Diyarbakır'da halk tarafından kutsal olduğuna inanılan Anzelhe (Anzele) suyu çevresinde bazı inançlar yerleşmiştir. Anzelhe suyunun tabakhane ve mezbaha atıklarıyla kirlendiği noktadan itibaren bu su "haram su" olmaktadır. Anzelxa (Anzele) suyu Çift Kapı semtinde eski itfaiyenin olduğu yerde yeryüzüne çıkar. Bu suyun kutsal olduğuna inanılmaktadır.
1930’lu yıllar - Anzele’de çamaşır yıkayan kadınlar
SUYUN ASIL KAYNAĞI KARACADAĞ’DIR
Diyarbakır'ın Çift Kapı semtinde bir zamanlar itfaiyenin olduğu yerde yeryüzüne çıkan Anzele suyu ile başlar. Çünkü suyun asıl kaynağı Karacadağ olan Anzelxa suyunun bir kısmının Urfa’ya bir kısmının Diyarbakır‘a aktığı söylenir. Diyarbakır’daki Anzelxa suyunun kaynağında Urfa’da Anzelxa gölündeki kutsal balıkların aynısının yaşadığına inanılır.
Anzele - günümüz görüntüsü
HARAM SU İSMİNİNİN HİKAYESİ?
Anzelha suyu tek kanalda ilerledikten sonra ikiye ayrılır. Biri mezbahaya, bir diğeri Tabakhaneye akar. Mezbahada etler temizlenir, Tabakhanede deriler. Sonrasında bu kirli, atık sular kentin çeşitli yerlerinde açıktan akarlar. Urfa kapıya uğrar, Mardin kapıdan geçerek Dicle nehrine karışırlar. Bu sulara haram su denir. Haram su denmesinin nedeni, tabakhanede yıkanan deriler için köpek dışkısının kullanılmasıdır.
TÜRKÜLERE KONU OLAN HARAM SU
''Haram sudan atladım'' ile başlayan türkü Diyarbakır'ın meşhur türkülerinden biri. Türkülere konu olan bu sudan atlanarak dileklerin kabul olduğuna inanılırdı. Bir isteği olanlar, kendilerine büyü yapıldığını düşünenler veya uzun süre talihsizlik yaşayanlar, kentin içerisinde açıktan akan haram suyun üç yerinden atlarlar. Diyarbakır’da Haram sudan çarşamba günü atlanırdı. Çünkü Haram suyun tılsımı çarşambadır. Atlayacak kızlar, kadınlar erkekler, daha önce abdest alırlar, isteklerini olması için suların üstündeki taştan 7 defa atlarlar. Bazıları atlarlarken ellerine küçük 7 taş alır, ziyarete doğru atarlar. ''Haram sudan atladım'' ile başlayan türkü Diyarbakır'ın meşhur türkülerinden biridir. Türkülere konu olan bu sudan atlanarak dileklerin kabul olduğu inanışı çok yaygındı.
işte o dizeler:
Haramsu’dan atladım / Mantin fistan topladım. Muradım olur diye / Her derdine katlandım.
*********
Haram suya dediler, Yârimi götürdüler / Yıkıla Mardin kapı / Beni yardan ettiler.
HARAM SUDA “BÜYÜYÜ BETAL ETMEK” İNANIŞI
Asıl dikkat çeken bir durum ise, Haram suya hastalıklar için gidilmediğidir. Haram suya büyüyü bozmak amacıyla gidilmektedir. Büyü bozulması, kötü etkilerin yok edilmesidir. Bu işlem yörede “cadıyı battal etme” ya da yerel halk diliyle “büyüyü betal etme” terimiyle ifade edilir. Bu şekilde büyünün veya sihrin etkisinin yok edildiğine inanılırdı. Gençlerin, yaşlıların, kadınların, erkeklerin haram su üzerindeki küçük köprülerden atlarken tuttukları dileklerle, isteklerinin yerine gelmesi için yaptıkları ritüeller anlatılacaktır. Bu istekler nazardan korunmadan, büyü bozmaya, kısmet açılmasından, eşiyle iyi geçinmeye kadar geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.
HARAM SUYA NE OLDU?
Diyarbakır’da türkülere konu olmuş ve halk tarafından kutsal kabul edilen haram su, günümüzde açıktan akmamaktadır. Şehrin alt yapısına ilişkin yeni düzenlemeler, yerleşim yerlerinin şehrin yeni gelişen bölgelerine kayması ile Haram Suyun geleneksel ortamını değiştirmiştir. Haram Su olarak tanımlanan atık sular yer altında birçok kanallar ve borularla birleştirilmiş olarak Dicle Nehrine akıtılmaktadır. Ancak bunlara rağmen Diyarbakır’da hala halkın birçoğu özellikle kadınlar Çiftkapı, Urfakapı ve Mardinkapı’daki haram sulara isteklerinin gerçekleşmesi amacıyla halen gitmektedirler. Ve bu geleneği sürdürmektedirler.
Haber: Remziye ÇELİK