 bin dönüm arazide domates yetiştiriciliği yapılan Karacadağ bölgesi, sönmüş volkanik yapısı sayesinde oldukça verimli topraklara sahip. Üreticiler, domatesin eşsiz lezzet ve kalitesini bölgenin düşük nem oranına ve sulamada kullanılan suya bağlıyor.
Üretici Bayram Torpil, "Siverek ilçesindeki Karacadağ'ın en tepesinde domates yetiştiriyoruz. Burada nem yok, sadece sıcaklık var. Güzel ve doğal ürün ortaya çıkıyor. Hem rengi hem de tadının güzel olmasının nedeni budur" diyerek ürünlerinin farkını anlatıyor.
Yılın büyük bir bölümünde karla kaplı olan Karacadağ'dan süzülerek yeraltına inen sular, kuyular aracılığıyla tarım arazilerine ulaştırılıyor. Üretici Nurettin Işıkgöz, "Karacadağ'ın eteklerinden gelen kar suyu süzülüp kuyulara geliyor. Kuyulardan da tarım arazilerine geliyor. Volkanik toprak üzerinde ekilen domatesler kar suyu ile sulanınca doğal bir tat oluşmasına neden oluyor" diyor.
KURUTMA VE İHRACAT SÜRECİ
Tarlada yaklaşık 150 işçinin çalıştığı ve her işçinin günlük 1000 TL yevmiye aldığı belirtiliyor. Toplanan domatesler, güneşin altında yaklaşık 7 ila 8 gün kurutulduktan sonra özel filelere konularak İzmir'deki fabrikalara gönderiliyor. Burada yapılan son kontroller ve paketleme işlemlerinin ardından, kurutulmuş domatesler dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor.
Ancak bu yıl, üreticiler maliyet artışlarına rağmen ürünlerinin hak ettiği değeri bulamamasından şikayetçi. Üretici Mehmet Bahattin Torpil, "Mazot yükseldi, fide yükseldi, ilaç yükseldi, yevmiyeler yükseldi ama İzmir'de ürünün para etmediğini söylüyorlar" diyerek yaşadıkları sıkıntıyı dile getiriyor.
