Hayatı boyunca gittiği her yerde kitap toplayan Kütüphaneci, Yazar Ali Emîrî ya da Ali Emîrî Efendi 1857 yılında Diyarbakır’da doğmuştur. Bilinen en eski Türkçe sözlük olan Divânu Lügati't-Türk adlı eserin orijinal tek kopyasını bularak kültür hayatına kazandıran kişidir. Otuz yıl kadar Osmanlı Devleti'nin değişik eyaletlerinde memuriyet yapmış ve gittiği yerlerde nadide kitapları toplamıştır.

Ali Emiri Fotoğraf

Oluşturduğu büyük kitap koleksiyonunu devlete bağışlayarak İstanbul'daki Feyzullah Efendi Medresesi'nde "Millet Kütüphanesi"ni kuran Ali Emîrî; ömrünün sonuna kadar kütüphanenin idareciliğini yürüttü. Ayrıca biyografi ve tezkire türünde birçok eser kaleme almış, bazı eski eserleri de "Nevâdir-i Eslâf" adı altında hâşiyelerle yeniden yayımlamıştır. 

16 BİN CİLT ESER VAKFETMİŞ

Hayatı boyunca gittiği her yerde kitap toplayan Ali Emîri Efendi, ilmî ve edebî faaliyetlerini emekliliğinden sonra daha da hızlandırdı. Bir ara, eski bir Oğuz şehri olan Cend’e kadar giderek birçok değerli eser ve vesika toplayarak, Kırşehir muhasebecisi iken de masrafları kendisinden, işçiliği dervişlerince karşılanmak üzere Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhını tamir ettirdi. Orta seviyede bir şair, usta bir münekkid olan Ali Emîri Efendi’nin asıl büyük yanı, hayatı boyunca toplamış olduğu paha biçilmez değerde kitaplardan oluşan kütüphanesini, Fatih’te Feyzullah Efendi Medresesinde kendi kurduğu Millet Kütüphanesine bağışlamasıdır. Bu kütüphaneye çoğu nadir ve tek nüsha olan 16.000 cilt eser vakfetmiş, ölümüne kadar da bu müessesenin müdürlüğünü yapmıştır.

DİYARBAKIR’I ÇOK SEVERDİ

Kendisi tarafından tesis edilmiş olup yazıları da yalnız kendisi tarafından yazılan bu Osmânlı Tarîhi ve Edebiyât Mecmû’ası’nın asıl hedefi Mehmed Fu’âd Bey ile uğraşmak ve Osmanlı hanedanının erdemlerini her yönde övmekten ibarettir. Bu yolda şiirle de uğraşmıştır ve sultanlardan birçoğunun önemli birer şair olduklarını ispata çalışmıştır.

Ali Emiri

Doğduğu memleketi, Diyarbakır’ı çok severdi. Genç yaşta yazdığı Mir’ât ül-fevâ’id fî ahvâl-i üdebâ ve füzelâ-i Âmid adlı eserinde baba şehri Diyarbakır’ın (Amid) dikkate değer kişileri ile uğraşmıştır.

Diyarbakır’da Dengbêj etkinliğinde renkli görüntüler Diyarbakır’da Dengbêj etkinliğinde renkli görüntüler

23 Ocak 1924'te Fransız Hastahanesi'nde öldü. Mezarı İstanbul'da Fatih Türbesi avlusundadır.

Muhabir: Devrim AKTÜRK