Diyarbakır ve çevresinde yüzyıllardır süregelen dengbêjlik geleneği, Kürt sözlü edebiyatının en önemli anlatım biçimlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor. Müzik aleti kullanmaksızın sadece insan sesiyle icra edilen bu sözlü anlatım sanatı, bölgenin kültürel hafızasını kuşaktan kuşağa aktarmada önemli bir rol oynuyor. Kürtçede “deng” (ses) ve “bêj” (söyle) kelimelerinin birleşiminden oluşan dengbêj, sese biçim ve anlam katan kişi anlamına geliyor. Dengbêjler; kılam, stran, lawik gibi formlarda kahramanlık destanlarından aşk hikâyelerine, doğa tasvirlerinden toplumsal olaylara kadar pek çok temayı anlatan eserler seslendiriyor. Söz konusu anlatılar, sadece birer sanat eseri değil; aynı zamanda tarih, toplumsal hafıza ve kültürel kimliğin de taşıyıcısı niteliğinde.
DENGBEJ KÜLTÜRÜ DOĞU İLLERİNDE DE HÂLÂ YAŞATILMAKTA
Dengbêjler geçmişte köy köy dolaşarak söyledikleri destanlarla geçimlerini sağlarken, birçok eseri ezberden, sadece gırtlak gücüyle ve ritmik anlatım yoluyla icra etmiştir. Bu sanat, düğünlerde, toplumsal etkinliklerde ve özel buluşmalarda halkı etrafına toplamış, dinleyicileri kimi zaman güldürmüş kimi zaman hüzne boğmuştur. Dengbêjlik kültürü sadece Diyarbakır'da değil; Van, Kars, Erzurum, Ağrı, Muş gibi Serhat Bölgesi olarak adlandırılan Doğu illerinde de hâlâ yaşatılmakta. Bu yönüyle dengbêjlik, bölgenin ortak kültürel mirası olarak kabul edilmekte ve sözlü edebiyatın en nadide örneklerinden biri sayılmaktadır.
DİYARBAKIR DENGBEJ ADRESİ NEREDE?
Öte yandan, Diyarbakır'ın Sur ilçesi Ziya Gökalp Mahallesi Kılıçı Sokakta bulunan Dengbêj Evi ise bu köklü geleneğin yaşatılması, belgelenmesi ve genç kuşaklara aktarılması adına önemli bir kültürel merkez olarak işlev görmeye devam ediyor.