Diyarbakır ve çevresinde etkili olan kuraklık, bölgedeki tarım faaliyetlerini ciddi şekilde tehdit ediyor. Özellikle geleneksel sulama yöntemlerinin hala kullanılmaya devam etmesi, su kaynaklarının verimsiz yönetilmesine yol açıyor. Kentteki salma sulama ve modern damlama sistemlerine geçişin yavaş olması, su tasarrufunun mümkün olduğu bir dönemde büyük bir eksiklik olarak öne çıkıyor.
Süleyman İskenderoğlu
DİYARBAKIR’DA KURAKLIK ALARM VERİYOR
Bu yıl yağışsız günler geçiren Diyarbakır’da kuraklık riski devam ederken, Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, bölgedeki çiftçilerin geleceği için acil önlemler alınması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Diyarbakır ve bölgedeki kuraklığa ilişkin Mücadele Gazetesi’ne konuşan İskenderoğlu, özellikle geleneksel sulama yöntemlerinin terk edilip modern sulama sistemlerine geçilmesi gerektiğini vurguladı.
“NASA UYARMIŞTI: ÖNLEMLER ALINMADI”
Amerika Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) birkaç yıl önce Diyarbakır’ın da içinde bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesinde şiddetli bir kuraklık yaşanacağı uyarısında bulunduğunu söyleyen İskenderoğlu, “NASA, ilimizi de etkileyecek bu kuraklığın 2032 yılına kadar süreceğini, belli aralıklarla kuraklıkların süreceğini tüm dünyaya açıklamıştı. Fakat bu açıklamadan sonra ülkemizde yetkililerin, çiftçilerin ve vatandaşın ne tür tedbirler aldığı önemli. Bu noktada en fazla görev hükümete düşüyor. Fakat izlenimlerime göre hiç bir tedbir alınmadı” dedi.
“DİYARBAKIR’DA ‘VAHŞİ’ SULAMA BİTİRİLMELİ”
Kuraklık için alınacak tedbirlere ilişkin konuşan İskenderoğlu, Diyarbakır’daki barajlardan yapılan sulama yöntemini sert bir dille eleştirdi. İskenderoğlu; “Barajlarımızdaki su rezervlerini salma sulamaya göre nasıl kullanırsak, nasıl tasarruf yapabiliriz. Ve damlama sulama springlerle sulama yaparsak ne kadar tasarruf yapabiliriz. Bu sulama yöntemi ile yaklaşık yüzde 65-75 oranında bir tasarruf yapılabiliyor. Ama maalesef ne hükümet ne de bakanlığımız tarafından bu konuda hiç bir adım atılmış değil. Örneğin Yenişehir ilçesi sınırlarında yer alan Devegeçidi Barajı 1950’de kurulmasına rağmen hala salma sulama yapılıyor. Bütün dünya artık modern damlamaya, springe döndü fakat bizim ülkemizde hala üçüncü dünya ülkelerinin yaptığı ‘vahşi’ sulama daha yapılıyor” diyerek salma sulamanın bir an önce bitirilmesi gerektiğini vurguladı.
“TARLALAR BOŞ KALACAK”
Diyarbakırlı çiftçinin borçlarla boğuştuğunu ve gelecekte tarlalarını ekme gücünü bulamayacak duruma geleceğini belirten İskenderoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Bir önceki yıllarda yaşadığımız kuraklığın boyutunu şimdi görüyoruz. Şimdi yaşadığımız kuraklığı ise 2-3 yıl sonra hissedeceğiz. Kuraklık bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl kuru arazilerde özellikle Diyarbakır’da DSİ kanallarının olmadığı yerlerde tarlaların tamamı boş kalacak. Çiftçi bu yıl son hakkını kullanarak tarlasını kullandı. Bu sene ekti. Seneye ne gücü var ne mecali kaldı. Çiftçinin tamamı ziraat bankasına tarım kredi kooperatiflerine borçlu. Bu şartlar altında nasıl üretim yapacak. Kimse pembe tablo çizilecek bir durum yok.”
