Diyarbakır’daki 1., 2. ve 3. Küçük Sanayi Sitelerinin esnafı, yaptıkları basın açıklamasıyla yıllardır kent merkezinde sıkışıp kalmış, altyapı açısından yetersiz alanlarda faaliyet yürüttüklerini, şehir dışına taşınmak ve modern sanayi alanlarında üretim yapmak istediklerini ifade etti. Esnaflar, merkez Bağlar ilçesi Oğlaklı Mahallesi’nde bulunan 176, 177 ve 184 numaralı parsellerin üçüncü şahıslara devredilmesine tepki gösterdi. Sanayi esnafı, söz konusu alanların kendilerine tahsis edilmesi gerekirken hukuka aykırı şekilde farklı kooperatiflere satıldığını belirterek basın açıklaması yaptı.
2. Küçük Sanayi Sitesi İdari Binası önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan 2. Küçük Sanayi Sitesi Başkanı Hasan Arslan, sanayi esnafının uzun süredir şehir dışına taşınmak için mücadele verdiğini ifade etti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“HUKUKA AYKIRI BİR ŞEKİLDE BAŞKALARINA DEVREDİLDİ”
“Bizler, Diyarbakır Küçük Sanayi Siteleri esnafları olarak, yıllardır kent içinde sıkışıp kalmış sanayi sitelerinin daha modern, düzenli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması gerektiğine inanıyor ve bu doğrultuda çaba sarf ediyoruz. Ancak, şehrin dışında sanayi esnafına tahsis edilmesi gereken alanların hukuka aykırı bir şekilde üçüncü şahıslara verilmesi, sanayi esnafını mağdur etmiştir.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, ilgili kooperatifler ve sanayi esnafı olarak, kent içinde kalan sanayi sitelerinin şehir dışına taşınmasını sağlamak amacıyla uzun yıllardır çalışmalar yürütmekteyiz. Bu kapsamda, mülkiyeti hazineye ait ve "mera" vasfında olan Diyarbakır Bağlar ilçesi Oğlaklı Mahallesi’ndeki 176, 177 ve 184 (ifraz sonrası 354 ve 355) nolu parseller, sanayi esnafının kullanımına tahsis edilmesi gerekirken, hukuka aykırı bir şekilde başkalarına devredilmiştir.
"HUKUKSUZLUK VE RANT OYUNU"
İlk etapta bu alanın tahsisi için Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ve Diyarbakır’daki küçük sanayi siteleri (KSS) başvuruda ve gerekli girişimlerde bulunmuştur. Ancak hukuka aykırı bir karar ile bu alanlar, 6306 sayılı kanun hükümlerinden faydalanma şartlarına haiz olmayan ve sanayi ile ilgisi bulunmayan yeni kooperatiflere satılmıştır.
Bu satış, sanayi esnafının şehir dışına çıkarılmasını sağlamak yerine, tamamen rant amaçlı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Kanunu ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un amaçları dışında kullanıldığı ve belli gruplara menfaat sağlamak için araçsallaştırıldığı açıktır. Bu taşınmazların sanayi esnafına verilmesi gerekirken, hiçbir objektif kritere dayanmadan başkalarına satılması, kamu yararını ihlal etmektedir.
"ŞEHİR İÇİNDEKİ SANAYİ ESNAFI MAĞDUR EDİLDİ"
Şehir içinde kalan ve artık sanayi faaliyetleri için elverişsiz hale gelen 1., 2. ve 3. Küçük Sanayi Siteleri’nin, kent dışına taşınması gerekirken, bu süreç engellenmiştir. Kent içindeki sanayi esnafı, altyapı eksikliği, trafik sıkışıklığı, çevresel kirlilik ve ekonomik kayıplarla karşı karşıya bırakılmıştır. Sanayi sitelerinin taşınması için yıllardır planlanan süreç, hukuksuz bir satış işlemiyle bertaraf edilmiştir.
Rant amaçlı bu satış sürecinde, Diyarbakır sanayi esnafının ekonomik geleceği tehlikeye atılmış, iş sahaları daralmış ve büyüme fırsatları engellenmiştir.
MAHKEMEDEN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
Mahkemenin yürütmeyi durdurduğunu belirten Arslan, şunları söyledi: “Esnaflar tarafından açılan dava sonucu, Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi 13 Mayıs 2025 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararda şu gerekçelere yer verildi:
“Aynı taşınmaza birden fazla başvuru olmasına rağmen açık ve şeffaf kriterlerin belirlenmemesi,
Satışın eşitlik ilkesine aykırı olması,
Yönetmelik hükümlerine uyulmaması,
Takdir yetkisinin keyfi kullanılması,
Kamu hizmeti amacı güden kurumların taleplerinin dikkate alınmaması.”
YETKİLİLERE ÇAĞRI
Yetkililere çağrıda bulunan Arslan, mahkeme kararının uygulanmasını ve hukuka aykırı yapılan satış işlemlerinin iptal edilmesini talep etti, “Hukuksuz satışın durdurulmasıyla bir adım atıldı, şimdi kararın derhal uygulanması gerekiyor. Aksi halde şehir içindeki sıkıntılar devam edecek ve esnaf üretimden kopacaktır.”
