Sıcak havaların gelmesiyle birlikte uzmanlar, kenelerin taşıdığı virüsle bulaşan KKKA hastalığının hayati risk oluşturabileceğine dikkat çekti. Hastalık genellikle ateş, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtilerle ortaya çıkarken, bazı vakalarda iç ve dış kanamalara yol açarak ölümle sonuçlanabiliyor. Uzmanlar, KKKA'nın Türkiye'de en çok İç Anadolu'nun kuzeyi, Doğu Anadolu'nun kuzeyi ve Orta Karadeniz bölgelerinde görüldüğünü hatırlattı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Van Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ferdane Şeyma Toplu, KKKA'nın, kenelerin taşıdığı virüsün insanlara bulaşmasıyla ortaya çıkan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirtti. Dr. Toplu, "Hastalık ateş, bulantı, kusma ve ishal gibi semptomlarla seyredebilir. Daha ciddi vakalarda kanamalar görülebilir ve hastalık ölümle sonuçlanabilir. Ülkemizde hastalık genellikle ilkbahar ve yaz aylarında ortaya çıkmakta; en çok İç Anadolu'nun kuzeyi, Doğu Anadolu'nun kuzeyi ve Orta Karadeniz bölgelerinde görülmektedir. Bulaşma genellikle virüsü taşıyan kenelerin insanlara temasıyla olur" dedi.
Sivas’ta kene yapışması sonrası Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) tedavisi gören bir genç hayatını kaybetti. Sivas’ta keneden hayatını kaybedenlerin sayısı 4’e yükseldi.
Öte yandan 20 Mayıs 2025: Tokat'ta Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi gören 1,5 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. 15 Mayıs 2025: Sivas’ın Zara ilçesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi altına alınan 35 yaşındaki kadın, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
"VÜCUDUNA KENE TUTUNANLAR 10 GÜN BOYUNCA KENDİLERİNİ İZLEMELİ"
Tarla, bağ, bahçe, tarım arazisi ve orman gibi kenelerin bulunabileceği yüksek riskli alanlara gidilirken, kişilerin vücutlarını örten kıyafetler giymesi gerektiğini vurgulayan Dr. Toplu, "Pantolon paçaları çorapların içine sokulmalı, açık renkli giysiler tercih edilmeli ve yere oturulacaksa açık renkli örtüler serilerek kenelerin fark edilmesi kolaylaştırılmalıdır. Bu alanlardan dönüşte, hem kendilerinin hem de çocuklarının vücutları kene açısından mutlaka kontrol edilmelidir. Özellikle saçlı deri, ense, kulak arkası, koltuk altı, kasık ve diz arkası gibi bölgeler dikkatle incelenmelidir. Kene görüldüğünde, bir bez, eldiven veya poşet yardımıyla vücuttan uzaklaştırılmalıdır. Eğer kişi bunu kendisi yapamıyorsa, en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Vücuduna kene tutunan kişiler 10 gün süreyle kendilerini izlemelidir. Baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş ve halsizlik gibi belirtilerden biri ya da birkaçı görülürse mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" diye konuştu.
"KENELER KESİNLİKLE PATLATILMAMALI VEYA EZİLMEMELİDİR"
Kenelerin kesinlikle patlatılmaması veya ezilmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Toplu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Keneler, vücuda tutunmuş ya da hayvanların üzerinde görülmüş olsa bile kesinlikle patlatılmamalı veya ezilmemelidir. Üzerlerine sigara basmak, kolonya, alkol, gaz yağı gibi kimyasallar dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır. Hastalık bazı durumlarda belirti göstermeden de seyredebilir. Bu nedenle, hayvanların kanlarına, dokularına veya çıkartılarına çıplak elle temas edilmemelidir. Ayrıca, hastalığa yakalanan kişilerle temas halinde bulunan bireyler; eldiven, maske ve önlük gibi kişisel koruyucu ekipmanları mutlaka kullanmalıdır.”
"KANAMA İLE SEYREDEN BİR HASTALIK"
KKKA virüsünün 2001’li yıllardan itibaren görülmeye başlandığını ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, "Mart, Nisan aylarıyla başlayıp Ağustos, Eylül gibi son bulan ama bazen de yıl boyunca görülebilen, kanama ile seyreden bir hastalık. Tabii insanlar kenenin hedeflediği canlılar değil ama bildiğiniz gibi kene, kan emerek yaşayan bir canlı. Dolayısıyla bu canlı, kan emmek üzere bir canlı ararken insana rast geldiği zaman tutunuyor ve kan emiyor. Tabii sadece tutunma değil, aynı zamanda kene ile ilgili çeşitli temaslar da olabiliyor. Özellikle bizim yöremizde gördüğümüz şey, hayvandan kene temizleme işi var. Bu kene temizleme sırasında, kenenin vücut sıvılarıyla, bütünlüğü bozulmuş deri ve deri dışındaki mukozaların temasıyla bulaşma olabiliyor" dedi.
KIRSALDAN DÖNÜNCE TARAMA YAPILMASI ÖNEMLİ
İnsanların bireysel olarak korunması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bakır, "Özellikle kırsal alanlara gittiğinde kenenin tutunmasını önleyici önlemler alması gerekiyor. Kene, çıplak alan bulduğu zaman kan emmek üzere programlanmış bir canlı ve dolayısıyla bu canlı kan emmek üzere bir canlı ararken insana tesadüf ettiği zaman bulaşıyor. Dolayısıyla bize düşen görev, bu alanlara gittiğimiz zaman vücudumuzun açık bölgelerini kapatmamız gerekiyor. Özellikle ayaklar; uzun pantolon giyip çorabın içine sokmamız gerekiyor ya da çizme giymemiz lazım. Tabii ki kollar da önemli. Yani vücudun herhangi bir noktasını açık bıraktığınız zaman, tesadüf ettiği zaman kene tutunabiliyor. Açıkçası kapalı giyinmek gerekiyor. Tabii ki zor, kırsal alanda çalışan bireyler için kene temasından korunmak önemli bir olay diye düşünüyorum. Tabii ki kırsal alandan döndükten sonra bu kişilerin vücutlarının kene açısından taranmasının yararı var. Çünkü bu kene tutunmuş ise eve geldiğinde bir başka kişi tarafından tespit edilmesi, o kenenin uzaklaştırılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
BAZI BELİRTİLER KKKA VİRÜSÜ GÖSTERGESİ OLABİLİR
KKKA virüsünün farklı şekillerde belirtiler gösterebildiğini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Bakır, "Bu insanlarımızda halsizlik, kırgınlık, ateş ilk belirtiler olabilir. Vücut ağrıları, baş ağrıları, kas ağrıları, bel ağrısı, karın ağrısı gibi değişik organ ve sistemlerde ağrı, bulantı, ishal olabiliyor. "Kanamalı ateş" diyoruz ama olguların hepsinde kanama görülecek diye bir şey yok. Bir kısmında gözüküyor. Kanama da genellikle görülen olgularda 3-5 gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyor. Zaten belirtiler, şüpheli kene teması varsa ve bu belirtiler de mevcutsa, bir sağlık kuruluşuna mutlaka başvurulması gerekiyor. Tedavi olup takip edilmesi açısından bu önemlidir" diye konuştu.