1972 yılında yönetmenliğini Duygu Sağıroğlu, başrollerini ise usta oyuncular Kadir İnanır ve Fatma Girik’in paylaştığı Leyla ile Mecnun filmi, hem sinemasal açıdan hem de kültürel miras açısından değerli bir yapımdır. Bu film, klasik Leyla ile Mecnun efsanesinin modern bir yorumu olarak, aşk ve ayrılık temalarıyla ön plana çıkar. Diyarbakır’da çekilen film, 1970’lerde kentin mimarisi, yaşam tarzı ve sosyal dokusuna da görsel bir arşiv niteliğindedir.

DİYARBAKIR’IN KÜLTÜREL DOKUSUNU YANSITAN MEKNALARDA ÇEKİLDİ
Film, Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan mekanlarda çekilmiştir. Özellikle Keçi Burcu ve On Gözlü Köprü gibi simgesel yapılar, filmin atmosferine katkı sağlamaktadır. Bu mekanlar, dönemin Diyarbakır'ının izlerini taşıyan önemli noktalardır.

Filmin genel çekim mekânları ise;
Sur içi bölgesi – Diyarbakır’ın tarihi merkezi: Filmin birçok sahnesi, kentin tarihi dokusunu yansıtan bu bölgede çekilmiştir.
On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü): Dicle Nehri üzerindeki bu tarihi köprü, filmin romantik ve dramatik sahnelerine fon oluşturmuştur.
Keçi Burcu: Diyarbakır surlarının en bilinen burçlarından biri. Filmde yer alan dış çekim sahnelerinde kullanılmıştır.
Ulu Camii çevresi: Türkiye’nin en eski camilerinden biri olan bu yapı ve çevresi, dönemin atmosferini yansıtan sahnelerde yer almıştır.
Dicle Nehri kıyıları: Nehir kenarındaki doğa görüntüleri, filmin romantik yönünü güçlendirmiştir.

LEYLA İLE MECNUN FİLMİ HAKKINDA
Sultan’ın bir kızı olur. Adını Leyla koyarlar. Sarayın falcısı, onun büyüyünce aynı gün doğan yoksul bir gençle büyük aşk yaşayacağını öğrenir. Bu kehanet üzerine Sultan, vezirine tüm yeni doğan erkek çocukların öldürülmesini emreder. Erkek bebeklerin yalnızca bir tanesi, geç doğan ikiz bebek kurtulur. Babasının denize bıraktığı çocuğu Sultan’ın veziri bulur, adını Kadir koyar ve onu büyütür. Neredeyse birlikte büyüyen Leyla ile Kadir çocukluktan birbirlerini sevmeye başlamışlardır. Hatta ikisine bir ağaç tohumu diktiren bir derviş, sevgileri sürdükçe ağacın yemyeşil kalacağını söyler. Leyla ile Kadir aşklarını da birlikte büyütürler. Sultan Leyla’yı komşu ülkenin hükümdarı ile evlendirmek ister. Leyla karşı çıkar ve Kadir’i sevdiğini açıklar. Öfkelenen Sultan Kadir’i öldürtmeye karar verir ve uygular. Leyla’ya da Kadir’in öldüğünü söyler. Oysa Kadir ölmemiş, ağır yaralıdır. Leyla bunu ve Kadir’in kendisi ile evlenmek isteyen Sultan’ın kardeşine köle olarak satıldığını öğrenir. Onunla evlenmek isteyen hükümdarı ziyarete gider. Zindana kapatılmış Kadir’e ulaşır. Onu kurtarır ve birlikte kaçarlarken yakalanırlar. İkisi de cezalandırılır. Sonsuz bir aşkla bağlandığı sevgilisini yitiren Kadir ise Leyla’nın hayaliyle çöllere düşer.

Diyarbakır’da yarım asrı devirdi: Mücadele Gazetesi 63 yaşında! Diyarbakır’da yarım asrı devirdi: Mücadele Gazetesi 63 yaşında!

Leyla’nın evliliği mutsuzlukla sonuçlanır ve genç yaşta hastalanarak hayatını kaybeder. Mecnun, Leyla’nın ölüm haberini aldıktan sonra büyük bir yıkım yaşar. Final sahnesi, Mecnun’un Leyla’nın mezarı başında sonsuz bir aşkla ona kavuştuğu düşüncesiyle yere yığılmasıyla biter. Film, Leyla ve Mecnun’un bu dünyada birleşemediğini ama aşklarının ölümsüz olduğunu vurgular. Yeşilçam’ın aşk temasını epik boyutlara taşıdığı güçlü örneklerden biridir. Klasik bir aşk hikayesini, Diyarbakır’ın tarihi dokusu eşliğinde trajik ve etkileyici bir şekilde sinemaya uyarlamıştır.

Muhabir: Remziye ÇELİK