Yapay zekânın sınırları genişledikçe, dil ve kimlik temsili de yeni alanlara taşınıyor. Bu dönüşümün en dikkat çekici örneklerinden biri, “Zozan C” adlı sanal sanatçı. Dijital müzik araçlarıyla üretilen ve Kürtçe söyleyen Zozan C, yalnızca teknolojik bir deney değil; aynı zamanda kültürel bir duruşun da simgesi.
“KENTLİ KÜRTLERİN SESİ”
Yaratıcısı Bijar Koban, projeyi “kentli Kürtlerin sesi” olarak tanımlıyor. Ona göre Zozan C, uzun yıllardır medyada dar bir çerçeveye sıkıştırılan Kürt kimliğini, sanatın ve şehrin diliyle yeniden ifade ediyor. Koban’ın ifadesiyle, “Şehirli Kürtler sadece var olmakla kalmıyor; sanat üretiyor, tartışıyor, dinliyor, estetik yaratıyor.”
Zozan C’nin repertuvarında hem dengbêj ezgilerinin tınısı hem de çağdaş elektronik düzenlemeler var. “Lorke Lorke”, “Kerê Min Çû Seferê” gibi halk ezgilerinden Melayê Cizîrî’nin şiirlerine uzanan bu üretimler, köklere saygılı ama çağın sesini yakalayan bir anlayışla şekilleniyor.
Koban’a göre amaç, geçmişle didişmek değil, diyalog kurmak: “Gelenekten kopmadan bugünün estetiğini üretmek istiyoruz.” Bu yaklaşım, Kürtçe’nin sadece korunacak değil, yeniden üretilecek bir dil olduğunu hatırlatıyor.
Yapay zekâ teknolojisinin sunduğu yeni imkânlar sayesinde Zozan C, sosyal medyada binlerce kişiye ulaştı. Kimi şarkılar telif gerekçesiyle kaldırılmış olsa da, bu proje Kürtçe’nin dijital kültürdeki görünürlüğünü artırdı.