Diyarbakır’ın tarihi surları, hem şehrin belleği hem de kültürel mirası olarak geçmişten bugüne pek çok tartışmanın merkezinde yer aldı. 1977 yılında Mücadele Gazetesi’nde yayımlanan bir habere göre, dönemin Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Adil Tekin, 5 bin 800 metre olan Diyarbakır Surlarının 82 burcun her yıl birinin restore edileceğini açıklamış. Aynı haberde, Mardin Kapı ve Urfa Kapı burçlarının tamamlandığı, Dağkapı burcundaki çalışmaların ise sürdüğü ve turistik eşyaların satıldığı bir çarşı ve konferans salonu yapımı hedeflenmiş.

82 BURÇ 82 YILDA RESTORE EDİLECEK
Ancak 82 burçluk bu dev mirasın her yıl yalnızca birinin restore edilmesi halinde çalışmaların yaklaşık 82 yıl süreceği öngörülüyordu. Aradan geçen 48 yıla rağmen bu hedefin hâlâ tamamlanmadığı görülüyor. Diyarbakır Surları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış olsa da, geçmişte yaşanan yıkımların izleri hâlâ silinmiş değil.

Mardin Kapı Duvarı

YILLARCA SÖYLENTİYDİ, BELL’İN FOTOĞRAFI KANITLADI
1930 yılında, dönemin valisi Faiz Ergun’un talimatıyla Dağkapı burcun duvarı “şehir hava almıyor” gerekçesiyle kısmen yıkıldığı biliniyordu. Ancak Mardin Kapı ile Keçi Burcu arasında kalan kısmın da aynı dönemde tahrip edildiği, bugüne dek yalnızca halk arasında anlatılan bir söylentiden ibaretti.

Diyarbakır Ulu Cami’nin mimari özellikleri ve tarihi nedir?
Diyarbakır Ulu Cami’nin mimari özellikleri ve tarihi nedir?
İçeriği Görüntüle

Diyarbakır’da Yıkılan Mardin Kapı Duvarı Ortaya Çıktı!

Bu durumu değiştiren belge, İngiliz arkeolog ve seyyah Gertrude Bell’in 1909’da çektiği bir fotoğraf oldu. Bell’in Keçi Burcu üzerinden Mardin Kapı’ya doğru kadrajladığı karede, bugün yerinde olmayan sur duvarlarının o tarihte sağlam bir şekilde ayakta durduğu açıkça görülüyor. Böylece Mardin Kapı hattındaki yıkım da ilk kez görsel bir kanıtla kesinlik kazanmış oldu.

Muhabir: Servet TURSUN