Tarihi ve kültürel zenginliğiyle dikkat çeken Diyarbakır, yalnızca adıyla değil, binlerce yıllık geçmişiyle de önemli bir yerleşim merkezi olma özelliğini sürdürüyor. Kentin isminin kökeni, Müslüman Arapların bölgeye egemen olduğu döneme dayanıyor. Tarihî kaynaklara göre, Diyarbakır ismi, İslam ordularının bölgeye yerleşmesinden sonra burada konuşlanan Bekr kabilesi nedeniyle “Diyâru Bekr” (Bekr kabilesinin yurdu) olarak kayıtlara geçti. Bu isim zamanla “Diyarbekir” ve ardından günümüzdeki şekliyle “Diyarbakır”a evrildi.

Kürt müziğinin önemli sesi oldu: Diyarbakırlı sanatçı Ayşe Şan kimdir?
Kürt müziğinin önemli sesi oldu: Diyarbakırlı sanatçı Ayşe Şan kimdir?
İçeriği Görüntüle

‘Diyarbakır’ın Delileri’ Osmanlı Dönemine Damga Vurdu!

İLK ÇAĞLARDAN BERİ ÖNEMLİ BİR TİCARET MERKEZİ ROLÜ ÜSTLENDİ
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar daha çok bir bölge adı olarak kullanılan Diyarbekir, jeopolitik konumuyla da dikkat çekiyordu. Ana kara yollarının kesişim noktasında yer alan kent, ilk çağlardan itibaren önemli bir ticaret merkezi rolü üstlendi. Diyarbakır’ın kuruluş tarihi, Bismil ilçesinde yer alan Körtik Tepe kazılarında elde edilen bulgulara göre M.Ö. 10.400 yıllarına kadar uzanıyor. Kentin ilk merkezinin ise şimdiki Sur ilçesi sınırlarında yer alan, Fiskaya kayalıkları üzerindeki İçkale bölgesi olduğu biliniyor.

Diyarbakır Sur Eski Fotoğraf

BİRÇOK DEVLET DİYARBAKIR’A SAHİP OLMAK İSTEMİŞ
Farklı medeniyetlerin egemenliğinde kalan kent, bu dönemlerin izlerini mimarisinde de barındırıyor. Kentin sınırları, hâkim güçlerin etkisiyle zaman içinde değişiklik gösterirken, surlar, camiler, hanlar ve tarihi yapılar kentin çok katmanlı kimliğini yansıtıyor. Stratejik önemi sayesinde tarih boyunca birçok devletin sahip olmak istediği Diyarbakır, uzun yıllar boyunca ticaret, sanayi ve askeri açıdan bölgenin merkezi olmayı başardı. Bugün hâlâ kültürel derinliği, tarihi yapıları ve eşsiz mimarisiyle Diyarbakır, geçmiş ile bugünü buluşturan önemli bir kent olmaya devam ediyor

Muhabir: Abdullah ÇAKIL