Ülkede kuraklık nedeniyle pek çok kentin barajlarındaki doluluk oranları alarm veriyor. Tarihçi İlber Ortaylı Hürriyet’teki köşesinde Türkiye’deki su sorununa değindi. Ülkedeki su krizinin hiç beklenmeyen bölgelerde çıktığını belirten tarihçi Konya Ovası’nın zirai bölge özelliğini yitirdiğini öne sürdü.
Prof. Dr. Ortaylı, Fırat ve Dicle havzasında boşalan köylerin Asya’daki kardeş potansiyel nüfusla doldurulması gerektiğini; Uygur bölgesinin çalışkan çiftçilerinin kısa zamanda Türkiye’ye getirilmesi gerektiğini; hayvancılık konusunda uzman Kırgızların da bu topraklarda faaliyet göstermesi gerektiğini vurguladı.
Ortaylı ayrıca “Urfa vadisinin yabancılara satışı sadece durulması, satılmış olan arazilerin de mutlaka geri alınması” gerektiğini ifade etti. Ortaylı, “Bu bölgede yabancı sermayeye izin verilemez. Doğu Akdeniz kıyıları ise Türkiye’nin elinde kalmak ve tutulmak zorundadır” diye ekledi.
Prof. Dr. Ortaylı’nın Hürriyet’te kaleme aldığı söz konusu yazısında ilgili bölümleri şöyle:
“Toprağı ve suyu tüketen ürünler (mısır, yonca) için açılan kuyuların akıbeti ortadadır. Bu yanlış uygulamaların son bulması gerekir. Konya Ovası artık zirai bölge olma özelliğini yitiriyor. Çukurova’nın verimsizliğini de sert mali tedbirlerle gidermek zorundayız. Akdeniz’in en bereketli ve geniş ovası, en akılcı şekilde değerlendirilmelidir. Bundan daha acil bir program düşünülemez.
FIRAT VE DİCLE HAVZASINA UYGUR VE KIRGIZ KARDEŞLER
“Fırat ve Dicle havzası, Türkiye için hem teknik hem demografik hem de siyasi açıdan hayati önem taşır. Burada boşalan köyler, vakit kaybetmeden Asya’daki kardeş potansiyel nüfusla doldurulmalıdır. Çin’in nükleer denemeleriyle yıpratılan bereketli Uygur bölgesinin çalışkan çiftçileri kısa zamanda Türkiye’ye getirilmelidir. Hayvancılık konusunda uzman Kırgızların da bu topraklarda faaliyet göstermesi gerekir.
URFA VADİSİ…
“Urfa vadisinin yabancılara satışı sadece durdurulmamalı; satılmış olan araziler de mutlaka geri alınmalıdır. Bu bölgede yabancı sermayeye izin verilemez. Terör örgütünün bir dönem hâkimiyet kurmaya çalıştığı bölgelerde en ufak bir taviz verilmemelidir. Doğu Akdeniz kıyıları ise Türkiye’nin elinde kalmak ve tutulmak zorundadır.”