Yaşanan göç dalgasının ardından merkezde yer alan il ise Karadeniz'in şirin kenti Ordu oldu.
Hikaye, 1989 yılında Japonya'ya seyahat eden Ordulu Hayri Bey'in yerleşik düzen kurmasıyla başladı ve kısa sürede bir zincirleme göç hareketine dönüştü.
HAYRİ BEY'İN BAŞLATTIĞI ZİNCİR: NAGOYA'NIN YÜZDE 90'I ORDULU OLDU
Hayri Bey'in Japonya'ya yerleşmesinin ardından akrabalarını ve dostlarını da ülkeye getirmesiyle, yıllar içinde Japonya'daki Ordulu nüfusu hızla arttı. 1990'lı yılların ortalarına gelindiğinde, Japonya'daki yerleşik Türk nüfusunun neredeyse yarısı Ordululardan oluşur hale geldi.
Özellikle ülkenin orta kesiminde yer alan Nagoya şehri, bu durumun adeta merkezi oldu. Bölgede yaşayan Türk nüfusunun yüzde 90'ının Ordululardan oluşması, Japon yetkili makamlarının dikkatini çekerek ek tedbirler almasına yol açtı.
JAPON PASAPORT MEMURLARINA GİZLİ TALİMAT: DOĞUM YERİNE DİKKAT!
Tek bir kişinin usulsüz kullanımıyla başlayıp binlerce Türk vatandaşını kapsayan bu durum karşısında, Japon yetkililer olağan dışı bir uygulamaya başvurdu.
1990'lı yılların ortalarında başlayan uygulama ile Japon pasaport memurlarına, Türkiye'den gelen yolcuların kimliklerini kontrol ederken doğum yerlerine özel olarak dikkat etmeleri tavsiye edildi. Resmiyet kazanmamasına rağmen fiili bir uygulamaya dönüşen bu denetim, 2000'li yılların başlarına kadar sürdü. Bu süreçte birçok Ordulu vatandaşın ülkeye girişte sıkıntı yaşadığı belirtildi.
Uygulama, Japonya'daki Türk vatandaşlarının nüfus kütüklerinin zamanla daha homojen hale gelmesiyle birlikte geri çekildi. Ancak günümüzde dahi, mesleğinin son yıllarını yaşayan bazı tecrübeli pasaport memurlarının bu alışkanlığı sürdürdüğü ifade ediliyor.