Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, okula başladıktan sadece üç gün sonra, 27 Eylül 2024 akşamı Van Gölü kıyısında kaybolmuştu. Genç kadının cansız bedeni 18 gün sonra, kaybolduğu yerden 24 kilometre uzaklıktaki Mollakasım Köyü sahilinde bulunmuştu. Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan raporda, Rojin Kabaiş'in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri tespit edilmesine rağmen, raporun aylar sonra açıklanması ve ölümün "intihar" olarak değerlendirilmesi kamuoyunda tepki çekti.

"TEHDİT MESAJLARI ALIYORUM"
Rojin için yürüttüğü adalet mücadelesi nedeniyle tehditler aldığını belirten Nizamettin Kabaiş, "WhatsApp'tan 'Bu davadan vazgeçin, elimizdesiniz' gibi mesajlar alıyorum. Numaranın biri Endonezya, diğeri İran hattı. Savcılığa bildirdik ama biz korkmayız" ifadelerini kullandı.
"TEHDİTLER BİZİ SUSTURAMAYACAK"
Kabaiş, kızının ölümünün cinayet olduğuna inandığını belirterek dosyaya getirilen gizlilik kararına tepki göstererek "Bir yıldan fazla geçti, hala hiçbir açıklama yok. Bizden ne saklanıyor? Vücudunda darp izleri var, farklı DNA örnekleri var ama hâlâ intihar deniyor. Bu olayın üzeri örtülmeye çalışılıyor. Ama biz gerçeği ortaya çıkarmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.




