Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Ulu Cami’de şamandıranın bugüne kadar takılmadığını belirten bir vatandaş, "Havuzun suyu çok kirleniyordu. Bizde öncelikle havuzun içindeki kirli suyu boşaltıp güzelce temizledik. Hem görüntü açısından hem de sağlığımız açısından suyun daha faydalı olabilmesi açısından ve bu duruma bir son vermek için şamandıra takmaya karar verdik" diye konuştu.
ULU CAMİ’NİN TARİHİ
Diyarbakır Ulu Cami, Anadolu’nun en eski camilerindendir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen ve kentin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi’nin MS 639 yılında camiye çevrilmesi ile oluşturulmuştur. Diyarbakır’da hüküm sürmüş bütün devletler tarafından Ulu Cami’ye büyük önem verilmiştir. Büyük Selçuklu hükümdarı Melikşah, Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan ve Osmanlı padişahlarından birçoğu ile İnaloğulları, Nisanoğulları ve Artuklulara ait kitabe ve fermanlar caminin çeşitli yerlerinde görülmektedir. Diyarbakır Ulu Cami, İslam aleminde (Kâbe, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa ve Şam Emeviye Camisi’nden sonra) beşinci Harem-i Şerif yani Kutsal Mabed olarak kabul edilir.