Mutlu sonla biten bir hikayeye nasıl başlanır ki, neler yazılır, nelerden bahsedilir? O kadar acemisi olduğum bir konu ki, nasıl başlasam nelerden bahsetsem belki de en zorlandığım yazılardan birini kaleme alıyorum.

Yıllarca sezon sonu yaşanan hayal kırıklıklarını yazdım. Kaç puan toplarsa toplasın bu takımın bu kadar olumsuzluklarla rağmen başarılı olduğunu da yazılarıma hep ekledim. Amedspor'un temsiliyetinin var olması saha içindeki alınan puanlardan daha kıymetli olduğunu geçmiş sezonlarda da hep vurguladım.

Gelinen noktada Diyarbakır’a gelen bu şampiyonluk elbette ki bir sezonluk süreç değildi. Geçmiş yılların da getirmiş olduğu bir birikim ve birlikteliğin göstergesiydi. Son yıllarda görevde olan başkanlar aldıkları emaneti hep bir adım ileri taşıyarak kulübü bu noktaya getirmiş, Metin Kılavuz'un ''Amedspor Sensin'' sloganı kentte çok ciddi bir karşılık bulmuş, Selahattin Yıldırım'ın bu kadar olumsuzluklara rağmen takımı üst sıralarda tutması kentteki heyecanı da üst seviyeye çıkarmıştı. Artık yapacak tek bir şey kalmıştı o da bu süreçlerin meyvelerini toplamaktı.

Bu süreçten sonra gelen başkanın da işi kolay değildi aslında. Kulüp bir daha 1. lig kapısından dönerse bu, kulübün de bir çöküş dönemine girmesine sebep olabilirdi. Aziz Elaldı tam da burada görevi devraldı. Beklenti büyüktü, başkan da ''Amedspor'u Barcelona yapacağım'' diyerek beklentileri daha da yükseltti. Öyle ki sayın Elaldı şampiyonluktan başka hiç bir şey düşünmüyor kulüpteki diğer sorunlar için de ''Önce biz A takımı şampiyon yapalım sonra onları da çözeceğiz'' diyerek şampiyonluğa olan inancını her fırsatta dile getiriyordu.

Transfer sezonu açılmış sıfırdan kadro oluşturulmaya başlanmış herkes mesaisini Amedspor için harcamaya başlamıştı. Sezon başlarken ise herkesin kafasında tek bir hedef vardı. Şampiyonluk. 
Lige nasıl başladık, neler oldu, nasıl bitti o konuları hepimiz gördük yaşadık. Onun için o konulara fazla değinmeyeceğim. Bu kentin özlem duyduğu bir şampiyonluk vardı ve çok şükür o şampiyonluk bu kente kazandırıldı. Hepimiz sevindik sevinmeye de devam ediyoruz. 

Şimdi geldik bundan sonrasına. Bırakalım transferleri, ligi nerede bitireceğimizi, ne yapacağımızı falan öncelikle şampiyonluğu ve bu hikayeyi tamamlamanın keyfini çıkaralım. Yukarıda Amedspor'un temsiliyetinden bahsettim ya; bu temsiliyeti en iyi şekilde, bu kente yakışacak şekilde devam ettirelim. Bize yakışan budur, bu kente yakışan budur, Şehmus Özer'e verilen sözü tutmak budur. Yani sözün kısası; asıl önemli olan bundan sonrasıdır.