Yaklaşık 12 bin yıllık tarihiyle Anadolu’nun en kadim kentlerinden biri olan Diyarbakır, sadece kültürel zenginlikleriyle değil, sunduğu eşsiz manzaralarıyla da dikkat çekiyor. Tarihiyle, kültürüyle ve eşsiz doğasıyla Güneydoğu’nun kalbi olan Diyarbakır, manzara tutkunlarını cezbeden noktalarıyla her mevsim dikkat çekiyor. “Diyarbakır’ın en güzel manzaraları nerede?” sorusu hem yerel halkın hem de kenti ziyaret eden turistlerin sıkça merak ettiği konuların başında geliyor. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin görmeyi iple çektiği bu Diyarbakır manzaralı, kentin hem tarihi hem de doğal zenginliklerini bir araya getiriyor. Peki, Diyarbakır’ın en güzel manzaraları nerede izlenir? İşte mutlaka görülmesi gereken o noktalar...
Diyarbakır’ın en etkileyici manzara noktaları şu şekilde sıralanıyor:
FİSKAYA SEYİR TERASI
Fiskaya Seyir Terası, Diyarbakır'ın merkezinde yer alan doğal ve tarihi zenginliklerini en iyi şekilde gözler önüne seren mekanlardan biridir. Dicle Vadisi, Hevsel Bahçeleri ve Fiskaya Şelalesi'nin panoramik manzarasını sunan bu tesis, özellikle gün doğumu ve gün batımında ziyaretçilere eşsiz bir görsel şölen yaşatmaktadır. Fiskaya Seyir Terası, sadece görsel bir deneyim sunmakla kalmaz; aynı zamanda doğa ile iç içe bir atmosferde dinlenmek ve şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir mekandır. Fiskaya Seyir Terası, Diyarbakır'ın en güzel manzaralarını deneyimlemek isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir noktadır.
TARİHE VE DOĞAYA YOLCULUĞUN ADRESİ: İÇKALE VE DİYARBAKIR KALESİ
Diyarbakır Kalesi veya Diyarbakır surları, merkez Sur ilçesinde yer alan tarihi bir yapı. İç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Özellikle 27 Sahabenin bulunduğu İç Kale Yerleşkesinde Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçelerinin göründüğü Diyarbakır Kalesi eşsiz ve muazzam bir manzara sunmaktadır. Asıl şehri çepe çevre saran ve dünyanın en uzun surlarına sahip Diyarbakır surları, mistik yapıyı kelimelerle ifade etmek çok güç. Şehrin simgesi olarak bilinen Diyarbakır kalesi 12 bin yıllık bir tarihe sahip UNESCO Dünya miras listesinde yer almasının yanı sıra sunduğu manzara, tarih ve deneyim gibi unsurlardan dolayı da sık sık ziyaret ediliyor.
KEÇİ BURCU: SURLAR ÜZERİNDEN HEVSEL MANZARASI
Tarihi surların görkemiyle Dicle Nehri’nin huzur veren akışı birleşince, kentin dört bir yanından göz kamaştırıcı görüntüler ortaya çıkıyor. Fotoğraf tutkunlarından gezginlere kadar herkesin ilgisini çeken bu manzaralar, şehri seyretmenin en güzel yollarını sunuyor. Bu yerlerden biri de tarihi Diyarbakır surlarının en görkemli burçlarından biri olan Keçi Burcu, hem Hevsel Bahçeleri’ne hem de Dicle Nehri’ne hâkim bir konumda. Bu noktadan bakıldığında hem modern kent dokusu hem de binlerce yıllık tarih aynı karede birleşiyor. Özellikle sabah gün doğumu ve akşam saatlerinde gün batımı eşsiz bir görüntü sunarken, huzuru da gözler önüne seriyor.
DAĞKAPI BURCU
Diyarbakır’ın yine kalbi olarak görülen ve önemli bir simge olan Dağkapı Burcu, özellikle akşam saatlerinde unutulmaz bir manzara deneyimi yaşatıyor. Hem yerli halkın buluşma noktası hem de ziyaretçilerin ilk duraklarından biri olan Dağkapı, Diyarbakır manzarasını deneyimlemek isteyenler için şehir merkezindeki en erişilebilir ve anlamlı yerlerden biri.
BEN û SEN: DİYARBAKIR’IN HAFIZASINDA BİR MAHALLE
Ben û Sen Mahallesi, sadece bir yerleşim yeri değil; aynı zamanda kentin mekânsal hafızasında derin izler bırakmış sosyo-kültürel bir alandır. Ben u sen Mahallesi, Diyarbakır’ın ilk gecekondu yerleşimlerinden biri olarak, kentin mekânsal hafızasında önemli bir yere sahiptir. 1950’li yıllarda kırsaldan kente göç eden yoksul ailelerin barınma ihtiyacıyla oluşan mahalle, dayanışma kültürüyle şekillenmiş; yoksulluk, direnç ve aidiyetin iç içe geçtiği bir yaşam alanı olmuştur. Mahalle, manzara kadar mücadeleyi de temsil eder. Zamanla kentsel dönüşümle büyük ölçüde yıkılsa da Benusen, Diyarbakır’ın toplumsal belleğinde hâlâ bir hafıza mekânı olarak yaşamaktadır. Görsel olarak etkileyici sur manzaralarının eteklerine kurulmuş bu mahalle, Diyarbakır’ın sosyal adalet, eşitsizlik ve hafıza meselelerini en çıplak hâliyle gözler önüne serer.
ON GÖZLÜ KÖPRÜ
On Gözlü Köprü, Sur ilçesinde bulunan ve Diyarbakır’ın en etkileyici manzaralarından birine ev sahipliği yapar. Dicle Nehri’nin üzerinden geçen köprü, özellikle gün doğumu ve gün batımında sunduğu eşsiz doğal ve tarihi görüntüyle hem fotoğraf tutkunlarının hem de manzara izlemek isteyenlerin vazgeçilmez duraklarından biridir. Köprünün kemerleriyle nehrin akışı birleştiğinde ortaya çıkan manzara, şehrin hem geçmişini hem de doğasını aynı karede buluşturur. Özellikle akşam saatlerinde köprüye karşı çay içmenin keyfi bir başkadır. Dicle Nehri’nin serin esintisi eşliğinde, tarihi On Gözlü Köprü’nün siluetiyle beraber gün batımını izlemek, hem sakinlik hem de huzur sunar. Bu an, Diyarbakır’ın hem doğayla hem de geçmişle kurduğu özel bağın en güzel yansımalarından biridir ve yerel halk ile ziyaretçilerin sıkça tercih ettiği bir ritüel haline gelmiştir.
EĞİL’DE BARAJ MANZARASI
Eğil’deki Elyasa Peygamber Makamı, Diyarbakır’ın doğal ve kültürel zenginliğini bir arada sunan nadir noktalarından biridir. Yüksek bir tepede konumlanan bu makamdan, geniş Dicle Barajı ve çevresindeki yeşil alanlar gözler önüne serilir. Doğanın sakinliği ve tarihi mekanın mistik havası, ziyaretçilere hem görsel hem ruhsal bir deneyim yaşatır. Özellikle gün doğumu ve gün batımında Elyasa Makamı’ndan izlenen manzara, Diyarbakır’ın eşsiz güzelliklerini seyretmek için ideal bir noktadır.
İNSANLIK TARİHİNE IŞIK TUTAN TARİH: ERGANİ MAKAM DAĞI
Ergani Makam Dağı, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinin en yüksek noktası olup, 1.515 metreye kadar yükselir. Hz. Zülküf Peygamber’in makamının bulunduğuna inanılan bu dağ, hem dini hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Dağın zirvesinden, Ergani ilçesinin tamamı ve çevresindeki dağlar, vadiler ve köyler panoramik bir manzara sunar. Özellikle gün doğumu ve gün batımı saatlerinde, dağdan izlenen manzara, ziyaretçilere huzur verici bir deneyim yaşatır. Makam Dağı, hem inanç turizmi hem de doğa severler için önemli bir cazibe merkezidir. Son yıllarda, Ergani Belediyesi tarafından yapılan restorasyon ve peyzaj çalışmalarıyla Makam Dağı, ziyaretçiler için daha erişilebilir ve estetik bir hale getirilmiştir. Ağaçlandırma, aydınlatma ve yürüyüş yolları gibi düzenlemelerle, dağ hem dini hem de turistik açıdan değer kazanmıştır. Makam Dağı, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz; aynı zamanda tarih, inanç ve doğanın iç içe geçtiği bir mekân olarak Diyarbakır’ın kültürel zenginliğini yansıtır.
