DEM Parti ve DBP, Van ve Hakkari’de son 2 yılda 30'dan fazla insanın yaşamını yitirdiği kavga ve özel savaş politikalarına karşı sivil toplum örgütlerini ve aşiretleri, din insanlarını ve kanaat önderlerini bir araya getirdi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van il örgütleri, Van ve Van ve Hakkari olumsuz bazı toplumsal meselelerinin yaşanmasını "Toplumsal yıkıma karşı barışı ve demokratik yaşamı savunuyoruz" buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya, iki kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri, kanat önderleri, din insanları, siyasi parti temsilcileriyle yüzlerce kişi katıldı. Van'daki bir düğün salonunda gerçekleşen buluşmada konuşan görevden alınan Wan Büyükşehir Belediye Eş başkanı Abdullah Zeydan, son yıllarda iki kentte, ölümle sonuçlanan bazı olayların yaşandığını hatırlatarak, "Yine madde bağımlığı, yozlaşma gibi birçok özel savaş politikaları ile karşı karşıyayız" dedi.

Programda, İçişleri Bakanlığı kararıyla yerin kayyum atanan Van Büyükşehir Belediye Eş başkanı Abdullah Zeydan son yıllarda iki kentte, ölümle sonuçlanan bazı olayların yaşandığını hatırlatarak, "Bundan sonraki süreçte kentin ve bölgenin tamamını, düşüncesi ne olursa olsun herkesi bir şemsiye altına toplayarak, bu durumlar için adım atacağız. Çok basit şeyler nedeniyle çok canımızı kaybettik. Yaşanan bu sıkıntılar toplumun tamamını ilgilendiriyor. Artık bir barış iklimine doğru gidiyorken bizim Van gibi bir kentte birbirimize kin beslememiz ve husumet beslememiz kabul edilemezdir. Bu, bizi dünyaya kabul ettiren ve bizim için yaşamını yitiren insanlara ihanet olacaktır" ifadelerini kullandı.

“KAVGALARDA 30 İNSAN HAYATINI KAYBETTİ”
Van'da yaşanan aşiret kavgalarında resmi olmayan rakamlara göre 30 insanın yaşamını yitirdiğini aktaran EM Parti İl Eş başkanı Gülşen Kurt, "Bu ölümler ve yaralanmalar yalnızca adli vaka değildir; aynı zamanda halkımızı birbirine düşürmek isteyen karanlık ellerin doğrudan veya dolaylı ürünüdür. Aileler arası kavgalar, yalnızca iki tarafı değil; o mahalleyi, o okulu, o pazarı, o kenti ve nihayetinde bütün toplumu etkiliyor. Sistemin uzun yıllardır Kürt toplumunu denetim altında tutmak için sürdürdüğü 'çatıştır, böl, yönet' politikası, bugün özellikle aşiret yapıları üzerinden yeniden devreye sokulmaktadır. Bilindiği üzere Kürt toplumunda aşiretler, aynı zamanda toplumsal dokuyu koruma alanları olarak yüzyıllar boyu varlığını sürdürmüştür" diye belirtti.

Kandilli duyurdu: Mersin'de deprem oldu!
Kandilli duyurdu: Mersin'de deprem oldu!
İçeriği Görüntüle

AŞİRETLERE ÇAĞRI
Barış çağrılarının net olduğunu vurgulayan Kurt, "Ülkede gençlerimiz maddeye değil, umuda tutunsun. Kadınlar sadece evlerinde değil, toplumda özgür ve güvenli yaşasın. Aşiretler güç yarışına değil, barış mirasına öncülük etsin. Bu çağrıyı büyütmek, çoğaltmak, yaygınlaştırmak bizim elimizdedir. Barışı inşa etmek, sadece siyaset kurumunun değil, toplumun tüm kesimlerinin görevidir. Bugün Van'dan yükselen bu çağrı, hepimizin ortak vicdanı olarak görülmelidir. Gelin, bu vicdanın sesi olalım. Halkımızın hakkı olan onurlu barışı toplumsal barışla buluşturalım" çağrısı yaptı.

Kaynak: MA