İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi'ndeki bir düğün salonunda düzenlenen Muhtarla Günü Toplantısı’na katıldı. Bakan Yerlikaya, muhtarlık kurumunun yönetim geleneğinin en köklü unsurlarından biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bugün, bu aziz şehirde yerel demokrasimizin sembolü, demokrasimizin uç beyleri olan kıymetli muhtarlarımızla bir aradayız. Bu anlamlı buluşmamıza ev sahipliği yapan Eski Kanatlar Ülkesi, şanı büyük Diyarbakır’dan tüm mahallelerimize uzanan büyük bir gönül köprüsü kuruyoruz. Edirne’den Kars’a, Konya’dan Diyarbakır’a, Rize’den Mersin’e, Hakkari’den İzmir’e, ülkemizin dört bir yanında görev yapan 50 bin 429 muhtarımıza selam olsun. Selam olsun kardeşliğimizi büyüten, halden anlayan, derde derman olan, özü sözü bir muhtarlarımıza. Kıymetli Muhtarlarımız, muhtarlık; makamdan öte bir emanettir. Muhtar, ‘derdim var’ diyenin kapısı, ‘sevincim var’ diyenin yoldaşıdır. İşte bu yüzden muhtarlarımız, seçilmiş olmanın saygınlığını, hizmet etmenin hakkaniyetini, mahallesine kefil olmanın onurunu taşır. 196 yıllık bir geçmişi olan muhtarlık kurumumuz, bizim yönetim geleneğimizin en köklü unsurlarından biridir. Devletimizle milletimiz arasındaki güvenli köprüdür. Bir zamanlar bu köprünün kıymeti bilinmedi. Muhtarlarımız hak ettiği itibarı görmedi. Birikmiş sorunları görmezden gelindi. Özlük ve sosyal haklar konusu yıllarca ötelendi. Ama sonra bir irade çıktı ve o irade, milletimizle hemhal oldu. O, Türkiye’nin muhtarıydı. Evet, o Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dı. Sayın Cumhurbaşkanımız ne dedi, ‘Muhtar demek millet demektir, sandık yani demokrasi demektir.’ İşte bu söz, Türkiye Yüzyılı vizyonunun en saf özeti, devletin vatandaşa bakışındaki devrimin ifadesiydi. Biz de İçişleri Bakanlığı olarak bu vizyonu kurumsallaştırdık.”
"TÜM SUÇ ODAKLARINA HAYATI DAR EDİYORUZ"
Türkiye Yüzyılı’nı, ‘Huzurun Yüzyılı’ yapmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını ifade eden Bakan Yerlikaya, şöyle devam etti: “Hani diyordu ya Ahmed Arif, ‘Bunlar, engerekler ve çıyanlardır, bunlar, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları, tanı da büyü.’ Evet, bu aziz millet onları iyi tanıdı. Tanıdı ve her seferinde oyunlarını bozdu. Allah’ın izniyle artık Diyarbakır surlarında güvercinler tedirgin olmadan kanat çırpıyor. Cudi’nin doruklarında, Gabar’ın eteklerinde, Cilo’nun beyaz zirvelerinde güneş umutla doğuyor. İşte bu büyük yürüyüşte, sizlere çok büyük sorumluluklar düşüyor. Siz, mahallenin kalbini dinleyen, sokağın nefesini duyan insanlarsınız. Siz, yetimi koruyan, virane gönülleri onaran, gençlerle gönül bağı kuran, büyüklerimizi el üstünde tutanlarsınız. O yüzden diyoruz ki muhtar güçlü olursa, mahalle güçlü olur, mahalle güçlü olursa, milletimiz güçlü olur, milletimiz güçlü olursa, Türkiye güçlü olur. O yüzden sizden beklentimiz net. Mahallenin sesini daha gür taşıyın, kardeşliği daha çok anlatın, fitneye herkesten önce siz set çekin, gençlerimize daha çok dokunun, eli öpülesi büyüklerimizin gönüllerini daha çok alın. İçişleri Bakanlığı olarak biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşa ettiğimiz Türkiye Yüzyılı’nı, ‘Huzurun Yüzyılı’ yapmak için gece gündüz demeden, ışığımız hiç sönmeden çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. 675 bin kahraman personelimizle, organize suç örgütlerine aman vermiyoruz. Zehir tacirlerine hayatı zehrediyoruz. Tüm suç odaklarına hayatı dar ediyoruz. Bu mücadelede bizim en stratejik ortaklarımız siz muhtarlarımızsınız. Bu duygularla, rabbim, vazifenizi sağlıkla, dirayetle, ferasetle sürdürmeyi nasip etsin. Hazreti Mevlana’nın da dediği gibi, ‘Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir.’ Aşkla çalışan, etrafına ışık saçan tüm muhtarlarımızın Muhtarlar Günü’nü yürekten kutluyorum.”