Diyarbakır’ın kalbinde yer alan ve “Anadolu’nun en eski camisi” unvanını taşıyan Ulu Camii, yalnızca bir ibadethane değil; aynı zamanda İslam dünyası için büyük bir manevi ve tarihî değeri barındırıyor. Beşinci Harem-i Şerif olarak kabul edilen cami, mimarisi, geçmişi ve barındırdığı yapılarla adeta bir açık hava müzesi gibi ziyaretçilerini karşılıyor.

Diyarbakır Ulu Cami’nin tarihini biliyor muydunuz

KİLİSEDEN CAMİYE UZANAN TARİH
Ulu Camii’nin temelleri, MS 639 yılında bölgenin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi’nin camiye dönüştürülmesiyle atıldı. İslamiyet’in Anadolu’daki yayılışının önemli adımlarından biri olan bu dönüşüm, sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda farklı medeniyetlerin buluşma noktası olan bir yapının da başlangıcını oluşturdu.

diyarbakır ulu cami eski fotoğrafları

Diyarbakır Surları’nda 48 yıl önceki çalışma ortaya çıktı!
Diyarbakır Surları’nda 48 yıl önceki çalışma ortaya çıktı!
İçeriği Görüntüle

EMEVİYE CAMİİ’NİN ANADOLU’DAKİ BİR YANSIMASI…
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’tan Anadolu Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev’e, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’dan Osmanlı padişahlarına kadar birçok önemli yönetici Ulu Camii’ye sahip çıktı. Camiye zamanla İnaloğulları, Nisanoğulları ve Artuklular gibi yerel beylikler tarafından eklemeler ve düzenlemeler yapıldı. Bugün Ulu Camii, Şam’daki Emeviye Camii’nin Anadolu’daki bir yansıması olarak kabul ediliyor. Geniş dikdörtgen avlunun çevresine yerleştirilmiş medreseler, maksureler ve bölümlerle adeta bir külliye görünümü sunuyor.

Diyarbakır Ulu Cami-1

MİMARİ DETAYLAR: TAŞ, KALEM İŞİ VE KABARTMALAR:
Caminin doğusundaki giriş kapısında yer alan aslan ve boğa kabartmaları, güç ve mücadeleyi simgeliyor. İç mekânlarda ise Osmanlı dönemine ait kalem işleriyle süslenmiş tavanlar dikkat çekiyor. Yazı şeritleri, estetik ve manevi değer taşıyan süslemelerle bütünleşmiş durumda.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyarbakır Ulu Camii’nde namaz kıldırdı

BÖLÜMLER VE ÖNE ÇIKAN YAPILAR:
Doğu Maksuresi: 1163-1164 yıllarında İnaloğlu Mahmut ve Nisanoğlu Ali tarafından yaptırıldı. Üst katı Osmanlı döneminde kütüphane olarak kullanıldı. Korint tarzı sütunlarıyla dikkat çeker.

BATI MAKSURESİ:
1117’de alt katı, 1124’te üst katı tamamlandı. Uzun Hasan döneminde restore edilmiştir.

HANEFİLER BÖLÜMÜ:
Cami ve külliyenin en eski kısımlarındandır. Siyah taş kullanımı ve kalem işi süslemeleriyle öne çıkar.

ŞAFİİLER BÖLÜMÜ:
12. yüzyılda inşa edilen bu bölüm, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Emir Ahmet Zırki tarafından yenilenmiştir.

GÜNEŞ SAATİ:
El Cezeri’nin yaptığı güneş saati, 900 yıllık geçmişiyle bilim tarihine ışık tutuyor. Mermer üzerine yerleştirilen metal çubukla güneşin hareketlerine göre zaman ölçümü yapılmaktadır.

ŞADIRVAN:
1849 yılında yapılan sekizgen planlı şadırvan, mermer sütunlar ve sivri kubbesiyle caminin estetiğine katkı sunuyor.

MANEVİ VE KÜLTÜREL MİRAS
Kâbe, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa ve Şam Emeviye Camii’nden sonra İslam dünyasında beşinci kutsal mabed olarak kabul edilen Diyarbakır Ulu Camii, geçmişten günümüze birçok medeniyetin izlerini taşımaya devam ediyor.

Öte yandan, ziyaretçilerine hem ibadet hem de tarihî ve kültürel bir yolculuk sunan cami, asırlara meydan okuyan yapısıyla Anadolu’nun kalbindeki en görkemli mimari hazinelerden biri olmayı sürdürüyor.

Muhabir: Abdullah ÇAKIL