Bingöl ili Yukarı Fırat ilçesinde, Muş, Erzincan, Erzurum, Tunceli, Elazığ ve Diyarbakır ile komşu olan Bingöl, , 285.650 civarıdır. Tarihte önemli bir yere sahip olan Bingöl’ün sınırları değişmiş, daha sonra il statüsüne kavuşmuştur.
Bingöl’de ekonomi özellikle hayvancılık, tarıma dayalıdır. Hayvancılık koyun, keçi ve sığır içerir. Arıcılık Bingöl'de bir diğer önemli ekonomik faaliyettir. Burada üretilen bal dünya çapında bir üne sahiptir. Ceviz, elma ve armut gibi meyveler ihraç ürünleri arasında yer almaktadır. Hayvancılık sayesinde yün ve dokumacılık Bingöl ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bingöl'ün halı ve kilimleri çok ünlüdür. Yün ayrıca giysi, battaniye ve heybe üretiminde de kullanılmaktadır. Ayrıca ahşap işçiliği oldukça gelişmiştir. Tahta kaşık, yağ ve bal tenekeleri, nikah sandıkları Bingöl'de üretilmektedir.

DOĞAL ALANLARI İLE ÖNE ÇIKIYOR
Yüzen Adalar (Yüzen adalar), kaplıcalar, muhteşem gün doğumu, Kral Kızı Kalesi, Kayak Köşkü, Sebeterias Kalesi, Cir Şelalesi, İçmeler, Dinlenme Alanları, Atapark Kiğı Kalesi, Kiğı Camii, Zağ Mağarası, Kalkanlı Köyü Mağaraları, Kubik Mağarası, Kümbetler (yani konik çatılı anıt mezar), Mürsel Paşa Anıtı, Adalı Çeşmesi Bingöl'deki tarihi ve turistik yerlerden bazılarıdır.

ELAZIĞ VE MUŞ’A BAĞLIYDI
Tarihte önemli bir yere sahip olan Bingöl, Cumhuriyet’in ilanından sonra 1926 yılında Elâzığ, 1929 yılında Muş illerine bağlıydı. 1936 yılında il olan Bingöl, 1945 yılında da İl Merkezi olan Çapakçur’un adı Bingöl olarak değiştirildi.
BİNGÖL İSMİNİN ANLAMI
Bingöl ismiyle ilgili birçok efsane anlatılır. Bingöl'ün bilinen en eski adı Cebel-cur'dur (Çapakcur olarak telaffuz edilir). Bu isme, söylentilere dayalı olarak çeşitli anlamlar yüklenmiştir. Bingöl, daha yakın tarihte Çewlik olarak da anılırdı. Bingöl ismi ise bölgedeki bir dağdan gelir. Dağ ise üzerindeki yüzlerce buzul gölden adını alır. Bu efsanevi öykü, karlı dorukları ve buzul gölleriyle ünlü bu dağın Bingöl’ün sembolü haline gelmesine yol açar.




