Yaklaşık 2 bin yıldan beri günümüze ulaşan ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetler arasında yer alan Süryani Çöreği, aynı zamanda Süryani vatandaşlarımız arasında nişan töreni gibi özel günlerde de yapılır ve çiftler arasında birlikteliğin nişanesi olarak kabul edilir.

Unutulmaya yüz tutmuş bu lezzetin kaybolmaması için Diyarbakır’da yerli yabancı bütün ziyaretçilere tanıtmak amacıyla Sur ilçesi Gazi Caddesi’nde satış yapan Mir Ömer, Süryani çöreğinin insanlar tarafından beğenildiğini söylüyor. 40’a yakın baharatın kullanıldığı Süryani Çöreği’nin yapımının meşakkatli olduğunu söyleyen Akaydın, asıl amaçlarının ise Süryani kültürünün tanıtımına katkıda bulunmak olduğunu belirtiyor.

“KIRKA YAKIN BAHARAT”

Süryani Çöreği’nde kırka yakın baharatın kullanıldığını söyleyen Mir Ömer, “Klasik Süryani çöreği hurma, yumurta ve süt ile yapılır. Üzerinde ise badem vardır. Çöreğin orijinali bu. Sonradan bazı çeşitleri yapılmaya başlandı. Susamlı gibi. İçinde yine hurma var. Üzerinde ise susam ve pekmez var. Yapılışları aynı sadece bir iki ürün farklı.

Tarsus çöreği diğer adıyla Tarsus gevreği Tarsus’taki Süryanilerden günümüze gelmiş ve tahin/çeşitli baharatlarla yapılır. Kahkune dediğimiz çöreğimiz mahlep ve safranla yapılır. Diğerlerine oranla daha nötr bir tada sahip. Yine Kahke dediğimiz çöreğimizde ise kahkuneden farklı olarak ekstra yoğurt kullanılır. Süryani çöreklerinin yapılışı uğraştırıcıdır. Hamuru normal kurabiyelerden biraz farklı. Süryani çöreğini farklı kılan etkenlerden biri de içinde şeker ya da herhangi bir yapay tatlandırıcı kullanılmamasıdır. Çöreğe, tahin-pekmez ve hurma tat veriyor.” Diye belirtti. 

“AMACIMIZ SÜRYANİ KÜLTÜRÜNÜ ORTAYA ÇIKARMAK”

Asıl amaçlarının Süryani kültürünü ortaya çıkarmak olduğunu belirten Akaydın, “Bir yıldır internetten sipariş üzerine satışlarımızı yapıyorduk. Kısa bir süre önce de Süryani çöreğini görünür kılmak için burada satmaya başladık. Beklediğimiz gibi insanlardan ilgi gördük.Olumlu geri dönüşler oluyor . Yine de ne yazık ki dışarıdan gelen vatandaş da bizim yerli halkımız da bu çöreği bilmiyor. Sadece çöreği değil Süryani halkımızın varlığını burada çoğu kişi unutmuş. Hâlbuki kentte Meryem Ana Süryani kilisesi ve ona tabii Süryani cemaati var. Amacımız bu kültürü ortaya çıkarmak. Ekonomik getirisi de var elbette. Onu da göz önünde bulundurduk. Ama sadece ekonomik getiriden değil Süryani kültürünü de canlandırmak istedik.” Dedi.

“DİYARBAKIR DA BİR SÜRYANİ ŞEHRİDİR”

Farklı lezzetlere açık olunması gerektiğinin altını çizen Akaydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Süryani Çöreği Mardin’de son yıllarda çok yaygınlaştı. Mardinli arkadaşlarım var. Oradaki Süryani lezzetleri çok güzel bir şekilde ön plana çıkarıyorlar. O Arkadaşların etkisiyle biz de burada deneyelim dedik.  Bu kültürü gün yüzüne çıkarmak bizi motive etti. Birkaç günde bir gelip alan müşterilerimiz var. Reelde satışlara başladıktan sonra internet satışlarına da yansıdı. Özellikle dışarıdan gelen müşteriler beğenip sipariş ediyorlar. Genel itibariyle olumlu sonuçlar aldık. Kırka yakın baharatın olması bazı müşterilerimiz için ağır olsa da genel itibariyle beğeniliyor. Ürünlerimizde olabildiğince doğal ürünler kullanmaya çalışıyoruz. Kilosunu 120 liraya satıyoruz. İsteyenler adet olarak da alabilir. Süryani halkımızdan bahsedildiğinde her ne kadar Mardin akla gelse de Diyarbakır da bir Süryani şehridir. Süryani kimliği burada da var. Eskiden daha görünürdü ama hala bu insanlar burada yaşıyor. Sadece Süryani halkımız değil Ermeni ve Keldani vatandaşlarımızla iç içe yaşayan bir şehiriz. O bakımdan Diyarbakır’ın bu zenginliğinin ortaya çıkması bizim hoşumuza gidiyor ve motive ediyor.”

Haber: Remziye ÇELİK

Muhabir: Remziye Çelik