Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) ile Diyarbakır Mermerciler ve Madenciler Derneği (DİMAD) ev sahipliğinde, Diyarbakır Milletvekili M. Galip Ensarioğlu’nun katılımıyla Diyarbakır’da Maden Sektörü İstişare Toplantısı düzenlendi.
RUHSAT VE İZİN SÜREÇLERİNDE CİDDİ SORUNLAR YAŞANIYOR
Toplantıda, 2018/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) Taşınmaz Komisyonu ile Orman Bakanlığı bünyesinde kurulan KATBİS sistemi aracılığıyla yürütülen maden ruhsat ve orman izin süreçleri ele alındı. Katılımcı firmalar, özellikle güvenlik soruşturmaları sebebiyle ruhsat ve izin süreçlerinde ciddi gecikmeler ve sorunlar yaşadıklarını dile getirdi. Firma yetkilileri, ortaklarının hakkında devam eden bir dava ya da mahkûmiyet kararı bulunmadığını vurgulayarak, bu süreçlerin ekonomik faaliyetleri sekteye uğrattığını belirtti.
Toplantıda öne çıkan temel başlıklar şunlar;
Diyarbakır’da madencilik sektöründe toplam 5 milyar TL’lik yatırım bulunmaktadır.
Sektör, yaklaşık 4.000 kişiye doğrudan istihdam sağlamaktadır.
Kentte faaliyet gösteren 20 mermer fabrikasında yıllık toplam 4 milyon metrekare üretim kapasitesi mevcuttur.
Diyarbakır ve çevresinde, uluslararası piyasada talep gören 47 farklı renk ve desende mermer çeşidi bulunmaktadır.
Mısır’dan ithal edilen doğal taşların gümrük vergisinden muaf tutulması, yerli üreticiler için ciddi bir rekabet dezavantajı oluşturmakta; TOKİ projelerinde yerli taşların kullanımının teşvik edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Diyarbakır’ın madencilik sektöründeki yıllık ihracatı 80 milyon ABD doları seviyesindedir.
Ruhsat ve izin süreçlerindeki güvenlik soruşturmalarının uzun sürmesi, bazı firmaların faaliyetlerini batı illerine taşımasına neden olmakta, bu da bölge ekonomisini ve istihdamı olumsuz etkilemektedir.
Mevzuattaki belirsizlikler ve ruhsat güvencesinin eksikliği, doğal taş sektörünün uluslararası pazardaki rekabet gücünü zayıflatmaktadır.
Toplantıda ayrıca şu öneriler dile getirildi;
Maden ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın kurulması ve ruhsat süreçlerinin tek elden yürütülerek bürokrasinin azaltılması faydalı olacaktır.
Orman ve mera izinlerinin, madencilik faaliyetlerini engellemeyecek şekilde, Maden Kanunu ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
Sektördeki olumsuz kamu algısını değiştirmek amacıyla, sosyal ve çevreci madencilik anlayışına öncelik verilmelidir. Bu kapsamda kamu kurumları, üniversiteler ve STK’ların temsilcilerinden oluşan “İl Maden Kurulları”nın oluşturulması önerilmektedir.
Diyarbakır, jeotermal enerji potansiyeli açısından önemli bir konuma sahiptir.
MTA’nın yürüttüğü çalışmalara destek verilmesi ve TPAO’nun geçmiş sondajlarında tespit edilen 150 dereceye ulaşan sıcak su kaynaklarının sağlık, turizm ve tarım sektörlerinde değerlendirilmesi mümkündür.
MTA Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nün hem fiziki altyapı hem de personel açısından güçlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
7 yıldır öğrenci alamayan Dicle Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’nün yeniden açılması için YÖK nezdinde girişimlerde bulunulmalıdır.
Bölgenin madencilik, sanayi, tarım, inşaat ve bilişim alanlarında gelişimini destekleyecek bir Teknik Üniversite’nin kurulması büyük önem arz etmektedir.