Halkların Demokratik Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, 8 Ağustos 2009'da hayatını kaybeden Ermeni sanatçı ve besteci Aram Tigran'ın Diyarbakır'a defnedilme vasiyetini Meclis gündemine taşıdı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi veren Eren, 1915 yılında Diyarbakır'dan sürülen Ermeni bir ailenin çocuğu olan Aram Tigran’ın ölümünden sonra memleketi olan Diyarbakır'a gömülmeyi vasiyet ettiğine dikkat çekti.

Serhat Eren Diyarbakaır Dem Parti Milletvekili

Genelkurmay başkanı değişti: Selçuk Bayraktaroğlu kimdir?
Genelkurmay başkanı değişti: Selçuk Bayraktaroğlu kimdir?
İçeriği Görüntüle

Bu vasiyetin yerine getirilmesine izin verilmediğini ve naaşın getirilmesi için herhangi bir girişimde bulunup bulunulmadığı soran Eren, Bakan Ersoy’a şu soruları yöneltti:

DİYARBAKIR’DAN SÜRGÜN EDİLEN BİR AİLENİN ÇOCUĞU: “APE ARAM…”
“Halk arasında “Ape Aram” ismiyle tanınan ve sevilen Ermeni besteci-müzisyen Aram Tigran, 1915 yılında Diyarbakır’dan sürgün edilen bir ailenin çocuğu olarak 1934’te Suriye’nin Kamışlo şehrinde dünyaya gelmiştir. Hayatı boyunca Kürtçe, Ermenice ve Arapça dillerinde şarkılar söyleyen Aram Tigran, çok dilli ve çok kültürlü müziğin önemli bir temsilcisi olarak Türkiye’de geniş kitlelerin sevgisini kazanmıştır.

ÖLÜMÜNÜN ÜZERİNDEN 16 YIL GEÇTİ
8 Ağustos 2009 tarihinde hayatını kaybeden Aram Tigran’ın en büyük arzusu, vasiyeti doğrultusunda memleketi Diyarbakır’da toprağa verilmekti. Ancak dönemin yetkili makamları, Aram Tigran’ın cenazesinin Türkiye’ye getirilerek Diyarbakır’da defnedilmesine izin vermemiş; sanatçının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamasını gerekçe göstererek bu vasiyeti yerine getirmemiştir. Bu nedenle Aram Tigran’ın naaşı vasiyeti gerçekleştirilemeyerek Belçika’nın başkenti Brüksel’de toprağa verilmiştir.

DİYARBAKIR’A DEFNEDİLMEK İSTİYORDU
Barış ve demokratik bir toplumun tesisi yönündeki çabaların hız kazandığı bu dönemde, Aram Tigran’ın vasiyetinin yerine getirilip naaşının memleketi Diyarbakır’a defnedilmesinin toplumsal barış ve demokratik toplum idealine önemli bir katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.

Bu bağlamda;
1) Aram Tigran’ın 2009 yılında vefatının ardından, vasiyeti olmasına rağmen cenazesinin memleketi Diyarbakır’da defnedilmesine izin verilmemesinin gerekçesi nedir? Bu karar hangi mevzuat veya idari tasarrufa dayandırılmıştır?

2) Aradan geçen süre zarfında, Aram Tigran’ın naaşının vasiyeti doğrultusunda Türkiye’ye getirilerek Diyarbakır’da defnedilmesi konusunda herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?

3) Bakanlığınız, barış ve demokratik toplum çalışmalarının hız kazandığı bu dönemde, Aram Tigran’ın naaşının vasiyeti doğrultusunda Diyarbakır’da defnedilmesi için yeni bir adım atmayı veya girişim başlatmayı düşünmekte midir?

4) Aram Tigran’ın naaşının vasiyeti doğrultusunda Diyarbakır’da defnedilmesinin toplumsal barış ve demokratik bir toplum açısından önemli bir fırsat teşkil edeceği değerlendirmesine katılıyor musunuz? Bakanlık olarak bu konudaki görüşünüz nedir?

5) Türkiye halkları tarafından sanatına ve şahsına büyük sevgi duyulan Aram Tigran’ın adını ve hatırasını yaşatmaya yönelik, Bakanlığınızca halihazırda yürütülen veya planlanan herhangi bir çalışma ya da proje bulunmakta mıdır?

6) İlerleyen dönemde Aram Tigran’ın isminin kültürel veya sanatsal kurum ve etkinliklerde yaşatılması için yeni bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?

7) Bu kapsamda örneğin, Aram Tigran’ın adının uygun görülecek bir kültür merkezi, konservatuar veya etkinliğe verilmesi gibi adımlar atılması gündeminizde midir?”

Kaynak: Haber Merkezi