Diyarbakırlı olan, Diyarbakır Tarımsal Araştırma Enstitüsünde Ziraat Mühendisi olarak çalışan, Mecnuna Döndüm ve Sensiz Eksiğim kitaplarının yazarı şair Hüseyin Acar Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği'nin başkan vekilliği görevini yürütüyor. Edebiyata duyduğu sevgi dolayısıyla da 8 yıl boyunca radyo stüdyolarında "Yaralı Yürek" isimli programı sundu.

"DİYARBAKIR HER DEVİRDE CANLI BİR EDEBÎ HAYAT YAŞAMIŞTIR"
Diyarbakır'ın birçok dergi ve yerel gazetesinde eserleri paylaşılan Acar, şehrine duyduğu sevgiyi de şiirlerine aktarıyor. Diyarbakır'ın edebiyat dünyasında önemli bir yapı taşına sahip olduğunu söyleyen Acar, "Diyarbakır, tarihi boyunca kendisi üzerinde hüküm süren milletlerin kültürlerinden derin izler taşımaktadır. Bunu edebiyatına da kültürüne de sanatına da yansıtmış durumdadır. Ta Selçukluların halefi olan İnaloğulları (1183) zamanında, şehirde 140.000 kitaptan oluşan büyük bir kütüphanenin varlığı, Diyarbakır ve çevresinin eğitim, bilim ve kültür potansiyelini göstermesi bakımından önemlidir. Diyarbakır her devirde canlı bir edebî hayat yaşamıştır." dedi.

"DİYARBAKIR HER ZAMAN EDEBİYATLA, ŞİİRLE VE KÜLTÜRLE HEMHAL OLMUŞTUR"
Eski Diyarbakır'a baktığımızda ise, şehirdeki sanat toplantıları kış mevsiminde genellikle zengin kimselerin konaklarında yaşanırken, bahar ve yaz aylarında ise Hayâlî Efendi’nin şehrin tanınmış mesire yerlerinden birisi olan Kırklar Dağı’ndaki “Kavs Köşkü”nde yapılırdı. Bunun dışında Dicle kenarındaki mesire yerleri de devrin sanatçılarının zaman zaman bir araya geldikleri yerlerdendi. Tarihten bugüne baktığımızda Diyarbakır her zaman edebiyatla, şiirle ve kültürle hemhal olmuştur ve şehirde hep var olan bu edebî hareketlilik bitmemiştir." diye konuştu.

"DİYARBAKIRLI YAZAR VE ŞAİRLER BİZLER İÇİN ÇOK DEĞERLİ"
Diyarbakırlı edebiyatçıların önemine de değinen Acar, "Diyarbakırlı yazar ve şairler bizler için çok değerli. Okurlara tavsiye edeceğim edebiyatçılar varsa, tabii ki Diyarbakırlı olmalarından gurur duyduğum Sezai Karakoç, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmed Arif isimlerini ön plana sunarım. Ben hece şiiri yazdığım için, üstad olarak kalemini en çok beğendiğim iki hece şairi vardır. Bunlar da Cemal Safi ve Abdurrahim Karakoç’tur." şeklinde konuştu.

Çin’den Diyarbakır’a dev yatırım! 1500 işçi alınacak Çin’den Diyarbakır’a dev yatırım! 1500 işçi alınacak

"DİYARBAKIR’IMIZ, KÜLTÜR TARİHİMİZDEKİ HAMİLİK GELENEĞİNE DİKKAT ÇEKMİŞTİR"
Diyarbakır'ın yetiştirdiği bilim ve sanat insanlarına dikkat çeken Acar, "Diyarbakır’ımız, kültür tarihimizdeki hamilik geleneğine örneklik teşkil edecek uygulamalarıyla dikkat çekmiştir. Yıllar boyunca bu gelenek bozulmamıştır. Osmanlı döneminde de pek çok âlim ve sanatkâr yetiştiren Diyarbakır’da Mustafa İsen’e göre 40 Dîvân şairi yetişmiştir. Diyarbakır ve yöresi ile ilgili araştırma ve eserleriyle tanınan Beysanoğlu’nun büyük ölçüde Ali Emîrî’nin Tezkire-i Şuʿarâ-yı Âmid adlı eserinden de istifadeyle hazırladığı çalışmasında adı geçen Diyarbakırlı bilim, sanat, edebiyat adamı sayısı ise beş yüzün üzerindedir. 1995 yılında Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan bir çalışmada da 4. yüzyıldan çalışmanın yapıldığı 1995 yılına kadarki süre içerisinde şehrin 421 bilim ve sanat adamı yetiştirdiği, bunların 174’ünün bilim adamı, 228’inin şair ve yazar, sekizinin bestekâr, altısının ressam, beşinin de hattat olduğu belirtilmiştir." dedi.

"BİR KİTABIN, BİR ŞİİRİN ONLARIN HAYATINI DEĞİŞTİRDİĞİNİ FARK EDECEKLER"
Genç edebiyatçılara da tavsiyeler sunan Acar, "Gençlik yılları fiziksel, duygusal ve ruhsal değişimlerin hızlı yaşandığı bir dönemdir. Çocukluktan orta yaşa giden bu süreçte meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişiklikler genç için önemli bir gerilim kaynağı olabilmektedir. Zira gençlik dönemi insan hayatının en sorunlu yılları olarak bilinir. Gençlerin bu sıkıntılı dönemi olumlu bir şekilde atlatabilmeleri için iyi bir rehberliğe ve manevi desteğe ihtiyaçları vardır. Özellikle gençlik döneminde arkadaş çevresinin olumlu ve olumsuz etkileri oldukça fark edilir boyutlardadır. Bu yüzden arkadaş seçimi çok çok önemlidir. Edebiyattan, şiirden, kültür ve sanattan uzak bir gençliğin yetiştiği günümüzde bu olgulara önem veren dostluklar pekiştirilmeli. Sanal hayatın dışına çıkıp gerçek hayattaki bu güzellikleri yaşamalarını tavsiye edebilirim ancak. Bir kitabın, bir şiirin onların hayatını ne kadar da değiştirdiğini fark edecekler. Çünkü Diyarbakır edipler, yazarlar ve şairler kentidir. Şiirin ortaya çıktığı yer Diyarbakır’dır. Şiirin başkenti Diyarbakır'dır. Çünkü şiir bize atalarımızdan mirastır." diye konuştu.

Muhabir: Devrim AKTÜRK