1970'li yıllarda sinemanın en fazla aranan jönlerinden biri haline gelen Sertan Acar, aslında bir diş hekimliği öğrencisiydi. Oyunculuk kariyeri, Zeynep Değirmencioğlu ile yaşadığı ilginç bir olayla başladı. Bir çay davetinde Değirmencioğlu'nu denize düşmekten kurtarması, yapımcıların dikkatini çekti. Ünlü yönetmen Aram Gülyüz'den gelen teklifle, deneme çekimine bile gerek kalmadan sinema dünyasına adım attı.
İlk filmi Bahar Çiçeği’nde Ediz Hun ve Zeynep Değirmencioğlu gibi usta isimlerle başrolü paylaşan Sertan Acar, oyunculuk deneyimi olmamasına rağmen büyük destek gördü. Özellikle usta oyuncu Cüneyt Arkın, kendisine dersler vererek bu süreçte en büyük yardımcısı oldu. Kısa sürede Yeşilçam'ın romantik jönleri arasına giren Acar, peş peşe filmler çekti.
BEYAZ PERDEDEN DİŞ HEKİMLİĞİNE UZANAN YOL
Yoğun geçen sinema günleri, Acar'ın üniversite hayatını da derinden etkiledi. Derslere makyajlı gitmek zorunda kalması ve her yerde tanınması, şöhretin zorluklarını yaşamasına neden oldu. Sinema setleri ve diş hekimliği fakültesi arasında mekik dokuyan Acar, bir süre sonra büyük bir karar aldı: mesleği olan diş hekimliğine odaklanmak için oyunculuğu bıraktı.
DOĞAYLA İÇ İÇE SAKİN BİR YAŞAM
Sinema kariyerini geride bırakan Sertan Acar, mesleğini uzun yıllar başarıyla sürdürdü. Emekli olduktan sonra ise bambaşka bir hayata yelken açtı. İstanbul'u terk eden Acar, Kocaeli'nin Kerpe ilçesinde doğayla iç içe bir yaşam kurdu.
Şimdilerde bir butik otel işleten ve aynı zamanda deniz kenarında bir kafeyi yöneten Acar, kaz, hindi ve tavuk gibi hayvanlarla ilgilenerek doğal bir hayat sürdürüyor.
Oğlu Yaman'ın müziğe olan ilgisinden gururla bahseden eski oyuncu, tekrar oyunculuk yapmayı düşünmediğini belirtiyor. Sertan Acar, şöhretin ışıltısından uzak, doğayla iç içe yaşadığı bu sakin hayatın kendisini çok mutlu ettiğini dile getiriyor.
